Akif BEKİ
Mavi Marmara katliamının, 20 milyon dolar tazminat karşılığında kapatılmasından rahatsız olanlar vardı. İsrail’le Netanyahu’yu, cezai ve hukuki sorumluluktan kurtarıyor diye. 2016’da anlaşmayı imzalayan Ankara’yı eleştiriyorlardı.
Muhafazakar medyada, 4 yıl önce yol açtığı tartışmayı ve ayrışmayı hatırlıyor musunuz?
İktidar içinde yuvalanan zıpçıktı tetikçiler ve arkalarındaki tasfiyeci ekip, eleştirenleri hedefe koymuştu.
“Mavi Marmara’daki manyak tipler, yani kafadan İsrail düşmanı, kafadan Batı düşmanı radikal İslamcı tiplerle artık AK Parti’nin yolları ayırması” gerektiğini söylüyorlardı.
Anlaşmaya karşı çıkanlara, İsrail’in savaş suçlarından yargılanmasında diretenlere bakışları buydu.
“İslamcılar AK Parti’den tasfiye edilecek” raconları, Hindistan’dan dönerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soruldu.
Şöyle dedi:
“Bir siyasi partinin çalışmalarında, İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde bir ayrım yapmak zaten yanlış. Biz tekkeye mürit aramıyoruz ki...Bazıları işi tamamen şirazesinden çıkardı. İşi, kendi belirledikleri çerçevede kalan
insanları ‘doğru’, onun dışındakileri de ‘yanlış’ addetme noktasına getirdiler. Onların da böyle bir hakları yok, benim de yok. Kaldı ki ebedi alemin ölçüsü hiçbirimizin elinde değil. Kimse bunu teraziye çıkarmasın. Hele hele çok ağır olacak ama uluhiyet (ilahlık) davasına da kimse girmesin...”
Cumhurbaşkanı açıkça siyasete dini, uhrevi ölçüleri karıştırmayı reddediyordu. O tür yargıları kulların değil Allah’ın takdirinde gören bir cevaptı.
Yanı sıra Erdoğan, Siyonizme hizmetle suçlanmanın ne olduğunu da biliyordu.
Arkadaşlarıyla ayrıldılar diye, eski liderleri Erbakan neler söylemişti onlar için. Siyonist emperyalizmin güçlerince iktidara getirilmekle mi suçlamamıştı, Siyonizmin kasiyerliğini yapmakla mı!...
Dinin, Siyonizmle mücadelenin ve Kudüs duyarlılığının siyasete malzeme yapılmasından az çekmemişti.
Erdoğan, siyasi görüş ayrılıklarının din, iman ayrılığı gibi gösterilmesine karşı çıkmayacaktı da kim çıkacaktı!
Ayrıca dinen de sakat ve sakıncalı buluyordu. Partisinde bunu istemiyordu.
Erdoğan’ın sözleri, İsrail’le anlaşma karşıtı İslamcılara çok kızdığı ve kapıyı gösterdiği şeklinde yorumlandı.
2017’deki tartışmayı İsrail’le anlaşma yanlısı ekip ve tetikçileri kazanmış, karşıtlar kaybetmişti.
NEREDEN NEREYE!
Cumhurbaşkanı geçen hafta, partisinden ayrılan Davutoğlu ve Babacan için “İçimizdeki Mescid-i Aksa’ları yıkmak isteyen hainler” dedi.
4 yıl önce kazanan taraf, o gün “Kafadan İsrail düşmanı manyak tipler” diye saldırdıklarını bu kez de “Mescid-i Aksa’yı yıkmak isteyen içimizdeki Siyonistler” gibi görmeye, göstermeye başlamaz mı!
Hem de Gazze’ye bombalar yağarken, katliam sürerken, cenazeler daha toprağa verilmemişken...
Katliamın durdurulamayıp iç siyasette malzeme olarak kullanılmasını ayıplayanlarsa kripto Siyonist!
İsrail’in, savaş suçlarından yargılanması için Uluslararası Savaş Mahkemesini göreve çağıran insan hakları örgütleri, zaten emperyalizmin maşaları.
Uluslararası Af Örgütü ile Human Rights Watch mesela. Kendileri unuttuğunda da Gazze’de, Myanmar’da, Doğu Türkistan’da Müslümanlara zulmü unutmayan, sorumluların yakasını bırakmayan bu örgütleri, küresel güçlerin operasyon aparatı olarak karalamaktan geri durmazlar.
İsrailli 180 yazar ve akademisyen, ülkeleri aleyhine Uluslararası Ceza Mahkemesine mektup yazdı.
Haaretz’e ilan veren İsrailli insan hakları örgütü B’tselem, ülkesini ‘apartheid rejimi’ diye olanlardan sorumlu tuttu.
Oysa bizim mangalda kül bırakmayan nutuk fedaileri, Mescid-i Aksa ve Filistinliler için iki sloganla ellerinden geleni ardlarına koymadıklarını sanıyorlar.
Korkarım yarın yine unutacaklar, hamasetleri yine lafta kalacak. Katliamların vazgeçmeyen şikayetçileri ve takipçilerini de “kafadan İsrail düşmanı manyak” olmakla suçlayacaklar.
İsrail’in peşini bırakmayacak insan hakları örgütleri ve vicdan sahipleriyle dayanışmada ısrar edeceklere şimdiden selam olsun.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025