Yıldıray OĞUR
Geçen hafta gazetelerde yayınlanan İzmir mahreçli bir haber, suç duyurularından sokak gösterilerine kadar bir linç kampanyasına dönüştü.
Habere göre “İzmir Güzelbahçe Müftülüğü, 28 Kasım günü Mevlid-i Nebi etkinlikleri haftası kapsamında ‘Peygamberimiz ve Gençlik' adlı bir konferans” düzenlemiş, konferansa ilçedeki ortaokul ve liselerden öğrenciler de öğretmenleri eşliğinde götürülmüş, bu konferansta konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mantık Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu şöyle sözler söylemişti:
"Kızlar adet olur, adet olmak bir hastalıktır. Mutlaka tedavi olması gerekiyor. 15 yaşındaki kızlar evlenebilir. Kızlar tesettüre girsinler, edepli olsunlar. Devrimcilerin hayvani duyguları vardı, hayvan gibi saldırırlar. Ama k…larına tekmeyi yer otururlar. LGBT’liler (lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender) masum gibi gösteriliyor, onların tedavi olması lazım. Laiklik en büyük tehlikedir."
Peki, Türkiye’nin ilk ilahiyatçı mantık profesörü olan, Dokuz Eylül Üniversitesi Mevlana Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü de yapan Prof. Dr. Emiroğlu konferansta gerçekten “Adet görmek hastalıktır” gibi dinen ve tıbben mantıksız bir söz söylemiş olabilir miydi?
Haberi yapan gazeteci konferansı izlememişti. Ortada konferansın görüntü veya ses kayıtları da yoktu.
Haberin kaynağı, Vatan Partisi/Perinçek çizgisindeki Eğitim-İş sendikasının İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım ve arkadaşlarının konferansla ilgili savcılığa yaptıkları suç duyurusuydu.
Peki, bu suç duyurusunu yapan sendika başkanı ve sendika üyeleri konferansı izlemiş miydi?
Hayır.
Haberi yapan ajansa konuşan sendika başkanının “Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu’nun konuşmacı olduğu konferansı izlemedim ama bazı iddialar var” sözlerinden bunu anlıyoruz.
Peki “Bu bazı iddiaların” kaynağı kimdi? Yine sendika başkanının açıklamasına göre “konferansı izleyen bazı öğrenciler”. Eğitim İş Şube Başkanı’na göre Emiroğlu “kötü iddialar kullanınca” bazı öğrenciler konferansı terk etmiş ve durumu ailelerine bildirmişti.
Çocuklarının kendilerinden izinsiz böyle bir konferansa götürülmesinden şikayetçi olan bazı veliler de okul müdürlüğüne başvurmuştu.
Habere biraz daha dikkatli bakıldığında profesörün konuşmasında söylediği iddia edilen bu “kötü iddiaların” ilk kaynağı da anlaşılıyor; Konferanstaki bir öğrencinin tuttuğu notlar.
Yani bir öğrencinin ailesine konferansta duyduğunu söylediği sözler üzerine bir sendika başkanı savcılığa suç duyurusu yapmıştı. Bir orta okul/lise öğrencisinin söylendiğini iddia ettiği sözler üzerinden, bir sendika başkanının söylendiğini iddia ettiği sözleri yazdığı savcılık dilekçesi de bir haber ajansı tarafından “profesörün böyle söylediği iddia edildiği” denerek haber yapılmıştı.
Kulaktan kulağa oyununa benzer yöntemlerle yapılmış bir haber var karşımızda. Kaynak yok, delil yok, ses kaydı yok.
En kötüsü de kimse gerçekten bir ilahiyatçı, bir mantık profesörü böyle bir şey söylemiş olabilir mi diye hiç şüphelenmemiş, haberi teyit etme ihtiyacı dahi hissetmemiş, karşı takımın kale ağlarını bir kere daha havalandırma heyecanıyla haber neredeyse bütün gazeteler, internet siteleri ve televizyonlarda hafta boyu manşetlerden inmemişti.
Haber, sadece haber olarak da kalmadı.
62 yaşındaki profesör hafta boyunca sosyal medyada hakaretlerle linç edildi.
Gazeteciler, hukukçular, sanatçılar sıraya girip profesöre ve onun üzerinden bir toplumsal kesime hakaret etme yarışına girdiler.
Yetmedi. Tepkiler sokaklara taştı. Çeşitli şehirlerde toplanan gruplar profesörün bu sözlerini protesto ettiler.
Bir haberdeki bilginin doğruluğunu teyit etmek gibi en basit bir etik tavrı gösteremeyenler ellerinde ahlaklı, bilimli, çağdaşlı, pankartlarla kendilerini sokaklara attılar.
Meclis’te bir milletvekili bu sözler hakkında işlem yapılıp yapılmayacağıyla ilgili yazılı soru önergesi dahi verdi.
Ama bütün bunlar yaşanırken kimsenin aklına en basit şeyi yapmak gelmedi: Profesör Emiroğlu’na gerçekten bu sözleri söyleyip söylemediğini sormak!
Sadece bu haberin heyecanlandırdığı medya değil, muhafazakar medya da bu topa girmek istemedi. Meselenin arka planını araştırma zahmetine girişmedi.
Neyse ki Rusya’nın Sesi radyosu (RSFM) var da Türkiye’de kimsenin dinlemeden linç ettiği bir ilahiyat profesörü sesini duyurabildi.
Tabii esas marifet Rusya’da da değil.
Bir ilahiyat profesörüne “peki siz ne diyorsunuz” diye kendini savunma fırsatını, muhafazakar iktidar döneminde çalıştığı televizyondan “muhalif” olduğu için tasfiye edilince bu radyoda program yapmaya başlamış tecrübeli gazeteci Yavuz Oğhan verdi.
Yavuz Oğhan’ın programına telefonla bağlanan Profesör Emiroğlu, bu sözleri söylemediğini, elinde ses kayıtlarının olduğunu, kaymakamlığın da bunları dinleyip kendisine hak verdiğini anlattı.
Kadınların adeti ile ilgili bir konuda asla konuşmayacağını, “kızlar 15 yaşında evlenebilir” de demediğini, sadece annesinin, kendisinin ve çocuklarının evlilik yaşının zaman içinde nasıl yükseldiğini anlatıp gençlere evlilikte 30’un geçilmemesi gerektiğini tavsiye ettiğini söyledi.
Daha sonra da konuşmasının dökümleri ortaya çıktı.
(https://twitter.com/ersinceliq/status/1071794226457915393)
Gerçekten de Prof. Emiroğlu, iddia edilen cümleleri kurmamış görünüyordu.
Ama olay burada da bitmedi.
9 Eylül Üniversitesi rektörlüğü uzun bir yazılı açıklama yaparak Profesör Emiroğlu’nun müdürlük görevinden alındığını açıkladı.
Peki rektörlük bu kararı nasıl vermişti?
Ses kayıtlarını mı incelemişti, bir idari soruşturma yürütüp, profesörün ifadesini mi almıştı?
Hiçbiri.
AK Partili eski bir bakan ve milletvekili olan Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın rektörlüğünü yaptığı üniversitenin açıklamasından okuyalım:
“Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu tarafından sarf edildiği iddia edilen sözler, başta Rektörlüğümüz olmak üzere herhangi bir akademik veya idari birimimizin görüşlerini asla yansıtmamakta ve Dokuz Eylül Üniversitesi’ni hiçbir şekilde bağlamamaktadır. Bununla birlikte üniversitemizin; hakkında çok sayıda yazılı dilekçe ve geçmiş ders anlatımlarıyla ilgili sözlü şikayetler bulunan Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu ile ilgili kamuoyu tepkileri ve farklı illerde yapılan gösteriler karşısında kayıtsız kalması söz konusu değildir. Bu noktada üniversitemiz, gereken her türlü tedbiri almaktan ve gerekli adımları atmaktan geri durmayacaktır.”
“Sarf edildiği iddia edilen sözler” var ama inceleme yok, soruşturma yok. Kaynağı belirsiz bir iddia üzerine başlayan protestolara karşı kayıtsız kalamayan bir üniversite yönetimi var.
Ne kadar tanıdık!
Bir üniversite açıklamasından çok, yerel seçimlere giderken İzmir’de bu haberler yüzünden oy kaybetmekten korkan bir il başkanlığı açıklaması gibi.
Karşımızda zincirleme bir Türkiye kazası var.
Konferanslara velilerinden izinsiz öğrencilerin zorla götürülüp, kafalarına fikirler sokulmaya çalışılması kötü adediyle başlayan, muhtemelen o çocuklardan bir kısmının alışık olmadığı ifadelerin velilere yansıtılmasıyla büyüyen, siyaseten önyargılı bir sendikanın bu şikayetlerle siyaset yapma arzusuyla büyüyen, karşı cepheye bir gol daha atma hırsıyla basit gazetecilik kriterlerine riayet etmeyen gazetecilerin köpürttüğü, kutuplaşmış toplumun zevkle tüketip, kaynağını sormadan lince çevirdiği ve rektörlükle vekillik arasında kalmış bir rektörün yönettiği üniversitenin de kayıtsız kalamadığı bir zincirleme iletişim ve önyargı kazası bu.
Hayat enerjisini ve kimliğini, düşman grup hakkında tezviratlar üretip, bu tezviratlardan hakaretamiz genellemelere varmaktan çıkaran nefret lobilerinin bir başka linç ayinini izledik.
Bir ilahiyat profesörü de hakkını ancak Rusya’nın Sesi Radyosu’nda arayabildi...
.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025