Taha Akyol
Sokağa çıkma yasağı epeydir konuşuluyor. Bilim Kurulu üyesi Prof. Alpay Azap, bunun “ciddi şekilde masanın üzerinde” olduğunu yirmi gün önce söylemişti! (21 Mart)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 25 Mart’ta “şimdilik gerek olmayabilir” diyerek, gerek duyulabileceğini de söylemişti.
Muhalefet sokağa çıkma gereğini sürekli dile getiriyordu.
65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlara sokağa çıkma yasağının konulması, şehirlerarası ulaşımın yasaklanması, vaka ve ölüm sayılarındaki artışlar hep gelmekte olan sokağa çıkma yasağının aşamalarıydı.
Sokağa çıkma yasağı ani bir afet karşısında değil, böyle göz göre göre, bağıra bağıra gelen bir süreçti. Halka nasıl açıklanması, vatandaşa günlük ihtilaçlarının tedariki için üç beş gün gibi süre verilmesi, yasak müddetince kurumların, fırınların, marketlerin ve belediyelerin neler yapması gibi konuları içeren bir planlamanın hazırlanmış, duyurunun da birkaç önce yapılmış olması gerekmez miydi?
‘KIRILMA NOKTASI’
Ama yasağın başlamasına kabaca 2 saat kala açıklama yapılıverdi; ertesi gün ekmeksiz, peynirsiz kalma telaşına kapılan vatandaş sokaklara fırladı, fırınlar, marketler, eczaneler önünde kalabalıklar oluştu, yer yer trafik tıkandı...
İnsanlar arasında en az bir metre mesafe olması ve maske takılması istenirken tıkış tıkış kalabalıklar çıktı ortaya!
Canlı yayınlardaki Bilim Kurulu üyeleri de bu ani karara şaşırdılar, çünkü haberleri yoktu!
İşte netice; Bilim Kurulu Üyesi Sayın Prof. Tevfik Özlü’nin derin bir üzüntüyle yaptığı açıklama:
"Son 4-5 gündür işler iyi gidiyordu, seviniyorduk. Ama ben bugün bir kırılma noktasına geldiğimizi düşünüyorum. Bugün sokaklara taşan insanların bulaştırmasının önümüzdeki bir hafta-on gün içinde bir bedelinin olacağını düşünüyorum. Bunu tam öngöremiyorum ama bu biraz iyi beklentilerimizi baltaladı…”
Virüsün kuluçka devresi bitince yani bir hafta on gün sonra, inşallah vaka sayılarında sıçrama olmaz! Korkulan bu.
Deprem uzmanı olduğu için “afet yönetimi” birikimine sahip olan Prof. Naci Görür’ün söyledikleri ‘kriz yönetimi’ kavramı açısından son derece önemlidir:
“Bir anda korona bulaşını patlattık. İşte bu afet yönetimini bilmemekten kaynaklanan bir durumdur.”
Kriz yönetimi nasıl bir geniş istişare ve katılım gerektiriyor, görüyorsunuz.
İstişare ‘bizimkiler’le değil, farklı görüş ve uzmanlık sahipleriyle müzakere etmektir.
Buna zamanımızda “katılımcı demokrasi” diyoruz.
‘BİZDEN’ OLMAYANLAR
Virüs felaketiyle savaşırken bile ayrı partiden oldukları için belediyeleri dışlamak, muhalefetin ve ‘yakın’ olmayan bilim adamlarının uyarılarına aldırmamak, farklı bilimsel disiplinlerin görüşlerine ihtiyaç duymamak…
Bu yolla başarılı bir kriz ya da afet yönetimi yapılabilir mi?
Birleştirici ve rasyonel bir sevk idare tarzı oluşturulabilir mi?
Son bir örnek… İstanbul Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı, infaz yasasındaki ciddi sorunları anlatan bir rapor açıkladı. Açıklamadaki şu cümlelere lütfen dikkat ediniz:
“Kapsamlı düzenlemeleri içeren kanun teklifinin metni TBMM’ye sunulmadan önce, değerlendirilmek üzere akademik kuruluşlarla paylaşılmamıştır. Bu nedenle teklifin bilimsel analizini Meclis genel kurulundaki görüşmeler sürerken yapmak durumunda kaldık!”
Bilim sorumluğunu ve medeni cesareti yansıtan bu rapor için kendilerini alkışlıyorum.
Fakat tablo iktidar için de esef vericidir; iktidar sorunlu bir metni yasalaştırmış olacak!
Devlette de elbette yetkin hukukçular var. Fakat siyaseten verilmiş direktife göre yasa yazmak başkadır, bilimsel görüşle yazmak başka!
SOKAĞA ÇIKMAMAK
Bizde siyaset öyle bir güç ve tutkudur ki etik ve akademik değerleri, hatta toplumu uzlaştırma, kutuplaşmayı giderme gibi sorumlulukları bile ikinci planda tutmaktadır.
Sokağa çıkma yasağı gerekliydi fakat böyle değil; önceden açıklanarak, belediyeleri içeren planlamasını yaparak, iki günlük de değil tedariki sağlanarak bir veya birkaç hafta…
Bu tedbirleri zamana yaymanın krizin süresini ve maliyetini arttırdığını, radikal tedbirlerin ise süreyi ve maliyeti azaltıp ekonomide de güven artırdığını saygın iktisatçılar ekonometrik modelle ortaya koydu…
Bizde dinleyen kim ama Güney Kore böyle başardı.
Başarmanın başka yolu da yok.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
3.12.2025
2.12.2025
30.11.2025
28.11.2025
26.11.2025
25.11.2025
23.11.2025