Yıldıray OĞUR
Üsküdar, 1994’ten beri Refah Partisi, Fazilet, AK Partili belediyeler tarafından yönetiliyor. Ev sahipliği yaptığı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi yıllarca oturdukları Emniyet Mahallesi’nden sonra yine Üsküdar’ın semtlerinden Kısıklı’ya taşındılar. Pek çok muhafazakâr ailenin, iş adamının, entelektüelin adresi olan Üsküdar, 15 Temmuz gecesi Köprü, Çengelköy, Bağlarbaşı, Selamiali, Acıbadem’de şehitler vermiş, darbeye en doğrudan muhatap olmuş ilçe.
2014’ten 2017’ye 2 genel, bir yerel, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bir referandum geçiren Üsküdar’ın seçim karnesi, duymak isteyene bir şeyler söylüyor.
30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Üsküdar’da CHP’nin eski Üsküdar Müftüsü olan milletvekili İhsan Özkes 9 bin farkla belediye başkanlığını kaçırmıştı. AK Parti 30 Mart yerel seçimlerinde 156 bin, 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan 139 bin oy aldı.
Seçmen sayısının artmasına rağmen 7 Haziran seçimlerinde AK Parti’nin oyu yine 139 bin civarında kaldı. 7 Haziran 2015’te referandumun ‘evet’ cephesindeki partilerin (AK Parti-MHP-BBP) toplam oyları 175 bini bulmuştu.
‘Hayır’ cephesini oluşturacak partilerin (CHP-HDP-SP-diğer partiler ve bağımsız adaylar) toplamı ise 176 bin.
1 Kasım 2015 seçimlerinde yine bir miktar seçmen artışından sonra AK Parti oyunu 170 bine çıkardı. MHP 34 bin oy aldı. AK Parti-MHP-BBP’den oluşan ‘Evet’ cephesinin toplam oyu 206 bine çıktı. ‘Hayır’ cephesini oluşturan partilerin toplam oyu ise 148 bindi.
Ve 16 Nisan 2017 referandumu. Seçmen sayısındaki artışa, Üsküdar Belediyesi’nin ayrıca kendi özel ‘Evet’ kampanyasını yürütmesine, Saadet Partisi de dâhil olmak üzere ortada muhafazakârlara hitap edecek bir “Hayır” kampanyası olmamasına rağmen Üsküdar sandıklarından 167.748 “Evet” oyuna karşı 191.496 “Hayır” oyu çıktı.
Evet oyları sadece 1 Kasım’da hayır cephesinin aldığı oyun 40 bin altında kalmadı, aynı zamanda AK Parti’nin son seçimde aldığı oyun da altına düştü.
Biraz da AK Parti’nin fikrî kalelerinden biri olan Fatih sandıklarına bakalım. Fatih de Üsküdar’la birlikte 15 Temmuz’un en çok şehit verilen, en büyük direnişlerinin olduğu ilçesiydi. Çoğunun merkezî sınırları içinde olan tarikat, cemaat ve vakıflar 16 Nisan referandumuna doğru “Evet” kararlarını açıklamışlardı. 7 Haziran seçimlerinde Fatih’ten 104 bin oy alan AK Parti, 1 Kasım seçimlerinde oyunu 132 bine çıkarmıştı. 1 Kasım seçimlerinde Evet cephesini oluşturan AK Parti MHP ve BBP’nin toplam oyu 153 bindi. Hayır diyen partiler CHP, SP ve HDP ise 100 bin oy almışlardı. Referandumda ise sandıklarından 127. 324 ‘Evet’e karşı 120. 500 ‘Hayır’ çıktı. Bu yine AK Parti’nin 1 Kasım’da tek başına aldığı oyun bile altında bir rakamdı...
Eyüp, yine uzun süredir AK Partili belediyeler tarafından yönetilen, sandıklardan muhafazakâr partilerin ilk sıralarda çıktığı ilçelerden biri. 1 Kasım seçimlerinde AK Parti 115.900 oyla sandıklardan yine birinci parti olarak çıkmıştı. 1 Kasım’da Evet cephesini oluşturan AK Parti, MHP ve BBP’nin oy toplamı 137 bini bulmuştu. Hayır cephesi (CHP-HDP-SP) ise 95 bin oy toplamıştı.
Yine seçmen sayısı artmasına rağmen 16 Nisan’da sandıkta neredeyse AK Parti’nin 1 Kasım’da aldığı oy kadar “Evet” çıktı; 115.399. Ama sürpriz bir şekilde 123.812 Eyüplü ‘Hayır’ deyince ilçe uzun yıllar sonra ilk defa AK Parti renklerinin dışında bir renge büründü.
İstanbul’un diğer ilçelerinin tamamında Evet oyları 1 Kasım’da AK Parti+MHP toplam oyunun altında kaldı. Ama bazı ilçelerde Evet oyları 1 Kasım’daki AK Parti oyunun bile altına düştü. Örneğin; Zeytinburnu, Bahçelievler ve Güngören. CHP’nin ağırlıkta olduğu Bakırköy, Beşiktaş, Sarıyer, Şişli’de genel seçimlerde AK Parti’yi tercih eden seçmenler referandumda fikirlerini değiştirdiler. Yine hiç MHP faktörü düşünülmezse bile ‘Evet’ler AK Parti’nin 1 Kasım oylarının altında kaldı. Ümraniye, Başakşehir, Şile, Maltepe, Kartal, Beykoz, Ataşehir, Büyükçekmece gibi ilçelerde de sandıklardan AK Parti’nin 1 Kasım’daki oyuyla ya aynı ya da küçük puanlarla üstünde “Evet” oyları çıktı.
İstanbul dışında 1 Kasım’da AK Parti’nin birinci sırada çıktığı Ankara, Hatay, Adana, Mersin, Antalya, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, Denizli, Eskişehir, Zonguldak, Uşak, Bilecik, Artvin, Yalova, Ardahan da bu kez ‘Hayır’ dedi.
Bu illerin tamamında Evet oyları AK Parti+MHP’nin 1 Kasım oylarının epey altında kaldığı gibi, Ankara, Denizli, Uşak, Balıkesir, Çanakkale, Artvin, Bilecik, Zonguldak’ta ‘Evet’ler 1 Kasım’da AK Partinin aldığı oyun ya altında ya da seçmen sayısı farkıyla açıklanabilecek kadar az sayılarla üstünde kaldı.
Sadece bu büyük şehirlerde değil, AK Parti’nin tarihsel olarak güçlü olduğu, bölge olarak en yüksek oy oranının çıktığı Karadeniz’de de ilginç sonuçlar vardı. Yüzde 60’ın üzerinde Evet diyen bölgenin şehir merkezlerinde bambaşka sonuçlarla karşılaştık. Örneğin yüzde 61 Evet oyu çıkan Giresun’da şehir merkezi yüzde 51’le “Hayır” dedi. Yüzde 61 “Evet” diyen Ordu’nun şehir merkezi de yüzde 52 ile “Hayır” dedi. Yüzde 63 “Evet” diyen Samsun’un iki merkez ilçesinden Atakum yüzde 53.5’le “Hayır”, İlkadım yüzde 44’le “Hayır” dedi. Yüzde 57.75’le Evet diyen Sinop merkezde yüzde 62 Hayır çıktı. Yüzde 66 Evet çıkan Trabzon’da şehir merkezinden yüzde 41 Hayır çıktı.
Bursa, Kocaeli, Burdur gibi ‘Evet’ çıkan şehirlerin merkezlerinde Hayır çıkarken, yine yüksek oranlarda Evet çıkan Sakarya, Bolu, Kastamonu, Isparta, Çorum gibi illerin de merkezlerinde şehrin ortalamasının epey üstünde ‘Hayır’ oyları dikkat çekti.
2002’de çevreden merkeze gelmek, orta ve üst sınıfa yükselmek isteyen kesimlerin sesi olarak ortaya çıkan AK Parti açısından bu referandum sonuçları, partinin seçmen profilinin şehirlerden taşraya doğru kaydığının, orta sınıflarla ilişkisinin zayıflamaya başladığının, kendi 15 yılının eseri olan şehirli muhafazakâr kitleleri ikna etmekte zorlandığının ilk işaretleri. Daha önceki işaret 7 Haziran 2015 seçimlerinde verilmişti. AK Parti’yi yüzde 40’ların üzerine çıkarıp tek başına iktidar yapan, yeni sistemle yüzde 50’lerin üzerine çıkararak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk turda sonucu belirleyebilecek bir seçmen kitlesinin kafası biraz karışık ve parti aidiyeti zayıflamış görünüyor.
Tabii ki bütün oylar eşit ve değerli. 1 milyon 300 bin oy farkı, büyük bir fark. Hâlâ Türkiye’nin her yerinde ve her sınıfında rakipleriyle kıyaslanamayacak kadar güçlü bir desteği olan bir parti var karşımızda ama trendler değişmeye başlamış görünüyor.
Ve tabii ki referandumlarda yüzde 50’nin bir oy üzerini bulmak önemli. Hukuki meşruiyet açısından bunda hiçbir sorun yok. Evet, Britanya, AB’den çıkma kararını daha düşük bir farkla aldı. Ama bu referandumun Brexit’ten farkı ortada vatandaşlara sorulmuş tek bir soru değil, oylanan 18 maddelik bir paket olması.
Ve bu sistemi tümüyle değiştirecek 18 maddeye ya da maddelerin bazılarına, içinde AK Parti seçmenlerinin de olduğu, yüzde 49 “Hayır” dedi.
Hem siyaseten meşruiyet sorunlarını çözmek, toplumsal uzlaşmaya katkı yapmak hem de daha pragmatik bir gerekçeyle iki yıl sonraki ilk başkanlık seçimlerinde yüzde 50 çıtasını daha kolay yakalamak için iktidar, “Hayır” diyenlerin bu paketle ilgili hassasiyetlerinin bir kısmını, yüzde 51’in onayını almış ana gövdesini bozmadan, paketle ilgili Meclis’ten çıkarılacak uyum yasalarında karşılayabilir.
Seçim kanunlarını demokratikleştirmek, barajı düşürmek ilk akla gelenler. Ama örneğin tek adam rejimi eleştirilerine karşı Meclis’in denetim gücünü artırmak için Cumhurbaşkanı’nın atayacağı bakanların Meclis komisyonlarında mülakata alınması ve onaylanması, bakanların ABD’deki gibi Meclis’teki komisyonlara çağrılıp sorulara cevap vermesi, üst düzey sivil, asker bürokrat ve diplomat atamalarında yine Meclis’in mülakat ve onay makamı olarak yetkilendirilmesi gibi (ki yüzlerce üst düzey sivil ve asker bürokratın terör örgütü üyesi olarak hapiste olduğu bir ülkede bu seçimin daha ince eleyip sık dokunarak yapılmasının gerektiği açık) zaten paketin ana amacı olan bürokratik vesayeti ortadan kaldırmasına hizmet edecek rötuşlar yapılabilir. Bu aynı zamanda hem içeriye hem de dışarıya verilmiş bir uzlaşma ve demokratikleşme mesajı olarak okunur.
Yani atı aldıktan sonra Üsküdar’da biraz dinlenip, muhasebe yapıp, yola öyle devam etmekte fayda var...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025