Ali BAYRAMOĞLU
Bu ülke kitlesel ölüm oruçlarını yakından bilir. Uzak zamanda, yakın zamanda pek çok kez farklı siyasi grup, hapishane koşullarını düzeltmek ve mahkum hakları elde etmek için bu yola başvurmuştur.
Ülke ölüm oruçlarının yol açtığı tahribatı da iyi bilir.
Canlar yiter, yitmiştir. Bedenler kalıcı biçimde sakatlanır, sakatlanmıştır. Sisteme yönelik vicdani, ahlaki ve siyasi fatura büyük olur, olmuştur.
Hapishanelerde PKK'lıların sürdürdükleri ölüm orucunun bakılması gereken ilk ve ivedi yönü budur.
Ölüm oruçları 12 Eylül günü başladı. Bugün itibariyle 656 kişi 65 cezaevinde ölüm orucunu sürdürüyor ve hayatları açısından kritik aşamaya gelmiş bulunuyor.
Ne yapmalı?
Tutuklular talep ediyor ve talepleri yerine getirilmesezse ölüm orucunu sürdüreceklerini söylüyorlar.
Talep, "kritik" kelime…
Siyasi yönü, siyasi açıyı devreye sokan bir kelime…
Ve bu açıdan bakıldığında iş sanıldığından çok daha zor ve karmaşık. Bir kere, talepler temel olarak mahkum ve mahpushane koşullarına ilişkin değil, tersine büyük siyasetin büyük talepleri…
Bu tür eylemlerin gündeme getirdiği bu tür devasa siyasi talepler, nitelikleri ve meşruiyetleri açısından sorunlar taşırlar ve karşılanmayı zorlaştırarak ciddi sıkıntılar yaratırlar.
Nitekim öyle oluyor…
Ölüm orucuna yatanlar, "ana dilde eğitim, Kürtçe savunma hakkını ve Öcalan'ın tecridinin kaldırılması"nı istiyorlar.
Kürtçe savunma dışında (ki o da sınırda) büyük Kürt siyasetinden yola çıkıyorlar. "Hayatı" ortaya koyan, "canı silah haline getiren" bir "siyaset" yapma tarzı bu. Ve bu tarz doğal olarak "makro politika"nın eseri.
Ölüm oruçlarının kişilerin iradesinden çok örgütün iradesi ve talebiyle yapıldığı aşikar. Katılım gönüllü olsun, kerhen olsun, özünde ölüm oruçlarının bir örgüt kararı, politikası olmadığı söylenebilir mi?
Kürt Siyasi Hareketi can üzerinden alan açma hamlelerini, kurşun yerine insan canını kullanarak sistemi zorlama çabalarını sürdüyor.
Siyasi iktidarın böyle bir meydan okuma karşısında refleksif direnme ihtimali, ihtimaller içinde en kuvvetlisiyken, oruçların örneğin BDP'liler tarafından ısrarla teşvik edilmesi ve devam ettirilmesi eylemi amacını şöyle tarif ediyor:
Ölüm oruçlarının muhtemel sonuçlarının faturasını talepleri karşılamadığı için siyasi iktidara çıkarmak ve siyaseten en azından böyle yol almak…
Siyasi açıdan bakılırsa, ölüm oruçlarının özeti bir yönüyle böyledir. Örgüt merkezli, dayatıcı bu siyaset tarzının insani değerler açısından gayri meşruluğu, söz konusu taleplerin yerinde olup olmaması tartışmamasını geride bırakmaktadır.
Tekrar birinci yöne, insani yöne dönelim…
Peki o hayatlar ne olacak?
Ölüm oruçlarının ahlaki ve siyasi sonuçlarını bu ülke, siyasiler, vicdanlar nasıl taşıyacak?
Her hangi yumuşatacı bir adım, okşayıcı bir hamle, psikolojik bariyeri kıracak bir tutum, akıl ve insan, siyasi iktidardan bunları bekliyor…
Ama bunların da çok uzağındayız…
Siyasi iktidarın ölüm oruçlarına tavrı ve yanıtı keskin.
Başbakan "dağda öldürerek, cezaevinde ölerek devlete şantaj yapılmasına prim veremeyiz" diyordu, daha önceki gün.
Bu cümle, (insanlar iması yerine örgüt ya da Kürt Siyasi Hareketi kelimesini içermesi koşuluyla) temelde yerinde bir tespite işaret eder.
Evet, Kürtler açısından böyle yol alınmaz.
Ancak hükümet açısından da böyle siyaset yapılmaz.
Görmek gerekir ki, başbakanın bu tavrında, bu siyasi çıkısında insani boyut yoktur…
"Dağdakilere ağlamayız, bizim çocuklarımız şehit oluyor, onlar ölürlerse ölsünler" tavrı ve iması, sadece insani vurgudan azade değildir, doğru tutumdan ve siyasi mantıktan, siyaset fikrinden, siyasetin erdeminden de uzaktır.
Sorumluluk örgütündür, bu bizce açık, ama siyasi iktidarın buna rağmen çok geniş bir hareket alanı olduğu da açıktır.
İki sert çekirdek arasında bu ülkede hayatlar kaybediliyor…
Ve siyasi imkanlardan uzaklaşılıyor…
Kaynak:http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AliBayramoglu/oruc-olum-siyaset%E2%80%A6/34746
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025
20.11.2025
15.11.2025
13.11.2025
8.11.2025