Hadi ULUENGİN
SON Suriye gelişmeleriyle birlikte “Kürdistan paranoyamız” tekrar nüksetti.
Arazın cinnet boyutunu sergilemesi açısından da aşağıdaki olayı hiç unutamıyorum:
Vukuatın kaç yıl önce gerçekleştiğini tam çıkartamayacağım ama İran’la süregiden ilişkilerde öyle limoni bir durum yoktu. Alışıldık minvalde ve zikzaklı çizgide ilerliyordu.
Fakat bu devlet havayollarına ait bir uçak Yeşilköy’e indi ki ânında kıyametler koptu.
Bir yandan cazgır medya “molla provokasyonu” (!) diye çığlık atmaya, diğer yandan da o zamanki hükümet hop oturup hop kalkmaya başladı. Haniyse kılıçlar kınından çekilecek!
SIKI durun, çünkü söz konusu uçak “Kürdistan” adını taşıyordu!
Taşır ya! Tahran’ın keyfinin kâhyası ve Acem coğrafyasının harita mühendisi misin?
Madem sözkonusu ülkedeki vilayetlerden birisi resmen “Kürdistan” diye anılıyor ve madem zaten sen de kendi THY birimlerine şu veya bu ilin ismini veriyorsun, o da istediği tayyareyi istediği alâmet-i farikayla uçurmakta sonuna kadar serbest ve özgürdür!
Altına imza attığın “Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi” de falanca adla vaftiz edilmiş uçak filanca devletin havaalanlarına inemez diye bir kural getirmez. Getiremez.
Oysa “Kürdistan paranoyası” bizde tımarhanelik raddeye ulaştığı için yukarıdaki olay tam bir traji-komik sahne oldu. Cihan-ı âlem hâlimize güleceğini mi, ağlayacağını mı şaşırdı.
Nitekim de böyle bir cinnet krizini Makedonya konusunda bir tek Yunanistan yaşadı.
KÜRDİSTAN bir etno-sosyal coğrafyanın adıdır. Her zaman da böyle olmuştur.
Etno-sosyal derken tabii ki modern siyasi sınırlardan bahsetmiyorum.
Küredeki pek çok bölgenin ora insanlarına verilen isimle anılmasını kastediyorum.
Meselâ Belucistan, Galya veya Sitirya… Kelime sonlarına gelen ve Batı dillerinde “ia-ya”, Doğu lisanlarında ise “tan” yer takısıyla belirtilen böylesine mıntıkalar saymakla bitmez.
İşte Kürdistan da sözkonusu kategoriye dâhildir.
Zaten, kelimenin tabu olduğu Türkiye’de değil ama herhangi bir ülkede basılmış aynı tür sosyal coğrafya haritalarından birisini şöyle gelişigüzel açsanız hep aynı isme rastlarsınız.
Kaldı ki o sıra henüz “suç” (!) ve “günah” (!) addedilmediği için ilk TBMM’deki bir dizi Şark temsilcinin“Kürdistan mebusu” diye zikredildiği nasıl unutulur ve gizlenebilir?
ÖTE yandan, velev ki etnik yekparelik arzetsinler, o sonu “ya” ve “tan” takılı bölgelerin ne illâ ulus-devlete dönüşeceğine, ne de illâ dönüşmeyeceğine dair bir kural vardır.
Tesadüfler dâhil, devasa bir kaos olan tarihte her iki durumu da sayısız faktör belirler.
Galiçya, Dağıstan veya Silezya ulus-devlet değildir. Olmaları ihtimali de çok zayıftır.
Fakat Makedonya yahut Kırgızistan nihayetinde aynı modern sıfatı edinebilmişlerdir.
Ve bu olgu Kürdistan için de geçerlidir! İbre yukarı çıksa bile sözkonusu coğrafyada mutlaka ulus-devlet inşa edileceğine dair bir kehanette bulunmak müneccimbaşılık olur.
KALDI ki Kürtler devlet kurdu veya kurmadı, ne fark eder? Tarihten inen ve Türkiye hariç her yerde kabul gören Kürdistan adı öyle kalacaktır. Bundan böyle hiç değişmeyecektir.
İster İran Yeşilköy’e uçak indirdi diye histeri krizi geçirin; ister PKK Suriye cihetinde denetimi ele aldı diye paniğe kapılın; isterseniz de sıfatı telaffuz etmemek için “Kuzey Irak Otonom Bölgesi” gibi lâf cambazlıklarına kalkışın, gerçekler inatçıdır ve bir Kürdistan vardır!
Ruhi paranoyaların tedavisinde ise iki temel yöntem vardır.
Ya gönül rızasıyla psikiyatra gider ve travmadan arınmak için irade beyan edersiniz.
Ya da saplantılı arazı aşacağınız ümidiyle size metazori elektro-şok darbesi uygulanır.
Umalım ki Kürdistan paranoyasından kurtulmamız için bu son çare gündeme gelmez!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015