Fehim TAŞTEKİN
İsrail geçen cumartesi Yemen’in liman kenti Hudeyde’de soykırımcı pratiklerinden ürkütücü bir kesit sundu. Yükselen alevlerle tüm Orta Doğu’ya had bildirdiğini düşünüyor.
Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın sözleri, neyin hedeflendiğini anlatıyor: “Şu anda Hudeyde'de yanan ateş Orta Doğu'nun her yerinden görülebiliyor ve bunun önemi açık. İsrail vatandaşlarının kanının bir bedeli var. Bize saldırmaya cesaret ederlerse, sonuç aynı olacaktır."
Saldırıyı 9 ay gecikmeli gelen bir misilleme olarak gören İsraillilere göre İsrail başta İran olmak üzere bütün düşmanlara gözdağı verdi. F-35, F-16I Sufa ve F-15 jetler yakıt ikmali, komuta-kontrol ve istihbarat koordinasyonu gerektiren 1800 kilometrelik bir menzilde bombardıman yürüttü. Bir bakıma İran’ı vurmanın tatbikatı yapıldı. ‘Hudeyde’yi cehenneme çevirdiğimize göre 1500 km mesafedeki Tahran’ı da böyle vururuz’ mesajı verildi. Mesaj aynı zamanda Abraham Anlaşmaları ile İsrail’le ilişkilerini resmileştiren ya da buna niyetlenen Arap ülkelerine yönelikti. Onlara da “Sizin de düşmanınız olan güçlere karşı cezalandırıcı olabiliriz, bize güvenin” denildi.
***
Husilerin kontrolündeki Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin Gazze’deki soykırım operasyonuna karşı Filistinlilerle dayanışma için Kızıldeniz’de bazı gemileri hedef alması ya da İsrail’e füze ve SİHA fırlatmasından rahatsız olan Arap komşular Tel Aviv’in vermek istediği mesajın önde giden alıcıları ve yayıcıları olabilir. Fakat bu yol Yemen’e çıkmaz. Suudiler hemen saldırıyla bir ilgilerinin olmadığını ve hava sahasının İsrail jetlerine kullandırılmadığını açıklama gereği duydu. Fakat onların güdümünde Riyad’da lüks otel odalarından ‘meşruiyet’ iddiası güden ‘sürgündeki’ Yemen hükümetinin tepkisi, Körfez’deki başkentlerde hakim hissiyatı ele veriyor. Şark’ul Evsat’a konuşan bir yetkili, “İsrail ve İran’ı, Yemen'i ‘anlamsız’ savaşlarının sahası haline getirmemeye’ davet ediyor. Riyad’ın güdümündeki bu yapı, Husilerin direniş gücü Ensarullah’ı “haydut”, İsrail’e karşı eylemleri de “terör saldırıları” olarak niteliyor. İsrail’i de Hudeyde saldırısıyla “haydut örgütün konumunu güçlendirmek” ve “Husilerin yol açtığı insani krizi derinleştirmekle” eleştiriyor. Ama Husilerin sonunu getirebilse Amerikan, İngiliz ve İsrail saldırılarına canı gönülden razılar. Husileri bitirmek yerine onlara güç ve meşruiyet kazandırıyor. Esasen Suud destekli Yemenli yetkilinin bu yaklaşımı, Gazze’de soykırım devam ederken Biden yönetimiyle ‘İran’a karşı Amerikan koruması’, ‘nükleer teknoloji’ ve ‘gelişmiş silah’ karşılığında İsrail’i tanıma pazarlığına girebilen Riyad yönetiminin hassasiyetlerini yansıtıyor.
Ders verme düşkünlerinin ıskaladığı şey şu: Yemen’in sabırlı ve dirayetli insanları varlıkta ve yoklukta Arap onuru ve direncini temsil ediyor. Uzak tarih bir kenara Suudiler, Arap Yarımadası’nda kendi devletlerini kurarken yüzleştikleri Zeydi direncini, 1990’larda ve ardından 2014 sonrasında yeniden tecrübe ettiler. Bugün Suudiler ve Emirliklerin besledikleri bazı unsurlar genel Yemen algısını fazla zedelemez.
***
Amerikan-İngiliz donanma güçleri aylardır onlarca saldırıya rağmen Husileri durduramadı. İsrail de Hudeyde’de yakıt tankları, elektrik santrali ve sivil tesisleri vurarak Husileri sindirebileceğini düşünüyorsa yanılıyor. Gerçi Husilerin yeni hamlelerine karşı kendi stratejik varlıkları etrafında teyakkuz ve alarm seviyesini yükseltmeleri caydırıcı olamayacaklarını anladıkları anlamına geliyor. Elbette askeri uzmanlar İsrail’in saldırı yeteneklerini ‘etkileyici’ bulabilir. 1985’te Tunus’ta FKÖ karargâhının vurulduğu Tahta Bacak operasyonundan bu yana bu kadar uzun mesafede bir ilk. O zamanki menzil 2060 km idi. Fakat mesele düşmanı etkilemek ve caydırmaksa ‘Direniş Ekseni’nin asimetrik savaş yeteneklerini geliştirmesine paralel olarak bunun işe yaramadığı ortada.
Evet, İsrail aynı anda 5 cephede savaşıp muzaffer çıktığı günlerin kazandırdığı caydırıcılığı arıyor. Ama nafile. Arapların içine sindirilmiş “İsrail’e dokunan yanar” korkusu en azından coğrafyanın bir kısmında etkisini yitiriyor. Askeri olarak ‘Demir Kubbe’ ile de tahkim edilen yenilmezlik ve dokunulmazlık miti yıkılıyor. İsrail’i Hudeyde saldırısı için harekete geçiren de Yemen’den atılan ‘Yafa’ isimli SİHA’nın yaklaşık 2 bin km yol alıp Tel Aviv’de bir kişinin ölümüne neden olmasıydı. Gazze nüfusunun 1947-1948’de sürüldüğü Yafa’nın kenar mahallelerinde kurulmuş Yahudi kolonisi Tel Aviv kenti; Demir Kubbe, Davud’un Sapanı ve Arrow sistemlerini aşan ‘Yafa’ ile vuruldu. “Hiçbir gücün eli İsrail’e uzanamaz…” diye başlayan tehdidin devamı başka türlü geliyor.
***
Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Yahya Seri, Gazze’deki saldırılar duruncaya kadar İsrail ve destekçilerine karşı operasyonların süreceğini açıkladı. “İşgal altındaki Yafa güvenli değil" dedi. Seri misilleme olarak Eylat kenti ve Kızıldeniz’de bir Amerikan gemisinin balistik füzelerle hedef alındığını belirtti. İsrail ise sadece bir füzenin karşılandığını kaydetti.
Yemen’den gelen atışların İsrail’e etkisi küçümsenemez. Her şeyden önce Eylat limanı iflas etti. Umman Denizi ve Kızıldeniz’deki saldırılar nedeniyle limana Asya pazarlarından gelen nakliye yüzde 85 düştü. Eylat limanı CEO'su Gideon Golber zararlarının 13.6 milyon doları bulduğunu belirtip kalıcı olarak kapanmaktan kaçınmak için hükümetten mali yardım istedi. Eylat (Umm el Raşraş) İsrail’in Asya, Afrika ve Körfez ülkeleriyle dış ticareti için kilit önemde. Buranın felç olması tedarik zincirlerini bozuyor. Gündüz Filistin’e ağlayıp gece İsrail’e çalışan Arap dostları Körfez limanları üzerinden kara bağlantısıyla İsrail’e can simidi oluyor. Yine de İsrail’de bazı sektörler tamamen felç oldu. Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı'nın rakamlarına göre Ekim 2023-Nisan 2024 arasında savaşın sadece askeri maliyeti 73 milyar dolar. Buna ticari kayıplar dahil değil.
***
İsrail’in Gazze, Lübnan ve Yemen’de yarattığı dehşetin kendine dönüşü basitçe ekonomik kayıplarla sınırlı değil. Uluslararası alanda kaybediyor. Meşruiyet sorunu ile hiç olmadığı boyutta yüzleşiyor. Buna daha pervasız saldırılarla yanıt veriyor. Ne zaman uluslararası alanda gayrimeşruluğunu tescil eden bir gelişme olsa gaddarlıkta bir seviye daha atlıyor. Refah’taki katliamlar Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) soykırımın önlenmesi yönündeki tedbir kararlarının ardından gelmişti. Hudeyde saldırısından önce de Divan, BM Genel Kurulu’ndan gelen hukuki görüş talebi üzerine İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığını ve Filistinlilere yönelik uygulamalarını hukuka aykırı buldu. İşgalin en kısa sürede son bulması ve zararın tazmin edilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca tüm devletlerin işgali tanımamak ve işgalciye yardım etmemekle yükümlü olduğu vurgulandı. Burada oklar ABD ve Almanya başta olmak üzere soykırımın ana finansörlerine gidiyor. İsrail hükümetinin kutsal kitaba ve mitlere dayanan “Yahudiler, Yahudi topraklarında işgalci olamaz” yanıtının hukuki değeri yok. Net olarak İsrail’in sınır tanımazlığı ve hukuksuzluğu dünya mahkemesi tarafından tescil ediliyor. Bu da kontrolsüzlüğünü artırıyor.
***
7 Ekim’den bu yana bu işin nereye varacağına dair spekülasyonlar birbirini kovalıyor. Saatler önemli ölçüde ABD’deki başkanlık seçimlerine ayarlanmış gözüküyor. Seçimin önde gideni eski Başkan Donald Trump ve başkan yardımcısı adayı James David Vance’in Orta Doğu’ya bakışı tamamen İsrail odaklı. Filistin, Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen’e baktıklarında başat sorun olarak İran’ı işaretliyorlar. Trump dış politikada müdahaleciliğe karşı ‘izolasyon’ çağrışımı yapsa da mesele İsrail ise öngörü penceresi kapanıyor. Vance da Hıristiyan Siyonistler gibi İsrail’in varlığına kutsiyet atfediyor. Geçen mayısta Quincy Enstitüsü'ndeki konuşmasında, "Bu ülkenin vatandaşlarının çoğunluğu, kurtarıcılarının -ki ben kendimi bir Hıristiyan olarak görüyorum- Akdeniz açıklarındaki o daracık toprak parçasında doğduğunu, öldüğünü ve yeniden dirildiğini düşünüyor" dedi.
ABD’nin sonsuz savaşlardan çekilmesi gerektiğini konusunda Trump’la aynı fikirde. Fakat ikilinin dilindeki “Önce Amerika” sloganı bir devam cümlesi içeriyor: “İsrail hariç.” Peki ucu açık bir çatışmanın tam orta yerinde bunlar dümene geçerse neler beklenir? Kökten çözüm olarak kafalarında İran’ı halletmek var. Peki nasıl, savaşla mı, azami baskı stratejisiyle mi?
Vance, Fox News’deki söyleşisinde dedi ki, "Pek çok insan İran'a karşı bir şeyler yapmamız gerektiğini kabul ediyor ama bunlar zayıf bombardımanlar değil. İranlılara yumruk atacaksanız, sert bir şekilde vurmalısınız."
Newsweek bunu “Vance'in savaş tamtamları çalmaya başlaması yaklaşık beş dakika sürdü. Tüm izolasyonizm söylemlerine rağmen Vance'in Orta Doğu'da yeni bir savaş arayışında olduğu görülüyor. Görünüşe göre Afganistan ve Irak'ta 20 yıldır süren savaş yeterli olmamış” diye yorumladı.
Öte tarafta İran’da reformcu Mesud Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi, Batı ile diyalog beklentisini yükseltse de ‘Direniş Ekseni’ne ilişkin istikamet değişmeyecek. Üstelik ‘Direniş Ekseni’nde ‘cephelerin ya da alanların birliği’ esprisiyle artık Hizbullah, Ensarullah, Irak İslami Direnişi ve Filistinli örgütler koordineli hareket ediyor. Bu stratejinin ana kaynağı İran. Haliyle Trump dönerse bölgeyi sert bir karşılaşma bekliyor olacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025