Kurtuluş TAYİZ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanlığı tam 13 yıl 13 gün sürdü. Erdoğan dün Ankara'da gerçekleşen partisinin olağanüstü kongresinde bu uzun soluklu görevi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na devretti. Bu gelişme sadece AK Parti için değil, elbette Türkiye için de yeni bir dönemin başlangıcı. Ahmet Davutoğlu birkaç güne kadar yeni kabineyi kurup ülkenin başbakanı olacak. Fakat Erdoğan'ın veda konuşmasında altını çizdiği gibi misyon değişmiyor; Davutoğlu, Erdoğan'ın temellerini attığı Yeni Türkiye misyonunun taşıyıcısı olmayı sürdürecek.
Ancak kabul edelim ki Cumhuriyet tarihinin en etkili, en baskın karakterli Başbakan'ı yok artık, yerini başka bir isim alıyor. Her ne kadar Erdoğan yüzde 52'lik halk desteğiyle Çankaya Köşkü'nden varlığını hissettirmeyi sürdürse bile, mevcut siyasal sistem cumhurbaşkanını değil, başbakanı öne çıkarıyor. Yeni bir anayasal düzenleme olana kadar da bu durumun değişmesi pek mümkün görünmüyor. Partili cumhurbaşkanlığı, yarı başkanlık veya başkanlık sistemi, bu sorunu aşmak için değişik seçenekler olarak önümüzde duruyor. Türkiye er veya geç bu seçeneklerden birini tercih etmek zorunda. Mevcut sistemden kaynaklanan sıkışmayı aşmanın başka bir yolu yok.
Kongre kulislerinde de en çok bu konunun üzerinde konuşulduğunu gözlemledim. Ahmet Davutoğlu'nun paralel devlet yapılanmasıyla mücadele etme ve çözüm sürecinin devamını sağlamanın yanı sıra Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesi için de çalışması gerektiğine sıkça vurgu yapılıyor. Başkanlık sistemine geçiş, Ahmet Davutoğlu'nun ajandasındaki öncelikler arasında yer alacak.
Kongre gününe kadar akılları kurcalayan diğer bir soru da Davutoğlu isminin partide ne derece kabul gördüğü yönündeydi. AK Parti'nin önemli isimleri, Davutoğlu'na destek verme konusunda birleşmiş. Daha önce medyaya yansıyan dış politikayla ilgili bazı eleştiri ve itirazları dile getiren kimse kalmamış. Davutoğlu'na destek konusunda bir ayrılık veya parti içinde çatlak söz konusu değil. Davutoğlu, genel olarak partide benimsenmiş, kabul görmüş durumda.
Bunun etkisiyle olmalı Abdullah Gül defterinin de kapandığı izlenimini edindim. Ahmet Davutoğlu'nun 2015 Haziran genel seçimlerinden sonraki dört yıllık dönemde de görevinin başında olacağı değerlendiriliyor.
Ahmet Davutoğlu'nun kongre konuşması da oldukça önemliydi. Kuşkuya yer bırakmayacak şekilde Erdoğan'ın başlattığı misyonu devam ettireceğini açıkladı. Kongrenin bir "veda kongresi değil, vefa kongresi" olduğunun altını çizmesi, Erdoğan'la ters düşmesini bekleyenleri hayal kırıklığına uğratacak nitelikteydi. Turgut Özal- Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel- Tansu Çiller ayrışmasına sıkça gönderme yaparak Erdoğan ve partisi arasında benzer bir kriz beklentisi içinde olanlar bile eminim dün kongrede ortaya çıkan bu tablodan sonra artık umutlarını yitirmişlerdir. Tayyip Erdoğan, Köşk'e çıkma sürecini doğru yöneterek, kriz senaryolarını boşa çıkardı. AK Parti iktidarı, bu geçiş sürecini hasarsız atlatarak ülkeyi de rahatlattı. Türkiye'nin artık krizlerle boğuşacak, iktidar kavgalarıyla zaman tüketecek lüksü yok.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019