Cafer Solgun
90’lı yıllarda devlet “önceki 28 tanesini nasıl bastırdıysak...” kafasıyla Kürt sorununu ‘halletmek’ için ‘rutin dışına’ çıkmaya karar vermişti. Faili ‘meçhul’ cinayetler olağan haberler haline gelmişti. Binlerce köy yakılıp yıkılmış, milyonlarca insan yerinden yurdundan edilmişti. Binlerce askerin katıldığı harekâtlar düzenlenmişti. Katliam sanığı kişiler devletin verdiği dokunulmazlık belgeleri ve silahlarıyla uyuşturucu kaçakçılığından arta kalan zamanlarında Kürt avına çıkmış, ‘derin devlet’ devletin kendisi haline gelmişti...
Bu olağanüstü dönemin siyasilerine düşen rol, devletin yürüttüğü kirli savaşı meşrulaştırmak, gerekçeler bulmak, kamuoyunu ‘bölücülük’ ve ‘terörizm’ fobisiyle devletin arkasında tutmaktı. Medya da adeta ‘mehmetçik medya’ olmuştu.
Siyasilerin devletin bu ‘derin’ konseptinin gerekliliğini izah etmek için en çok başvurdukları argüman ‘12 Eylül öncesi’ idi. Devlet rutin dışına çıkmış olabilirdi, hukuk, temel hak ve özgürlükler askıya alınmış olabilirdi ama herhalde kimseler 12 Eylül öncesine dönmek istemezdi? Bu; hak, hukuk, özgürlük diyerek olup bitenleri eleştirenleri etkisiz kılmak için de başvurulan bir demagojiydi.
Olmadı. Olsaydı, 12 Eylül döneminde olurdu. Oysa sorunu ağırlaştıran 12 Eylül zihniyetiydi. Tarihi, toplumsal kökleri bulunan sorunlar belki bastırabilir, sindirilebilir ama yok edilemezdi. O sorunların ifade ettiği gerçekler, bir gün mutlaka kendisini dayatırdı. Öyle oldu.
Meseleyi Kürt sorunu bağlamından başka bir örnek üzerinden, mesela ‘irtica’ olarak kodlanan sorun üzerinden de tartışabiliriz. Nitekim 90’lı yıllar siyasi İslamcılığın yükselmesi işaret edilerek ‘irtica tehlikesi’ ile de mücadele edilen yıllar idi. Kürt sorunu ve ‘irtica’ üzerinden toplumu kutuplaştırmak isteyenlerin muradı, inkâr zihniyetinin hassasiyetlerini güncelleyerek canlı tutabilmekti. Bu konseptin zirvesi de malum, 28 Şubat müdahalesi oldu.
Yakın tarihi hatırlatmamın nedeni, bugün kendi kaderlerini ülkenin kaderi olarak dayatmak isteyenlerin aynı söylem ve argümanlara başvurarak geleceğimizi rehin almak istemeleridir.
Kendi çıkarlarını, oligarşik düzenlerini korumak için hukuku askıya aldılar. Yargıyı teslim aldılar. Kontrol ettikleri medya gücüyle yetinmiyor, bütün medyayı teslim almak istiyorlar. İktidarlarını beğenmeyen herkesi ‘hain’ görüyorlar. Tehdit ediyorlar, korku salıyorlar, şantaj yapıyorlar, devletin gücünü kendi çıkarlarına seferber ediyorlar... Ve, “90’lı yıllara geri mi dönmek istiyorsunuz” diyor, bu Türkiye’nin ‘Yeni Türkiye’ olduğunu söylüyorlar...
Bu Türkiye’de hak, hukuk, demokrasi, özgürlük, barış, onların keyfine, iktidarda olmalarına, dolup taşan havuzlarına sürekli para taşımamıza bağlı kalsın ve öylece de sürüp gitsin istiyorlar.
İstediğimiz ne 12 Eylül öncesine geri dönmek ne de 90’lı yılların karanlığına... Bu iktidar anlayışı, bize sürekli gerçek manada yüzleşmekten kaçındığı geçmişi gösterip geleceğimizi doğru inşa etme istek ve irademiz önünde engel haline gelmiştir.
Zihniyet ve uygulamaları, 90’lı yılların devletinin ihtiyaca binaen güncellenmiş bir versiyonu olmaktan dahası değil.
Yarın seçim var. Oyladığımız geleceğimizdir. Hayırlı olsun.
Yazarlar
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025