İbrahim Karagül
Irak’ın toprak bütünlüğünü değil, Türkiye’nin toprak bütünlüğünütartışıyoruz. Sadece Irak’ın geleceğini değil, özellikle Türkiye’nin geleceğini güven altına almaya çalışıyoruz. Kirli enformasyondan, zihin operasyonlarından, duygusallıktan, lobilerden, Batılı kamuoyu çalışmalarından, Barzani istihbarat ağından kurtulup gerçeğe yönelmeye, gerçeği görmeye, uyarmaya, Türkiye için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Mesut Barzani’ye bugün yaptırılan referandumun bir adım sonrasıSuriye’nin kuzeyinde de aynı senaryonun sahnelenmesi olacaktır. Referandumla Irak’ın kuzeyinde oluşturulan harita Suriye topraklarına uzanacak, ikinci adımda orada aynı oyun tezgâhlanacaktır. Bu iki bölgede oluşturulan harita çalışması, çok uzak olmayan bir gelecekte, belki birkaç yıl içinde Türkiye’de de sahnelenecektir.
PKK/PYD üzerinden, Barzani üzerinden yıkıcı dış müdahale
Suriye ve Irak’taki savaş Türkiye içlerine servis edilecek, bugün sınırlarımızda durdurmaya çalıştığımız tehdit Anadolu içlerine kadar ilerleyecektir. Çünkü hiçbir ülke, tehdidi, savaşı sınırın sıfır noktasında durduramaz. Eğer kriz sıfır noktasına yerleşmişse ve siz hiçbir şey yapmıyor, o savaşı sınırlarınızdan çok uzağa itemiyorsanız, o savaşı ülkenizin içlerinde karşılamaktan başka çareniz olmayacakdemektir.
Türkiye ve hemen bütün bölge, Kürt milliyetçiliği üzerinden servis edilen yıkıcı bir çokuluslu proje ile karşı karşıyadır. Mesele sadece PKK/PYD değildir. Çünkü artık bölgede terör meselesi yoktur. Çünkü tehdit, terör terminolojisi ile konuşulacak boyutları çoktan aşmıştır.
Terör dediğimiz her şey bir dış müdahaledir, dış tehdittir, işgal girişimidir. Mesele Barzani de değildir. O, büyük projenin küçük oyuncusudur. Barzani ve PKK/PYD üzerinden servis edilen her şey, bir çokuluslu müdahaledir, ülkelerimizi hedef alan, tehdit eden yıkıcı bir fırtınadır.
Her ülke için bir yeni “harita taslağı” vardır
Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana coğrafyamıza yönelen en büyük tehditle yüz yüzeyiz. Irak işgali bile bu kadar yıkıcı bir müdahale değildir. Artık müdahalelerden, işgallerden, çıkarılan iç savaşlardan, terör örgütleriyle yürütülen zayıflatma girişimlerinden sonra mesele “harita oluşturma” aşamasına gelmiştir.
Dünya savaşı sonrası oluşan haritalardan sonra ilk kez yeni haritalar dönemi böylece başlatılmıştır. İlk kez işgallerden bir adım sonrasına gidilmekte, ülkelerin parçalanması gerçeğe dönüştürülmekte, bugüne kadar kapalı kapılar ardında çizilen haritalar somutlaştırılmaktadır.
Bu harita taslakları sadece Irak ve Suriye için çizilmemiştir. Türkiye için de bir harita vardır, İran için vardır, Pakistan için vardır, S. Arabistan için de vardır. Bölgenin diğer güçlü ülkeleri için de vardır. Coğrafyanın tamamına yönelen çok büyük bir tehdit kapımıza dayanmıştır. Irak ve Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan harita genişletilecektir. Türkiye’yi doğrudan hedef alacaktır, yüzlerce kilometrelik “Türkiye’ye saldırı cephesi”ne dönüşecektir.
Sınırlarımıza İsrail üsleri, füze rampaları kurulacak..
Birkaç yıl içinde, “Türkiye cephesi” açılacak, ülkemizi Iraklaştırma, Suriyeleştirme süreci başlatılacak, bu yönde çok güçlü bir uluslararası kamuoyu oluşturulacak, bölgesel ortaklar bulunacak, Batılı bir irade ortaya konulacaktır.
Çünkü bu kuşak, ABD ve İsrail başta olmak üzere, bölgeye müdahil olan bütün Batılı güçler için garnizona dönüşecek, askeri üslerle donatılacaktır. Yabancı orduların coğrafyanın kalbine yerleşeceği, Haçlı Savaşları dönemindeki gibi ince ince işgallere girişeceği bir operasyon alanı olacaktır. Yakında Türkiye sınırlarında, İran sınırlarında ABD üsleri kadar İsrail üsleri de kurulacak, füze rampalarıyerleştirilecektir.
Bu kuşak insansızlaştırılacak, coğrafyaya yabancılaştırılacak, Filistin topraklarının işgaline benzer proje alanına dönüşecektir. İşte o zaman coğrafyayı yeniden dizayn etmeye girişenler, bütün bölgeye buradan müdahale edecek, ülkeler buradan vurulacaktır.
Kimlikler üzerinden işgaller yürütülüyor
Mesele Kürt meselesiyle sınırlı değildir. Bugüne kadar bölgemizdeki bütün kimlikleri Batılı istila için kullanmayı başaranlar bu sefer Kürt milliyetçiliği üzerinden oyun kurmaktadır.
Müslüman kimliği üzerinden örgütler kurup yirmi yıldır ülkeler işgal edenler, etnik kimlik üzerinden kırk yıldır bizi ve başka bölge ülkelerini yoranlar, son olarak mezhep kimliği üzerinden bütün coğrafyayı parçalamaya yeltenenler, İsrail’den, Akdeniz’den İran sınırına kadar yeni haritayı Kürt kimliği üzerinden oluşturmaktadır.
Bu amaçla bölgede 21. yüzyılın tehciri sayılabilecek demografikdüzenlemeler yapmakta, şehirlerin kimliğini değiştirmektedir.
Sadece İsrail destek veriyor, iddiası yalan!
Referandumun sadece İsrail tarafından desteklendiği tezi yalandır. ABD, İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri tarafından desteklenmektedir. Çünkü bölgede korkunç bir ganimet paylaşımı yapılmakta, herkes kendi payını almaya çalışmaktadır. Destek değil, projenin kendisi onlarındır. Bölgesel bir direnç olmaması için şimdilik bu amaç gizlenmekte, bölge ülkelerinin reaksiyonunun böylece önüne geçilmektedir.
Dahası, Türkiye içinde ABD ve AB ülkelerine yakın çevreler tarafından destek görmektedir. Yine Barzani’nin Türkiye içindeki istihbarat ağı ve onun etkisindeki kişi ve çevrelerle, PYD kriptoları da işin içindedir.
İçerideki gizli ortaklar: Yarın Türkiye’yi onlar bölecektir..!
Bu lobi grupları, gizli ortaklar Türk medyasını, kamuoyunu, iktidar alanlarını etkilemekte, siyasi aklı zehirlemeye çalışmaktadır. Medyada bu yönde çabalar açıkça kendini göstermekte, birçok kişi ve çevre afişe olmaktadır.
Bugün, Türkiye ile Arap/İslam dünyasının bütün bağlarını koparacak ve ülkemizi kuşatma altına alacak olan o yabancı kuşak için seferber olanlar, emin olun, yarın “Türkiye cephesi” dediklerinde ülkemizin bölünmesi için seferber olacak, harekete geçecektir. Bugün referanduma açık, Suriye’nin kuzeyindeki PKK koridoruna gizli destek verenler, açıkça Türkiye’nin bölünmesi için şimdiden hazırlanan kişi ve çevrelerdir. Onlar o gün de; “Ne olacak ki, Türkiye de bölünsün, herkes ne istiyorsa o olsun” diyecekler, göreceksiniz…
Şii-Sünni meselesi değil: Bu son fırsat, unutmayın
“Barzani Kürt, İran Şii, ne yani Şiiler mi bölgeye gelsin” argümanı bu çevrelerin eline tutuşturulmuş “üretilmiş bahane”lerden en güçlüsüdür. Her işgalin, her yıkımın bir bahanesi üretilir ve pazarlanır. Mesele Şii-Sünni değil, jeopolitik bir meseledir, Türkiye’nin merhameti sömürülerek Türkiye’ye tuzak kurulmaktadır.
Türkiye, bütün bu zihinsel operasyonları bir kenara iterek, Selçuklu’dan beri devam eden siyasi aklını harekete geçirmek, bugüne, konjonktüre değil geleceğe bakmak, öyle hareket etmek zorundadır. Bugün bunu yapamazsa, oyalanırsa, birileri tarafından meşgul edilirse, içeriden hareketsiz bırakılırsa bir daha hareket etme kabiliyeti bulamayacaktır.
Çünkü bir yıl sonra bölgenin şartları tamamen değişecek, haritalar için çevresel şartlar olgunlaştırılacak, artık askeri anlamda da bir seçenek kalmayacaktır.
Yüzyılların siyasi aklı harekete geçirilmeli…
Ama ben; bütün bunlara rağmen, coğrafyayı istila edip paramparça edecek müdahalelere rağmen, Türkiye’nin bir şekilde hesap bozucu karakterinin öne çıkacağına inanıyorum. Siyasi aklın, devlet aklının, kamuoyu hassasiyetinin tehlikeyi görüp pozisyon almasını bekliyorum.
Çünkü savaşı Anadolu içlerinde istemiyorsak harekete geçmek zorundayız. Birkaç yıl sonrasını görebiliyorsak harekete geçmek zorundayız. O kuşağı yarmak, o yabancı garnizon alanını delik deşik etmek, Türkiye’yi ve bütün bölgeyi kurtarmak zorundayız.
Yüzyıllardır bunu hep yaptık. Bir kez daha niye yapmayalım.. Sadece gözlerimizdeki perdeyi kaldıralım! Tekrar edelim:
Bu sefer müdahil olamazsak bir daha hiç olamayacağız. Savaş ve parçalanma Türkiye içlerine servis edilecek, birkaç yıl içinde Türkiye için de bir “yeni harita” masaya konulacaktır!
İşte biz bunu bozacağız…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021