Ahmet ALTAN
Çok uzun yıllar önce, yanlış hatırlamıyorsam Güneş Tecelli’nin sunduğu bir televizyon programında hiç unutmadığım kısa bir skeç izlemiştim.
Aklımdan çıkmayan cümle şöyleydi:
“Biz müteahhide ne dedik, üç oda bir mutfak, müteahhit ne yaptı, üç mutfak bir oda.”
Bizim siyasi tarihimiz, daha önce de birkaç kez yazdığım bu matrak cümleyle özetlenebilir gibi geliyor bana.
Bizi yönetecek insanlara, “üç oda bir mutfak” ısmarlıyoruz, onlar, “üç mutfak bir oda” yapıyorlar.
AKP iktidarı da “üç mutfak, bir oda” inşaatına başlamış gözüküyor.
Milyonlarca insan AKP’ye, “Hukuk reformu yap, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu hukuka saygılı hale getir, adaletin uygulanmasını sağla, hukuk karşısında ayrıcalıklı kimsenin kalmasına izin verme” dedi.
O ne yaptı?
Hukuku “Ergenekoncu cumhuriyet elitlerinin” elinden aldı ve“ben buldum, benimdir” diyerek kendi amaçları için kullanmaya başladı.
Bu müthiş sapmanın en belirgin ve çarpıcı örneğini şimdi Deniz Feneri davasında yaşıyoruz.
Deniz Feneri’nin dava sürecine yapılan siyasi müdahale, bu davanın kendisini aşacak boyutlarda.
Bu davanın üç savcısı birden görevden alındı.
Savcılar hakkında HSYK’ya bir şikâyet yapılıyor, deniyor ki, “Mahkemenin sanıkların mal varlıklarına el koyma kararı Tapu’ya bildirilirken, bu kararın ikinci ve üçüncü maddelerinin üstü kapatıldı, bu evrakta tahrifattır.”
Bu şikâyet üzerine, Ankara Başsavcısı, Adalet Bakanı’nın da izniyle bu üç savcıyı görevden alıyor.
Savcılar da diyor ki, “Karardaki ikinci ve üçüncü maddeler Tapu dairesini ilgilendirmiyordu, onun için üstünü kapattık, ayrıca bu hukuk sistemimizde uygulanan bir usuldür, Ergenekon savcıları sık sık belgelerdeki bazı maddelerin üstünü kapatarak evrakları gönderir”.
HSYK’nın “şikâyeti” ciddiye alması, Adalet Bakanı’nın izin vermesi, Ankara Başsavcısı’nın “savcıları” görevden alması nasıl “hızlı bir işlem” olduysa, hiçbirinin aklına “bu uygulama usule uygun mudur” diye sormak gelmemiş.
Önce savcıları görevden almışlar sonra İstanbul’daki başsavcı vekiline “Böyle bir uygulama var mı” diye sormuşlar.
Dün bizim manşetten “Başsavcının isyanı” dememize “isyan eden” ve “Ben isyan etmedim, görüş bildirdim” diyen İstanbul Başsavcı Vekili de, “Evet, biz de bu tür uygulamalar yapıyoruz” diye bilgi vermiş.
HSYK, Adalet Bakanı, Ankara Başsavcısı, “savcılar görevden” alındıktan sonra “usulün” böyle olduğunu öğrenmişler.
Peki, savcıları göreve iade etmişler mi?
Hayır.
“Üç mutfak bir oda” durumu, anlayacağınız.
Bir kere o savcıları görevden almayı akıllarına koymuşlar.
Şimdi iş büyümeye ve skandal boyutunu almaya başlayınca, HSYK bir kez daha hatırlatma ihtiyacı duydu ve “Savcıları biz görevden almadık” dedi, “görevden alan Ankara Başsavcısı’dır”.
“Hesabı başsavcıya sorun” demeye getiriyorlar.
HSYK böyle diyor ama Adalet Bakanı, bu kararı “desteklediğini” açıklarken aynen şöyle diyordu, “Ben HSYK başkanı olarak bu kararı destekliyorum”.
Savcıların alınmasını HSYK desteklemiyor, başkanı mı destekliyor?
Adalet Bakanı, tek başına bütün kurumu temsil ettiğine mi inanıyor?
Siyasi iktidarın yakın çevresinden insanları sanık durumuna düşüren bu davayı bakan “tek başına” mı yönlendiriyor?
Bakan, “usule uygun mu, değil mi” diye merak bile etmeden neden bu kadar hızlı karar veriyor?
Bu hızın nedeni, sanıklara “aramaları önceden haber veren köstebeklerin” ikisinin AKP hükümetinin eski İçişleri Bakanı, yeni Başbakan Yardımcısı Atalay’ın iş ortağı ile “özel kalem müdürü” çıkması mı?
Soruşturmanın, Başbakan Yardımcısı’nın yakın çevresine doğru yönlenmesi mi?
Üç savcının görevden alınmasının hukuki bir dayanağı yok, başka savcıların yaptığını onlar da yapmış.
Bu karar, fevkalade pervasızca ve usule aykırı bir karar.
Biz Dağlıca’yı, Aktütün’ü, Ergenekon’u, Balyoz’u ortaya çıkarırken hep aynı şaşkınlığı yaşardık, “nasıl böyle pervasız davranabilmişler, hesap sorulmayacağına nasıl bu kadar güvenmişler?”
Güç ve “korkak bir medya” körleştiriyor insanları.
Generallerin körlüğünü bu olayda aynen siyasi iktidarda görüyoruz şimdi.
Hesap sorulabileceğini unutmuşlar.
Ve, “üç mutfak bir odayı” hukuk diye koymuşlar önümüze.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ümitliyim, çünkü…
26.05.2020 - Bir Cinayet, bir Cenaze
21.01.2020 - Bu akşam Pariste babam, Malraux ve ben şampanya içeceğiz
6.02.2019 - Biz söylemeyeceksek kim söyleyecek?
28.11.2019 - ÜÇ CAM KUTU
23.11.2019 - Kâğıttan flüt
11.11.2019 - Rüyalar ve milliyetçilik
21.03.2020 - Yargıdaki çöküntüyü tamir etmek elinizde!
25.09.2018 - Milliyetçilik ve Aydınlar
19.09.2018 - Şatodaki Çiçek
26.08.2018
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları



























































































baris seven
Mukemmel bir hayalle bitirmişsin yazını. Ben tam tersini düşünüyorum. 30 yıldır tüm hükümetlerin deneyip te tarihin çöp tenekesine atılmaktan kurtulamadıkları yöntemleri devralarak ya bizdensin ya onlardan diyip aynı akıbete koşan AKPdir. Nedeni çok basıt. İç politika Naim Şahin: Gestapo politikası. Dış Politika: Sıfır sorun oldu herkesle sorun. Tabiki bir de AKPnin an simidi ekonomi: yüzde 8den düştü yüzde 3e, gidiyor yüzdee 0 altına! sonuç mu: İflas kaçınılmazdır. Kütler yine var olacak!