Fehim TAŞTEKİN
Zeytin Dalı’nda olduğu gibi muhalefet, Türkiye sınırlarının altında Kürtlerin liderliğinde bir özerklik oluşumunu önlemeye endeksli ‘ulusal dava’nın arkasında sıralanmak durumunda kalacak ve siyasal gündem ipotek altına alınacak. Mart seçimlerine seferberlik ve ‘fatihan’ havasında giren iktidar korktuğu tabloyu tersine çevirebilecek. En önemli hesap bu. 2015’ten beri maalesef sandığın yönünü ‘barut’ belirliyor!
Fırat’ın doğusuna müdahale niyetleri, birkaç ay içinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ifadeleriyle, “Bir gece ansızın gireriz” uyarısından, “Hazırlıklarımızı tamamladık” kararlılığına, oradan da “Harekâta birkaç gün içinde başlayacağız” sinyaline ulaştı.
Sahadaki askeri konuşlanma düzeni ve arz ettiği büyük riskler dikkate alındığında YPG ile ortaklığı ilerleten ABD ile zımnen de olsa mutabakat sağlanmadan bir kara harekâtına başlanması beklenmez. Normal mantık bunu buyurur. Lakin ne normalin ne de mantığın hüküm sürdüğü koşullardayız. “Nasıl ki Fırat Kalkanı ile Cerablus’a ya da Zeytin Dalı ile Afrin’i girdiysek pekâlâ Fırat’ın doğusuna da gireriz” çıkarımı kamuoyunda yok satıyor.
2016’da Cerablus-Çobanbey-El Bab üçgenine müdahale özünde YPG’nin Kobani’den Afrin’e yol almasının önünü kesmeye yönelik olsa da “IŞİD’e karşı” diye çerçevelendiğinden ABD’nin itirazı yoktu, Rusya’nın da yeşil ışığı vardı. Afrin’de ise Astana’da şekillenen ortaklığın getirileri üzerine hesaplar yapan Rusya’nın onayı alınmıştı. En basitinden operasyonu mümkün kılan Rusya’nın hava savunma kalkanını kapatmasıydı. ABD’nin Kürtlere taahhüdü IŞİD’den kurtarılan bölgelerle sınırlı olduğu için Afrin’le ilgili pozisyon alma gereği duymadı.
BASKI MEKANİZMASI OLARAK TEHDİT
Erdoğan epey zamandır ABD üzerinde baskıyı artıracak çıkışlar yapıyor. Kullanışlı tarafları olan bir baskı. Gerilim bu dönemin en büyük sermayesi.
Evvela sınır ötesi harekatın iç siyasette iktidar lehine getirisi başat motivasyon. Zeytin Dalı’nda olduğu gibi muhalefet, Türkiye sınırlarının altında Kürtlerin liderliğinde bir özerklik oluşumunu önlemeye endeksli ‘ulusal dava’nın arkasında sıralanmak durumunda kalacak ve siyasal gündem ipotek altına alınacak. Mart seçimlerine seferberlik ve ‘fatihan’ havasında giren iktidar korktuğu tabloyu tersine çevirebilecek. En önemli hesap bu. 2015’ten beri maalesef sandığın yönünü ‘barut’ belirliyor!
İkincisi, operasyon baskısı Washington’da Halkbank davası ve S-400’ler dahil Türkiye ile ilgili diğer dosyalar üzerinde Ankara’nın pazarlık gücünü artırıyor ve manevra alanı kazandırıyor.
Üçüncüsü, Erdoğan, ABD’yi “NATO’daki müttefikinle mi yoksa terör örgütüyle mi birliktesin” sorusu karşısında seçim yapmaya mecbur edeceği bir noktaya itiyor. ABD ise o noktaya gitmemek için teskin politikaları güdüyor. Menbic’te ortak devriye mekanizması bu politikanın bir uzantısı.
Ayrıca Erdoğan operasyon tehdidiyle Başkan Donald Trump’ı “Önümüzdeki 30 gün içinde IŞİD kalmayacak” sözü üzerinde sabitlemeye çalışıyor. Yani IŞİD’le savaşın bir ayda tamamlanacağına dair perspektifi YPG ile ilişkilerin kesileceği yönünde bir taahhüde dönüştürmek istiyor.
Trump’ın bu sözlerinden Suriye’den çekilme niyeti olduğu sonucunu çıkarmak zor. Amerikan askeri varlığı artık üç hedefle ilişkilendiriliyor: IŞİD’le savaş, İran’ı bölgeden tasfiye ve Suriye’de siyasi geçiş. Yani plan uzun vadeli. Nitekim 6 Aralık’ta Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Suriye’nin kuzeyinde 40 bin kişiyi eğitip donatacaklarını ve daha programın yüzde 20’lik kısmını tamamladıklarını söyledi. 30 bin kişilik ordu planı geçen ocakta deklare edilmişti.
KISMİ BİR OPERASYON MU?
Şimdi Erdoğan neredeyse operasyon için tarih verdiğine göre ABD, Ankara’yı teskin etme adına Fırat’ın doğusunda kısmi ve noktasal bir operasyona yeşil ışık yakar mı?
Hiç kimse olur ya da asla olmaz diyecek durumda değil. Konuştuğum Kürt kaynakların da bu konuda şüpheleri var. Kısmi operasyon ihtimali üzerinde duruluyor.
Eğer kısmi operasyon olacaksa hedef olarak öne çıkan yerler Kobani gibi ‘Kürt kaleleri’ değil Arap yoğunluklu ya da Kürtlerle Arapların aynı oranlarda bulunduğu bölgeler. Özellikle Tel Ebyad (Girê Spî) ve Ras el Ayn (Serekaniye) üzerinde duruluyor. Son aylarda Türk medyasına sızdırılan operasyon planlarında da bu yerlere özel vurgu yapılıyordu. Bu iki yerle ilgili Erdoğan’ın boğazında düğümlenen bir şeyler var.
Serekaniye, Temmuz 2012-Şubat 2013 arasında Türkiye topraklarından geçirilerek sınırdan sokulan Özgür Suriye Ordusu şapkasını kullanan İslamcı örgütlerin YPG tarafından defalarca püskürtüldüğü yerdi. Tel Ebyad da 2014-2015’te IŞİD’in Türkiye sınırlarından beslendiği ana hatlardan biriyken YPG ve Arap ortakları tarafından kurtarılırken Erdoğan’ın “Arap ve Türkmenlere yönelik etnik temizlik yapılıyor” diye uluslararası toplumu ayağı kaldırdığı bir yerdi.
Epey zamandır her fırsatta Fırat’ın doğusuna operasyon dillendirilirken bu iki yerin Arap kimliğine vurgu yapılıyor. Tabii yedek gündem olarak Türkiye’deki mültecilerin bir kısmını buraya gönderme planları da var. Burada Afrin’de olduğu gibi Arapları yerleştirerek sınır hatlarında ‘sakıncalı’ Kürt yoğunluğunu seyreltme amacı güdülüyor.
ABD NE YAPAR?
Yine de kısmi operasyona yeşil ışık yakılıp yakılmadığı belirsiz. MİT Başkanı Hakan Fidan geçen hafta Washington’a giderken ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de 7 Aralık’ta Ankara’ya geldi. Fırat’ın doğusu kuşkusuz ana gündemdi. Jeffrey daha sonra Gaziantep’te Menbic devriyesinin eğitim kampını ziyaret edip Suriye’ye geçti. Bu temaslardan ABD’nin tutumunu değiştirecek bir şey çıktı mı, bilmiyoruz. Ama ortada olan tutum az çok biliniyor:
Normal koşullarda, ABD operasyona karşı olduğunu, geçen ay TSK’nin Tel Ebyad, Kobani ve Zor Muğar’a sınırdan top atışları yapmasının ardından Türkiye-Suriye sınır hattına 12 gözlem noktası kuracağını ilan ederek göstermişti. Bu tür bir müdahalenin Deyr el Zor’un kuzeyindeki Hacin, Şaafa ve Susa bölgelerinde IŞİD’e karşı devam eden operasyonu sekteye uğratacağını belirterek bu karanlık gücün yeniden güç kazanmasından Türkiye’yi sorumlu tutabileceğinin işaretlerini verdi. Ayrıca ABD, Suriye’deki askeri varlığını önemli ölçüde İran unsurlarının varlığını bitirme hedefine endekslemiş durumda. Haliyle İran politikasının başarısızlığında Türkiye’ye de bir fatura çıkartabilir.
Amerikalılar daha önce TSK’nin havadan YPG’nin Karaçok’taki medya binasını vurması ve sınır ötesi top atışlarında bulunması üzerine sınırda devriye gezip bayrak gösterse de bunları ilişkileri rayından çıkartacak bir meseleye dönüştürmedi. Fakat bu sefer masaya konulan plan bir kara harekâtı.
Erdoğan’ın dünkü çıkışının arifesinde Pentagon sınırdaki gözlem noktalarının tamamlandığını açıkladı. Bu bir önceki tutumun tekrarı sayılır.
Konuştuğum Kürt kaynaklar da halihazırdaki yapıların hızlıca gözetim noktasına dönüştürüldüğünü ve bu noktalarda Amerikan ve Fransız askerleriyle birlikte YPG’lilerin de bulunduğunu söylüyor. Pentagon’un YPG ile ortaklığın sürmesi gerektiği yönündeki görüşü Trump döneminde de Suriye politikasının tayininde etkili oldu. Şimdi yanıt bulması gereken bir sürü soru var:
Trump, Pentagon’a rağmen Türkiye’yi memnun eden karar alır mı?
ABD’nin rızası yoksa Türkiye sınır hatlarında Amerikan ve Fransız askeri varlığına rağmen bir kara harekâtına kalkışır mı?
Bir papaz gerilimiyle ekonomisi alabora olan Türkiye, ABD ile yeni ve daha ciddi bir restleşmeyi göze alır mı? Yoksa hedef Fırat’ın doğusunu gösterip Menbic’te istenilen sonucu almak mı?
ABD operasyonun önünü almak için Menbic’te Erdoğan’ın iç kamuoyuna “İkinci Afrin zaferi” sunmasına imkân verir mi?
Her iki tarafı da kestirmek güç. Savaş gibi olabilecek en ciddi meselede bile ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ parolasıyla tabanını sarhoş edenlerin rotasını kestirmek artık kâhinlerin bile yanaşmayacağı bir iddia.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025