Akif BEKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü grup konuşmasında anlaşılmamaktan yakındı. Birlikte yol yürüdükleri tarafından bile...
Başı, faizle mücadelesini anlamayanlar çekiyor.
19 yıllık AK Parti iktidarında Merkez Bankası, faizi 5 kez olağanüstü arttırmış. Merkez Bankası başkanları, ‘laf dinlemiyorlar’ gerekçesiyle kaç kez değiştirilmiş.
Bu durumda faiz kimden sorulur, Cumhurbaşkanı’ndan değil herhalde (!)
Yine de dün Meclis’te Cumhurbaşkanı’na soruldu.
O da cahile laf anlatır gibi gazetecilere, Merkez Bankasının bağımsızlığını hatırlattı. “Bağımsız değil mi? Bırakın da bağımsız olarak kararı Merkez Bankası versin” dedi.
Ama topu Merkez Bankasına attı diye Erdoğan’ı anlamıyorlar.
Oysa ne var ki bunda anlamayacak!...
AK Parti döneminde en yüksek faiz artışı, 13 Eylül 2018’de yapılmış. Merkez Bankası o dönem faizleri 625 puan artırarak yüzde 24’e çıkarmış.
Fakat dün İslam’ın faiz yasağını kastederek “nas ortada, sana bana ne oluyor” dediği için, yine Erdoğan’ı anlamıyorlar.
Elden ne gelir? Allah’ın hükmü, kararı siyasete kalmamış ki, iktidar ne yapsın?
Yok, 2018’de aynı nas ortada değil miymiş, yeni mi ortaya gelmiş! Yok, artarken iktidarda AK Parti yok muymuş, başkası mı faizleri arttırmış! Yok bilmem ne!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu ukalalıklardan sıtkı sıyrılmış olmalı ki, anlasalar da anlamasalar da faizle mücadeleyi aynı kararlılıkla sürdüreceğini haykırdı.
Cumhurbaşkanı artık anlatmaya çalışmayacak, anlayan anladı, hala anlamayanlar da ne halleri varsa görsünler.
Varsın anlamayanlar doları, enflasyonu patlattı diye yanlış faiz politikasının sonuçlarından iktidarı sorumlu tutmaya devam etsin. Sanki kararı Merkez Bankası vermiyormuş, o da Allah’ın emri değilmiş gibi.
Fakat dert bir değil, hangisine yanasın!
İktidarın faiz gelgitlerini anlamayanların, anlayamadığı başka konular da var.
Mesela yatırım, üretim, istihdam ve ihracat...Cumhurbaşkanı buradaki sorunlardan iş insanlarının sorumlu olduğunu ifşa etti. “Ya siz nasıl insansınız” diyerek bir de sıkılmadan iktidara salladıklarını, mızırdandıklarını söyledi.
Faizi indirmiş, istediğiniz bu değil miydi, size daha ne yapsın iktidar!
Ama hemen ucuz krediyi çekip yatırıma koşan, istihdamı ve ihracatı arttıran nerede?
Güya iş insanı olacaklar; işi bilip işe gitmiyor, her şeyi iktidardan bekliyorlar.
Cumhurbaşkanı sürekli yatırım, üretim, istihdam ve ihracattaki başarılarını anlatıyor, bunlarla övünüyor diye iş insanları sorumluluktan kaçabileceklerini sanmasın.
Başarı iktidarın icraatı, başarısızlıklarsa açgözlü iş dünyasına yazılır. İş bölümü böyle, herkes üstüne düşeni yapacak.
Anlamayacak ne var bunda!
Anlamayanların akıl sır erdiremediği bir konu da bu yüzde 50+1’le cumhurbaşkanı seçilme mecburiyeti.
Erdoğan şikayetçi, AK Partililer bu şartın Erdoğan’a kurulmuş bir tuzak olduğuna inanıyor.
Öyleyse kim kurdu bu tuzağı, 4 yıl önce Cumhurbaşkanlığı sisteminin kitabına çaktırmadan kim yazdı bunu?
O komplo da nihayet çözüldü. Cumhurbaşkanı dün açıklığa kavuşturdu, sorumlusu parlamentoymuş.
Şöyle:
“Anayasa değişikliğiyle ilgili karar mercii parlamentodur. Parlamento yüzde 50+1’le ilgili bir değişikliğe giderse parlamento değişikliğe gider, adımı da ona göre atılır. Parlamento daha önce Anayasa ile ilgili bu konuda bir karar verdi. Yeni bir karar verir mi, vermez mi? Onu da görürüz.”
Bazı kafalar hala karışık, olay basit oysa, anlamayacak ne var ki bunda!
Sezai Karakoç'un ardından
Çok güzel şeyler söyleniyor ardından. Kiminin içi dolu, kiminin boş. Ama övgülerin hepsi fazlasıyla hak edilmiş.
Şiirden slogan ve ideoloji, şairden ideolog olmaz. Bu ikisinin birbirine karışması, şairle şiirin istismarına da kapı açıyor.
Üstadı, şair ve siyasetçi yönleriyle ayrı ayrı değerlendirmek, tartışmak gerek. Tanımayanlara, şiirini doğru tanıtmanın ve siyasetin gölgesinden korumanın yolu da burdan geçiyor.
Şiirini slogan gibi kullanmak, bir derya derinliğini derelerin sığlığına hapsetmektir, yazık olur.
Sezai Karakoç, geride her faniye nasip olmayan muazzam bir külliyat bırakarak bu dünyaya veda etti.
Allah’tan rahmet diliyorum, gıpta edilesi bir hayat yaşadı, eğilip bükülmedi.
Şu dizeler de o duruşun yansımalarından:
“Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı/Ama yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdim/Bunu bana söylemediniz...”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025