Fehim TAŞTEKİN
İslam dünyasına liderlik iddiasındaki Türk siyasetinin kendini ispat çabası tuhaf hezimetlerle karşılaşıyor. Kendi kendini madara eden bu döngü, son olarak dünya boks şampiyonu Muhammed Ali Clay’in cenazesinde tekrarlandı.
Her şey Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Louisville’deki cenaze töreninde konuşma yapma talebiyle başladı. Önce kabul edilen talebin sonradan reddedilmesi Erdoğan’ın itibarı açısından nazik bir durum oluşturdu. Muhtemelen Erdoğan’ı önleme adına konuşma talebi reddedilen ikinci lider Ürdün Kralı Abdullah ise ABD’ye gitmedi.
Planında değişiklik yapmayan Erdoğan’ın yanında götürdüğü Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in naaşın başında Kuran okuması talebi de reddedildi.
Dahası Erdoğan tabutun üzerine konulması için Kâbe’nin örtüsünden bir parça getirmişti. Töreni yöneten İmam Zaid Şakir tabutun kutsallığı olduğunu belirterek buna izin vermedi.
Cenaze namazı sırasında tabut ile cemaat arasına güvenlik görevlilerinin dizilmesi de Erdoğan’ın canını sıktı.
Yetmedi, Erdoğan, Ali’nin ailesi için götürdüğü hediyeleri de teslim edemedi. Erdoğan hediyeleri vermek üzere Muhammed Ali Merkezi’nde bir odada 15 dakika bekledi. Müze Müdürü Donald Lassere hediyeleri almaya gelen Ali’nin ikinci eşi Belinda Boyd’dan olan kızı Jamillah Ali’nin aileyi temsilen hediye alamayacağını belirtip geri gönderdi. Karışıklığın Ali’nin dördüncü ve son eşi Yolanda Williams’tan kaynaklandığı öne sürüldü.
Erdoğan’ın konuşturulmaması ve Kâbe örtüsünden bir parçanın tabuta konulmasının engellenmesinin arkasında üç yıl önce Muhammed Ali’nin lisanslı ürün haklarını satın alan Authentic Brands Group’un olduğu iddia edildi. Hürriyet’in Washington Temsilcisi Tolga Tanış’a göre şirket Ali’nin Müslüman kimliğinin cenazenin tümüne hakim olmasını istemedi ve bu tutumuyla Erdoğan’ın bir dünya lideri değil imajı sorunlu bir Türkiye lideri olarak gördüğünü ortaya koydu. Sonuçta Erdoğan, Muhammed Ali’nin ailesinden herhangi biriyle tek bir karede bile yer alamadı.
Bu arada neredeyse tüm dış gezilerde mutat hale gelen Erdoğan’ın korumaları ile yerel güvenlik güçleri arasındaki kavga da eksik olmadı.
Üst üste gelen bu gelişmeler üzerine Erdoğan ziyaretini yarıda kesip Türkiye’ye döndü.
Ardından KFC Yum! Center’da törende yaptığı konuşmayla ayakta alkışlanan Haham Michael Lerner “Türkiye'nin liderlerine söyleyin Kürtleri öldürmeye son versinler. İsrail Başbakanı Netanyahu’ya söyleyin, iç güvenliği sağlamanın yolu Batı Şeria’yı işgal etmeyi bırakıp Filistin devletinin kurulmasına yardımcı olmaktan geçer" diye mesaj gönderdi.
Hükümete yakın Türk medyası Haham’ın Erdoğan’la ilgili sözlerini densizlik olarak yorumladı.
Erdoğan ise ziyaretini kısa kesmesine yol açan bu olaylara değinmemeyi tercih etti: “Buraya gelişimizdeki birinci neden, dini vecibemizi yerine getirmekti. Dini törenden sonra orada yapılacak merasim netleşmemişti. O nedenle kalmaya gerek duymadık.”
Muhammed Ali’nin cenaze töreni Erdoğan’ın vereceği mesajlar açısından sükseli bir fırsattı.
Ne var ki Muhammed Ali dünyasında son nakavt Erdoğan’a nasip oldu!
Erdoğan’ın içinden geldiği ‘siyasal İslam’ hareketi tam 40 yıl önce Muhammed Ali fırsatını çok iyi değerlendirmişti.
Kuşkusuz Muhammed Ali Türk halkını da uykusuz bırakmış bir sporcuydu. Ölümünün ardından Erdoğan dahil birçok AKP’li yönetici gecenin yarısında kalkıp Muhammed Ali’nin maçlarını izlemek için televizyon başına dizildikleri o günleri yad etti. Erdoğan “Sabah dörtlerde Muhammed Ali’nin maçlarını izlerdik. Onun vurduğu her yumruk zalimlere gidiyordu. Muhammed Ali, mazlumların yumruğuydu” dedi.
Muhammed Ali’nin en büyük rakiplerinin ‘mazlum’ siyahlardan olmasının bir önemi yoktu. Çünkü Muhammed Ali kum torbasına çevirdiği siyahlardan farklı olarak Müslüman’dı ve ırkçılığa karşı savaş ilan etmişti.
Muhammed Ali kariyerinin zirvesindeyken 1 Ekim 1976’da Türk siyasetine malzeme oluverdi. Gazete manşetlerine göre Muhammed Ali dönemin Başbakan Yardımcısı ve Milli Selamet Partisi (MSP) Genel Başkanı Necmeddin Erbakan tarafından İstanbul’a davet edilmişti. MSP imzalı afişlerle Muhammed Ali’nin gelişi duyuruldu. Halk Sultan Ahmet Meydanı’na akın etti. Erbakan, Muhammed Ali’yi Atatürk Havaalanı’nda karşılayıp birlikte Sultan Ahmet Camii’nde Cuma namazı kıldı. Ünlü boksörün cami çıkışında halkla buluşması parti mitingine dönüştürüldü.
Sonradan ortaya çıktı ki Ali’yi Türkiye’ye davet eden Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Baytaş’tı.
Baytaş’ı Muhammed Ali’ye götüren kişi de silah tüccarı Adnan Kaçıkçı'yla birlikte çalışan ve Hollywood'da yapımcılık yapan Adil Özkaptan'dı. Ziyaret MSP değil Turizm Bakanlığı adına düzenlenmişti. Koalisyon hükümetinin ortağı olan Erbakan bu daveti sahiplenmiş ve etkinliği parti mitingine çevirmişti.
Ziyaret 24 saat sürdü. Muhammed Ali’nin hayatından kendine payeler çıkaran başkaları da var: Eski AKP Milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş Muhammed Ali’ye namaz kılmayı öğreten kişinin kendisi olduğunu anlatıyor. Anlatıya göre 1963’te Henry Cooper ile karşılaşma için Londra’ya gelen Muhammed Ali Londra İslam Merkezi’nin ayarladığı bir buluşmada, İslam’a geçtiğini ama bunu maçtan sonra duyuracağını söyleyince Yalçıntaş da ünlü boksöre namazın nasıl kılınacağını tarif etti.
Muhammed Ali’nin 1993’te TGRT’nin açılışı için ikinci kez İstanbul’a gelmesinde de Yalçıntaş etkili oldu.
Ali’nin uykusuz bıraktığı Türk liderlerin yolları Parkinson hastalığından muztarip olan Muhammed Ali ile bir daha kesişmedi.
Hiçbir platformu kaçırmayan Erdoğan’ın cenazede konuşma isteği bir istismar olarak görüldü. ABD’de düştüğü durum buyken Erdoğan’ın Muhammed Ali’nin mirasçısı olduğuna dair çıkarımlar eksik olmadı. Erdoğan’a eşlik eden Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak “Muhammed Ali Amerika’daki çok şeyi değiştirdi. Şimdi de bayrağı teslim alan Erdoğan mazlum milyonlarla birlikte dünyanın sömürü düzenini değiştirecektir” yorumunu yaptı.
Yeni Şafak’tan Akif Emre ise Amerika’nın Erdoğan’la ilgili tutumu nedeniyle iki hamle yaptığını savundu:
“Muhammed Ali cenazesi vesilesi ile özellikle İslam dünyasına siyasi içerikte bir mesaj verilmesini engelledi. Diğer taraftan Ali'nin en anlamlı yanı olan Müslüman kimliği ile muhalif algının oluşmasını engelledi. Böylece kendi halinde uysal bir Müslümanı popüler kültür ikonuna dönüştürürken onu Amerikanlaştırmış oldu… Ali'nin bedeniyle birlikte Müslüman ve muhalif anlamı da gömülmek istendi.”
Vietnam Savaşı’na katılmayı reddeden Muhammed Ali’nin mirası Türkiye’de hakim siyasal ve toplumsal kültürün çok da kaldırabileceği bir miras değil.
Savaş karşıtlığının Türkiye’de bedeli ağır. Erdoğan da askere gitmemeyi ihanet sayan bir kültürün parçası. Erdoğan barış çağrısı yapan bir bildiriye imza attılar diye çok sayıda akademisyenin hayatını kararttı. Ve bugün PKK ile mücadele adı altında Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yürütülen savaş hiçbir insani ve hukuki sınır tanımıyor.
Haham Lerner’ın barıştan yana kaygıları olan kesimlerde yankı bulan sözlerinin altına Muhammed Ali de imza atabilirdi. Duruşu bunu gerektirirdi. Ünlü boksörün mirasını Erdoğan’a layık görenlerin göremediği hakikat bu olmalı.
(Al monitor)
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025