Ayhan BİLGEN
Hz. Muhammed kendisini tarif ederken “Ben sizin kralınız değilim. Kureyş’li kuru ekmek yiyen kadının çocuğuyum” diyor.
Yeryüzünde herkes bir misyonun taşıyıcısı, yüklenicisi ise, bu misyona yakışan bir pratik tutum içinde olmak da herkesin görevidir. Peygamberlerin sözleri, yaşantısı şüphesiz insanlar için bir örnek ve inananları için bir bağlayıcılık taşıyorsa bu misyonun doğru algılanması da son derece önemlidir.
Hz. Muhammed’in hayatını elbette çok farklı öncelikler üzerinden okuyabilir farklı boyutlarını öne çıkararak tarif edebilirsiniz. Öncelikle ifade etmeliyiz ki bütün dönemlerin temellerini oluşturan toplumsal güvenin alt yapısını oluşturan “emin” sıfatı ile tanımlanan ahlaki duruştur. Bu açıdan çıkış noktası ile varılan son nokta aynıdır.
Mekke döneminde yaşanan yok sayma, dışlama, ağır baskı karşısında varlığını kabul ettirme yolu direniştir. Hem düşünsel dünyayı, hem sosyal ilişkileri ayrıştıran, elbette nihai olarak adalete dayalı bir barış düzeni kurma iddiasıdır. Medine’de çatışma içindeki unsurlar arasında yeni bir hukuk inşa edebilmenin yolu da, Mekke’de verilen sınavla açılmıştır.
Medine’de farklı toplumsal güçler arasında kurulan ve bazen bozulan ilişki, yeniden Mekke’ye dönebilmek için yola çıkıldığında Hudeybiye barışı ile kesilmiştir. Bu açıdan barış, bazen zararınıza gibi gözüken kısa süreli bir uzlaşmadır. Büyük açılımlar bazen kısa duruşların ardından gelir.
Ortadoğu ve Türkiye yeni bir barış misyonunun üstlenilmesine muhtaç. Bu ihtiyacı hak ettiği ölçüde dikkate alıp, gereğini yapabilecek çalışmanın örgütlenmesi açısından kutlu doğum buluşması nasıl sembolik öneme sahipse, Demokratik İslam Kongresi de o ölçüde kritik bir dönüm noktasıdır.
Elbette tanışmayı güçlendiren her platform değerlidir ama bugün zorunlu olarak inşa edilmesi gereken kalıcı inisiyatiflerdir. Somut çalışma ortamlarını hedeflemeyen tartışmalar bir süre sonra sadece heyecan ve umut tüketecektir.
Eski alışkanlıklarımızla halka öğretmenlik yapma, kurtarıcı rollerine soyunma yerine halktan öğrenmek, halkla birlikte kurtuluşun taşlarını örmek için mutlaka yerelleşmeyi ve yerelden yeniden kurulmayı esas almalıyız.
Merkezi mekanizmalar sadece kolaylaştırıcı ve koordine edici işlev üstlenmelidir. Tepeden inmeci alışkanlıklar, bir yandan yerel yeteneklerin kendini ifade etmesini, geliştirmesini engellerken, diğer yandan merkezi düzeydeki yozlaşmayı hızlandırmaktadır.
Yeniden Hazreti Peygamber’in mesajı ile yazımızı bitirelim. “Bu din garip geldi yine garip gidecek. Selam olsun o gariplere.”
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015