Akif BEKİ
Hepi topu 'barış bildirisi'ni imzalayan akademisyenlerin ifade özgürlüğü lehine karar verdi Anayasa Mahkemesi. Bir gümbürtüdür gidiyor. İktidar medyasında başlayan kampanya, üniversitelere de sıçratıldı. “Anayasa Mahkemesi terörü meşrulaştıramaz” başlıklı bir metni, o üniversite bu üniversite dolaştırıp imza topluyorlar.
Gören de AYM, terörden aranan Osman Öcalan'ı TRT Kürdi'ye çıkarıp seçmene mesaj verdirdi zannedecek.
Sanki Mahkeme, terör propagandasını serbest bırakmış. Ya da İmralı'dan oy kullanma talimatı getirip HDP'den buna harfiyen uymasını istemiş, 'teröristbaşının emrine karşı mı geliyorsun' diye yasal bir partiye bastırmış...
Bir merkezden dağıtılıp akademisyenlere imzalattırılan metin şöyle şeyler söylüyor:
“Sözde ‘barış bildirisi’ adı altında terör örgütü propagandası yapan bazı akademisyenlerin ceza almalarını ‘hak ihlali’ gören Anayasa Mahkemesi skandal bir karara imza atmıştır. Terörle mücadele ettiği için devleti suçlayan açıklamalar yapmak dünyanın hiçbir ülkesinde ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmez. Aşağıda imzası bulunan biz akademisyenler, terörle mücadeleyi sekteye uğratmayı ve ülkemizi karalamayı amaçlayan her türlü kurum, organizasyon ve inisiyatifin karşısında olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz. Türk milleti adına karar vermekle yetkili kılınan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının adalete ve kamu vicdanına aykırı olmaması gerektiğine inanıyor, bu yanlış kararda imzası bulunanları kınıyoruz.”
'Barış bildirisi' denilen "Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı metne katılmadığım, hatta içeriğini eleştirdiğim halde imzacıların ifade özgürlüğünü nasıl savunduysam...Bu metni de haksız ve sorunlu bulmakla birlikte, imzacılarının ifade özgürlüğünü aynı şekilde destekliyorum.
Katılmıyorum diye, böyle bir metni imzaladıkları için mesleklerinden ihraç edilmelerini asla istemem. 'Görevini yapan yargıçlara kararlarından dolayı tehdit, gözdağı, engelleme, karalama ve hedef gösterme' gibi suçlamalarla yargılanmalarını ve hapse atılmalarını da...
Ve kapısında hak aramaya ihtiyaç duyduklarında, ifade özgürlüklerini koruyan bir karar verdi diye karşıt görüşlü meslektaşlarının organize saldırılarına maruz kalırsa yine AYM'nin yanında yer alırım.
AYM, "Devlete ‘katil’, ‘terörist’, ‘katliamcı’ gibi ifadeler kullanılmasının önünü açmak"la suçlanıyor medyada. Oysa, şiddet çağrısı içermediği sürece sırf saçmaladılar diye kişilerin cezalandırılamayacağına hükmetti sadece. Metnin içeriğini onaylamış, katılmış, altına imza atmış değil.
YSK, akla ziyan bir zorlamayla İstanbul seçimlerini iptal ettiğinde 'yargı kararıdır, beğenmese de herkes saygı duymak zorunda' diyenler, muhalefete eleştiri ve kınama hakkı dahi tanımayanlar şimdi AYM'ye veryansın ediyor, başkan Zühtü Arslan'ı yerden yere vuruyor.
Bıraktık saygı duymalarını, Altanlar ile Ilıcak'ın da yargılandığı davadaki gibi, ilk derece mahkemelerini neredeyse AYM kararlarına uymamaya, direnmeye çağıracaklar. Anayasa hükmüyle kesin ve bağlayıcı kararlar olmasına rağmen...
Prof. Ayşe Buğra, eşi Osman Kavala'nın yaklaşık 640 gündür dayanaksız suçlamalarla tutuklu yargılanması hakkında, Habertürk'ten Kübra Par'a şöyle konuşmuş: "Bu, asansörde kalmaya benziyor. Bağırsanız da çağırsanız da faydası yok..."
Yarın adalet bize de gerektiğinde sesimizi duyacak birileri çıksın istiyorsak, bugün yargı asansöründe mahsur kalanlara kulak vermeli değil miyiz?
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025