Hasan Bülent KAHRAMAN
Ben Martin Walker'ın kitabını da severdim ama asıl John Lewis Gaddis'in kitabını okuduğumda gözüm Soğuk Savaş konusundaiyiden iyiye açılmıştır. Gaddis, bu dönemin karmaşık ilişkilerini basitleştirmekle kalmaz bu dönemin asıl önemli hassasının devletin siyaseti tayin etmesi olduğunu ayrıntılarıyla gösterir. "Hür Dünya" için daha da ilginçtir bu açıklamları, çünkü "hür" kavramı "democrat" olmak anlamına gelir. Halbuki, bizim demokratik sandığımız ülkelerde devlet siyasal alanı tanzim etmekte, onu hamur gibi yoğurmaktadır. Bunu yapan askerler, ordular, gizli teşkilatlar ve aralarındaki ilişkilerdir.
Türkiye bu SS gerçeğini 1970'lerde iliklerine kadar yaşar. Sokakların kana boğulmasının başka bir manası yoktur. Açık iç savaş, beş yılda 5 bin kişinin ölmesiyle sonuçlanır. Ülkü Ocakları, Ülkücüler devletin kontrolünde solun üstüne salınan kuvvetlerdir. İşlerin orkestrasyonunu çok önemli ölçüde Demirel yapmaktadır. Milliyetçi Cephe hükümetleri, Aydınlar Ocağı ve Türk-İslam Sentezi projenin onun kontrolündeki unsurlarıdır.
Bana sorarsanız Türkiye'nin yanlış solu yani Kemalizm-sol-CHP ilişkisi de bu devlet tersiminin (design) bir parçasıdır. CHP, devleti kuran parti değildir bir defa; devletin kurduğu partidir. Ecevit'in 1972 sonrası çıkışını bir tarafa koyarsanız, devlet-CHP ilişkisi toplum- siyaset ilişkisini her zaman aşmıştır. Alttan gelen sol dalga CHP üstünde çok kısa bir dönem etkili olmuş sonra kaybolup gitmiştir. Ecevit'in ölmeden önceki siyasal çizgisini hatırlamak yeter.
Bugün MHP etrafında cereyan eden kaset spekülasyonlarına, Demirel'in CHP ile özdeşleşmesine bakınca bu "olgu"yu, bu gerçeği düşünmemek mümkün değil. Türkiye'de devlet SS yıllarından kalmış, aşılmamış alışkanlıklarla kendi araçları olarak gördüğü bu iki partiyi MHP ve CHP'yi düzenlemekle meşgul hâlâ. Demirel'in yeni pozisyonu da, MHP'de cereyan edenler de ne tesadüftür ne de bu gerçeği bilince şaşırtıcı. CHP, Baykal'ın "gönderilmesiyle" yeniden biçimlendirildi. Ama o süreç henüz tamamlanmadı. Seçimlerden sonra partiye "yeni" yani eski unsurlar bir kere daha yerleşecek, işte Haberal'lar, Cihaner'ler falan. Ortalık epey karışacak. Şimdi aynı şey MHP için yapılıyor. Fazla iyimser ve safdil olmaya gerek yok. Bu bir (derin) devlet operasyonudur. Baykal, o partiyi tıkadığı için gönderildi.
Şimdi aynı şey Bahçeli'nin başına geliyor. Ne olur bilemem ama MHP'ye şimdi bizzat Bahçeli eliyle katılan yeni isimlerin hemen seçim sonrasında onun koltuğuna geçmek için kımıldayacağı besbelli. Apolitik, kaba, tarih dışı bir milliyetçilik söylemiyle...
Her şeye rağmen bunlar benim için önemli değil. Gerçekten bir diken gibi insana batan şey ise başta söylediğimdir; yani, devletin, "görünmez el"iyle siyasal alana müdahale etmesidir. Böyle düşününce Türkiye'nin hâlâ demokratikleşemediğini, hâlâ toplum-siyaset ilişkisini yeterli bir sağlıkla kuramadığını, SS'ın bu ülkede hâlâ devam ettiğini söylememek kâbil mi?
Bütün bunların beni ilgilendiren düğüm noktasına geleyim şimdi. O da şudur: 2007 sonrasında bazı girişimlerde bulunuldu. Ergenekon sürecini bu nedenle çok önemsiyorum. Asker-sivil/siyaset ilişkisinin olması gereken bir niteliğe kavuşturulması için, şimdi bazı köşe yazarlarının, sadece bu mu, diye küçümsemeye başladığı, normalleştirici adımların atılmasını hayati derecede önemli buluyorum. Ne var ki, bunlar, sözünü ettiğim "devlet projeleri" ve "devlet gücü" düşünüldüğünde, cim karnında bir nokta mesabesindedir. Açıkçası ne kadar önemli olursa olsun cesamet diye bakılırsa bugüne kadar bu sistemi dönüştürmek için yapılanlar sembolik olmanın ötesine geçmemiştir. Devlet hâlâ aşırı derecede güçlü, sistem hâlâ aşırı derecede korunaklıdır. Yeni anayasanın kıvır zıvır tartışmaları bir yana özü, esası, mayası bu olmalıdır.
"Paradigma değişikliği" denilen şey budur. SS ancak o zaman bitecektir.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024