Cemil KOÇAK
31 Mart’ı Alman görgü şahidi anlatıyor
“Son silâh sesinden bu yana aradan sadece beş dakika geçmişti ki, İstanbullular gayet sakin bir biçimde bir fincan kahve ile sigaralarını içmek için yeniden kahvehaneleri doldurdular.”
1908 yılının temmuz ayında ilân edilen II. Meşrutiyet’i ve 1909 yılının nisan ayındaki 31 Mart Ayaklanması’nı İstanbul’da bizzat yaşayarak gören, o sırada İstanbul’da ticaret odası hukuk müşaviri olan Kutschbach’ın günlüğü pek çok bakımdan hatırlanmaya değer. Kitabının ilk yüz sayfası yazarın günlüğünden oluşmaktadır. Günlük yeni takvime göre düzenlenmiştir; bunun için aradaki 13 günlük farkı hatırlamalıyız.
İstanbul’u birbirine kattı
Günlük, II. Meşrutiyet’e yol açan eylemlerin başlangıç tarihi olan 13 Temmuz günü başlamakta ve 14, 16, 19-22 ve 24-28 Temmuz günlerini içermektedir. Bu sırada Balkanlar’da meydana gelen ayaklanma ve bunun İstanbul’la saray üzerindeki derin etkileri kaleme alınmıştır. Günlüğün ikinci yarısı 13 Nisan, yani 31 Mart Ayaklanması’nın ilk günü başlamaktadır. Bu kısımda da 13-17, 19-25, 27 ve 30 Nisan günleri ile 3, 10 ve 12 Mayıs günleri yer almaktadır. Günlükte ayaklanma ve bastırılması son derece canlı bir dille tasvir edilmiş; heyecanlı bir şekilde kaleme alınmıştır. 13-23 Nisan günlerinde ayaklanma, 24-25 Nisan günlerindeyse bastırılması anlatılmış; 27 Nisan günü Abdülhamit’in tahtan indirilmesi ve Sultan Reşat’ın tahta çıkışı; 30 Nisan günü yeni padişahın ilk selâmlık töreni; 10 Mayıs günü yeni padişahın kılıç kuşanma töreni ve 12 Mayıs günü ayaklanma sonrası idamlar kaleme alınmıştır. Günlük 1909 yılının haziran ayının ortasında Yıldız Sarayı’nın ayrıntılı bir anlatımı ile sona ermektedir.
Hareket Ordusu şehirde
Kutschbach’ın günlüğü tarihçileri heyecanlandıracak yeni tarihsel bilgi ve açıklamalardan yoksun olmakla birlikte, günü gününe tutulmuş canlı notlardan oluşması açısından ilginçtir. Örneğin, 24 Nisan günü yazılmış Hareket Ordusu’nun İstanbul’a girişiyle meydana gelen silâhlı çatışmaları anlatan satırlar son derece canlıdır:
Kostantinopel, 24 Nisan:
Sakin yattık. Uyanıp da odamın balkonuna çıktığımda saat sabahın beşiydi. Omuzları üzerine dökülen bir palto ve başına da beyaz bir fes giymiş bir askerin duvara tırmandığını birden fark ettim. Bu duvar bizim sokağı duvarın yan tarafında bulunan eski Türk mezarlığından ayırmaktadır. Orada bulunan askeri karakola geriden gizlice yaklaşıldı. Hemen ardından yan sokaktan bazı birbirine benzer askerlerin geldiğini ve yanlarında taşıdıkları tüfeklerle karakola saldırdıklarını gördüm. Saldırıya uğrayanların kendi kendilerine silâhlarını teslim etmeleri ve şimdiye değin nöbetçi olanların kendi bölgelerinde tutsak olmaları çok şaşırtıcı oldu. Sayıca çok kalabalık olan yabancı askerler derhal sokağı kontrol altına aldılar ve bir devriye çıkardılar. (…)
Kuzeyden top atışları duyuldu
“Birkaç katlı yüksek evimin terasına çıktım. Buradan bütün İstanbul kuşbakışı görünüyor. Saat sabah altı buçuk. Kuzeyden ilk top atışı duyulmaya başladı ve ateş sesleri gök gürültüsünü andırır bir biçimde hiç kesilmeden devam etti. Pera [İstiklâl] Caddesi’nde de çatışma oluyor. Tüfek ve top sesleri gayet yakından geliyor ve her an çarpışanların birdenbire ortaya çıkarak görüneceği sanılıyor. Selanik’ten gelen birliklerin de önümüzde görünmesi bunu gösteriyor. Yoldan gelip geçen herkes sokaktan uzaklaştırıldı ve taraflar çatışmaya hazır hale geldiler. Çatışmanın mezarlıktan sonraki alana yayılması bekleniyor. Pera Caddesi’nin çıkışındaki Taş Kışla’nın çevresinde şehrin içinde çatışmalar devam ediyor. Burada gayet yakın olan Taksim Kışlası’na da Selanik’ten gelen birlikler tarafından saldırıldı ve buranın işgal edilmesinin önünü almak pek şüpheli görünüyor. Kışla topa tutuldu ve top mermileri Pera Caddesi’ne de düşmektedir. İşte, ağır top ve tüfek ateşi bize göre sağ taraftan Galata’dan geliyor. Selanik’ten gelen birlikler Tophane Kışlası’na saldırdılar ve kışla kısa zamanda düştü. (.,.)
“Makedonya’nın hırsız çeteleri”
Aynı konuda yazılmış ikinci kitap ise Alman İmparatorluk Meclis üyesi (milletvekili) Adalbert Graf Sternberg tarafından yazılmıştır; onun kitabı, II. Meşrutiyet ve 31 Mart Ayaklanması hakkında kısa bir incelemedir. Kitabın ilk bölümü Osmanlı Devleti’nde anayasacılık hareketinin başlangıcını ve mücadelesini özetlemekte, anayasanın yeniden yürürlüğe girişini anlatmaktadır. İkinci bölümde 31 Mart Ayaklanması anlatılmaktadır. Bu sırada 31 Mart Ayaklanması’nın ilk günü olan 13 Nisan’da meydana gelen olaylara değinilmektedir. Son kısımda ise, 31 Mart Ayaklanması’nın ikinci gününden Hareket Ordusu’nun İstanbul’a girişine dek geçen sürece meydana gelen olaylar kaleme alınmıştır.
Tarih Sultan’ı azad eder
Kutschbach’ın 31 Mart ve Abdülhamit’e karşı gayet uzak ve kuşkucu tutumuna karşılık Sternberg, İstanbul’da ayaklanmanın bastırılmasını sağlayanları şöyle değerlendirmektedir: “Makedonya’nın hırsız çeteleri”. Kitapta Osmanlı Devleti’nin tarihiyle ilgili bazı yüzeysel açıklamalarda da bulunulmaktadır. Yazar Abdülhamid hakkında da şöyle yazmaktadır: “Bugün bütün her şeyin günahı sultana yüklenmektedir; fakat tarih onu pek çok şeyden azad edecektir. Zulmü korkudan, gerici yönetim biçimi ise mevcut koşullardan kaynaklanıyordu; en yetenekli kişileri kendine danışman seçmiş olduğunun en açık göstergesi, şimdiki yöneticilerin yine aynı kişileri yönetimin en üst kademesine getirmiş olmalarıdır. Abdülhamid’in düşüşü bir zorunluluktu, çünkü o padişah olduğu sürece hiçbir Jön Türk kendini güvende hissedemezdi.”
Yazar kitabında “Anayasal Türkiye’nin Geleceği” başlığı altında gayet kötümser bir tablo çizmekte, İslami toplumda tutucularla reformcular arasındaki çatışmanın daha da şiddetleneceğini tahmin etmekte, sonuçta da anayasal bir yönetimin geleceğine bir hayli karamsar ve kuşkulu bakmaktadır. Yazar, Jön Türkler’in hedeflerine sempati beslemekteyse de, başarılarından ümitli değildir.
Keklik gibi dizilirler
Sternberg, İstanbul hakkındaki genel izlenimlerini parça parça anlatmaktadır. Bunlar arasında Abdülhamid, genel olarak padişahların hayatı, harem, İstanbul’un Türk kadınları (yazar, pek az güzel kadın gördüğünden şikâyet etmektedir; oysa Fransız, Alman, Rum ve Ermeni kadınları batılı hem cinslerinden pek az farklıdır... Türk kadınlarının tipik özellikleri şöyle anlatılmıştır: “kara gözler, solgun yanaklar; kış mevsiminde bir dizi keklik gibi birbirlerine sokulmuş otururlar”) ve parlamento ile Ahmet Rıza zikredilebilir. İlginç tesadüf, Kutschbach’ın kitabının olduğu gibi Sternberg’in de kitabının son bölümünün Yıldız Sarayı’nın uzun ve ayrıntılı tasvirine ayrılmış olmasıdır.
Her iki kitabın karşılaştırılmasında şu nokta gözden kaçırılmamalıdır: Kutschbach 31 Mart Ayaklanması ile Abdülhamid arasında tam bir paralellik ve işbirliği olduğunu kendi yorumu olarak ortaya koyarken, Sternberg Abdülhamid’in bu olayda aktif bir rolü olmadığını, onun olayın tertipçisi sayılamayacağını, olsa olsa sadece teşvik etmekle kaldığını vurgulamaktadır.
Bu iki Almanca kitap, yeni bilgiler içermemesine karşın, şimdiye dek bu dönemle ilgili incelemelerde kaynak olarak kullanılmamış olmaları bakımından ilgi çekicidir.
OKUMA NOTLARI
Kutscbach’ın kitabının adı: ”Die Türkische Revolution-im Juli 1908 und im April 1909” (Türk İhtilali- Temmuz 1908 ve Nisan 1909), Verlag von W.Kutschbach, Halle a.S., Standard-Buchdruckerei g.m.b.h., Leipzig,, (yayın tarihi yok). Ayrıca günlüğün yer aldığı sayfalarda ilginç fotoğraflara da yer verilmiştir. Bunlar arasında Sultan Reşat’ın, Enver ve Niyazi Beylerin, Abdülhamit’in, Sadrazam Hilmi Paşa’nın, Ahmet Rıza Bey’in, Hareket Ordusu’nun İstanbul’a yürüyüşünün, bu orduya ait topların şehre girişinin, Taksim Kışlası’nın çatışmalardan sonraki yıkık durumunun, Taksim Meydanı’ndaki ölü ve yaralıların, ölülerin tramvayla taşınmalarının ve 31 Mart Ayaklanması’na katılanlardan bazılarının halka açık idamlarının fotoğrafları zikredilmeğe değerdir. Ben bu tarihleri içeren bir başka günlük hatırlamıyorum.
Sternberg’in kitabı: “Die Türkische Revolution” (Türk İhtilali), Georg Stilke, Einendruckerei und Verlags Gef. m.b.h., Berlin, 1909. Kitabın arka kapağından yazarın sadece Türkiye hakkında değil, fakat başka ülkeler hakkında da yayın yapmış olduğu anlaşılmaktadır.
Bu arada eğer Sina Akşin’in doktora tezi olan “31 Mart Olayı”nı okumadıysanız, hâlâ iyi bir başlangıç yapamamışsınız demektir. Şimdiye kadar bu alandaki en iyi akademik araştırmadır. İlk elden bir şey okumak isterseniz Abdülhamid’in başkâtibi Ali Cevat Bey’in “İkinci Meşrutiyet’in İlânı ve 31 Mart Hâdisesi”ni öneririm. Olayların ilk elden gözlemini içerir. 31 Mart denince herkesin hemen hatırlayacağı Derviş Vahdeti’nin meşhur “Volkan” gazetesinin yeni harflerle tıpkı basımı da Ertuğrul Düzdağ tarafından yirmi sene önce yapıldı bile.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016