Hasan Bülent KAHRAMAN
Türkiye, tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Bu hengâme içinde Türk Dil Kurumu bir açıklama yaptı. Kesme işaretlerini kaldırdı. Bunun üstüne yorumlar ve metot incelemeleri geldi.
Nurullah Ataç değilim. 1940'larda da değiliz. Dolayısıyla, onun, o dönemde savunduğu görüşü dile getirip 'önce dil işini düzeltin sonra her şey düzelir' diyecek de değilim.
Ama hayatıyla yazı yazmayı bütünleştirmiş birisiyim. Son tahlilde (belki de ilk tahlilde)edebiyatçıyım. Bu türden tartışmaları önemsiyorum.
Önemsiyorum. Çünkü dilbilgisi kuralını tartışmak sadece o kuralla uğraşmak değildir. Onun ötesine geçen boyutları var. Bir örnek vereyim.
Şimdi, TDK, 'Kadir Has Üniversitesi'ne' şeklinde değil 'Kadir Has Üniversitesine' diye yazın diyor. Dil Derneği Başkanı eski dostum Sevgi Özel de kendilerinin bu öneriyi çok daha önceden yaptıklarını belirtti.
Hay hay, öyle yazalım. Bendeniz zaten kesme işaretine, büyük harfle başlamaya falan karşı birisiyim. Sorun o değil. Sorun, bu tartışmanın bugünkü günde, 'modern Türkçe imlasına' geçtiğimizden şunca yıl sonra açılması.
Haydi, onu da kabul edelim. Fransız Akademisi de şu kural mı bu kural mı diye bugün dahi tartışır. Ama o tartışmalarla bizimkiler farklıdır.
Nedeni, onların yazıya, imlaya, dile önem veren bir toplum olması, bizim olmamamız.
Çok sert bir tanımlama derseniz, hemen iddiamı kanıtlarım.
İlk, orta ve yüksek öğretimde (dikkatinizi çekerim, 'eğitim' demiyoruz, 'öğretim' diyoruz; yani kısıtlı bir alanda durduğumuzu kabul ediyoruz) milyonlarca çocuğumuz okuyor mu, okuyor. Daha ilkokuldan başlayarak üniversitelerin birinci sınıfı dahil bunlara, 'mı/ mi-de/ da, ki' ekleri ayrı yazılır diye öğretiyor muyuz, öğretiyoruz.
Peki, sokağa çıkın, önünüze gelen ilk vitrinde 'bizimle çalışmak istermisiniz' diye bir sayfa kâğıt üstüne en basit, en ilkel, en özensiz şekilde yazılmış, dolayısıyla estetik anlayışımızı ve öğretim yetimizi, kapasitemizi gösteren o kâğıda bakın. İşte gördünüz, 'mi' eki bitişik. (İşte yaptığımız işin 'öğretim' olup 'eğitim' olmamasının sonucu!) Üstelik en 'ileri' semtlerde de en 'geri kalmış' semtlerde de durum aynı... Buradaki sorun kural değildir,sosyolojidir. Ben de onunla ilgileniyorum.
Hal böyleyken 'kesme işareti' tartışmasını elbette yapalım, sonuna kadar yapalım fakat neye yarayacak bu tartışma demesem bile, kurallarla ilişkimizin bu düzeyde olduğu gerçeğini ne yapalım?
Basit bir önerim var: madem ortada bir gerçek var, gerçekçi olalım. Biliyorum hayatım boyunca savunduğum ilkelere ters düşse bile, dil yaşayan bir şeydir ve on milyonlarca, on milyonlarca öğrenciye takılar ayrı yazılır diye öğretememişsek, evet öğretememişsek... kuralı kaldıralım diyorum. Demek ki, çözülemeyen bir düğüm var, işin içinde.
Derken 'klavye Türkçesi' veya 'tweet Türkçesi' dediğim dönemden geçiyoruz, derkenkelime hazinemiz 50-60 kelimeye düşmüş, derdimizi karşımızdakine anlatamıyoruz. Yani kuralların kuru sıkı tabancalar gibi patladığı bir dönemdeyiz. Kuralları koyalım, savunalım ama bilelim ki, sil kültürdür, dil sosyolojidir, dil daima kendisinden fazla ve ötede bir şeydir.
Kurallı da olsa, kuralsız da olsa...
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024