Burhanettin DURAN
DEAŞ, yeniden sahnede. Bu defa Münbiç'te dördü ABD askeri olmak üzere on dokuz kişiyi öldüren bomba saldırısı ile. DEAŞ, Irak'ta kurdurulan ve Suriye iç savaşının bugünkü haline gelmesi için kullanılan bir terör örgütü.
2014'te Irak ve Suriye'de geniş topraklar elde ettikten sonra dört yıllık bir mücadele ile bitirilme aşamasına gelindi. Ancak şimdilerde yeniden hortlatılma çabası var.
Bu örgütün istihbarat örgütlerinin bir manivelası olduğu biliniyor. Münbiç'te yeniden sahne almasının Trump'ın Suriye'den geri çekilme kararıyla yakın ilgisi olduğu açık. Bu saldırının arkasında kimler olduğunu bulabilmek için çekilmeyi kimlerin istemediğine bakmak lazım.
YPG'nin "elimdeki tutsak DEAŞ'lıları tutamayabilirim" açıklamasını hatırlamak gerekir. Aynı günlerde HTŞ'yi de hareketlendiren bazı Körfez başkentlerine bakmak faydalı olur.
Bombalı saldırı, son üç yıldır "DEAŞ sermayesini" kullanan tarafların hepsini hareketlendirdi.
DEAŞ'ın tümüyle yenilmediğinden hareketle çekilmeyi durdurmak gerektiğini söyleyenler de var. Çekilmenin ne kadar doğru olduğunu belirtenler de... Saldırının mesuliyetini dolaylı olarak Türkiye'ye fatura etmeye çalışanlar da.. David Ignatius, Washington Post'taki yazısında DEAŞ bombalamasını Türkiye destekli ÖSO gruplarının saldırılarına ve Türkiye'nin askeri baskısına bağlamış.
"Türklerin saldırısından korkan" YPG, "DEAŞ ile mücadeleye konsantre olamamış" ve "güvenlik boşluğu" oluşmuş. "Türkiye'nin YPG-PKK tehdidine yönelik takıntısı ABD askerlerinin riske atılmasına katkı" yapmış.
Ignatius, Pompeo'nun "ABD'nin çekildiği yerde kaos olur" sözünü de hatırlatmış.
Ve Trump'a çekilirken, "ABD'nin Suriye'nin kuzeyindeki kazanımlarını kaybettirmemesini" öğütlemiş.
DEAŞ'ın hem ortaya çıkışında hem de bitirilmesinde ABD hatalı politikalar izledi.
Öncelikle Irak ve Afganistan işgalleri ile Ortadoğu'da radikal grupların besleneceği ortam oluşturuldu. DEAŞ militanlarının Irak hapishanelerinde örgütlendiği bilinen bir gerçek. En büyük sorumluluk ise Arap isyanları sürecini yönetemeyen Obama yönetiminde. Libya'dan Suriye'ye ve Yemen'e kadar bölgede milislerin, vekil güçlerin ve terör örgütlerinin yayılmasının önünü açan politika uyguladı. Dahası, Suriye'de DEAŞ ile mücadele adına başka bir terör örgütü olan YPG'yi (PKK'nın kolu) açıktan destekledi. Hem de stratejik müttefiki Türkiye'nin bütün uyarılarına rağmen...
Geldiğimiz noktada Washington çekilmeyi konuşurken Ankara, müttefiki tarafından büyütülen bir terör örgütü ile nasıl mücadele edeceğini hesaplıyor. ABD birliklerinin söz verdiği gibi YPG'ye verdikleri silahları toplamadan gitmesi durumunda ne yapacağını planlıyor. Evet, Pompeo'nun dediği gibi Suriye'nin kuzeyinden ABD'nin çekilmesi kaos yaratıyor. Ancak kaos sebebi çekilmesinde değil. Asıl sebep nasıl var olduğunda... Yani, Irak'ta ne yaptığında...
Suriye'de YPG ile iş tutmasında... Bir terör örgütüne binlerce TIR silah göndermesinde.
Ve şimdi çekilirken hatalı politikasının olumsuz sonuçlarının giderilmesini bile engellemeye çalışıyor.
İşte bu sebeplerle Ignatius'un bombalamanın dolaylı sorumluluğunu Türkiye'ye yıkma gayreti gülünç kalıyor. Hele hele, DEAŞ'a karşı Fırat Kalkanı Operasyonu'nu yapan ve ABD askerleri çekilirken DEAŞ ile mücadeleyi tamamlamayı üstlenen Türkiye'ye karşı bu iddiada bulunmak sadece propaganda. YPG'ye destek propagandası...
Ve ABD'nin koruduğu PYD'nin yöneticisi Salih Müslim, DEAŞ'lı tutsaklar konusunda tehdide devam ediyor. Yeni bir kılıfla: "Türk birlikleri Suriye'nin kuzeyine girerse tutuklu DEAŞ'lıları bırakabilirmiş." Bu söylemler çıplak bir gerçeği örtemez. Washington, Suriye'nin kuzeyinden çekilse de çekilmese de orada Türkiye ile birlikte çalışmak zorunda.
Yarattığı sorunları da bırakacağı kaosu da ancak Türkiye ile koordinasyon sayesinde tashih edebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020