Markar ESAYAN
Dün sizinle kültür üzerine sohbet etmiştim. Hayata dair aklımıza gelebilecek her unsurun kültür şemsiyesi altında şekillendiği ve onun içinde yer aldığını ifade ettim. Yani “kültür” bir konuda bilgi veya uzmanlık sahibi olmayı değil, bize dair her şeyin toplamını ifade ediyor, bu da bizlerin kültür dünyasını teşkil ediyordu.
Tabii artık çok daha küreselleşmiş, etkileşimi son derece hızlı bir dünyada yaşıyoruz. Filistin’deki direnişlerde Türk bayrağının dalgalandırılması da, Tayland’da bir mağarada yaşam mücadelesi veren çocuklar için duyduğumuz endişe de buna örnek olarak gösterilebilir.
Haliyle Türkiye’nin başarısı, dünyayı her alanda ne kadar etkileyebildiği ile ilgili olacaktır. Görünen odur ki, dünya, adalet ve hürriyet konusunda ciddi bir bunalımdadır. Bu Batı’nın demokrasi kültüründeki zaaflarına işaret eder. Batı dünyaya demokrasi ve özgürlükleri vaat etmiş, ancak sömürgecilik noktasında büyük ahlaki zaaf göstermiştir. Dünya kaynaklarını domine etme hırsı ile Batı’nın insan hakları, bilim vd. gibi konulardaki çabalarında, ilk şık ikincisini bir enstrüman olarak suiistimal etmiş, bu durum artık taşınamaz hale gelmiştir.
İşte bu yüzden “Dünya beşten büyüktür” ve “One minute” çıkışları adalet açlığındaki mazlum halkların ümidi olmuş, alternatif bir gücün dünya için ne kadar elzem olduğu anlaşılmıştır.
Peki bu alternatif güç hangi ülke/ler olacaktır? Bunun için, ABD ve Avrupa dışında bir ülkenin askeri veya ekonomik olarak güçlenmesi yeterli midir? Mesela Çin, ABD’yi geçmekte olan ekonomik büyüklüğü ile önümüzdeki on yıllarda dünyanın adalet, demokrasi, özgürlük ve ekonomik barış noktasındaki ihtiyaçlarına cevap verebilir mi?
Maalesef veya ne iyi ki, bunlar çok önemli olsalar da, medeniyet açısından yeterli inşa unsurları değiller. Medeniyet değerler üzerinde yükselir. Benimsenen değerlerin doğru ve evrensel olması gerekir. Yoksa sadece hegemonların yer değiştirdiğine veya iki büyük dünya savaşında olduğu gibi birbirileri ile boğazlaştığına tanık oluruz. Ve emin olun, o boğazlaşmada dahi en büyük zararı yine mazlum halklar görecektir.
Ben uzun zamandır, Türkiye’nin şu an dünyayı felakete götürmekte olan küresel dünya düzenine alternatif bir medeniyet potansiyeli olabileceğini iddia ediyorum. Bu konuda Ali. K Metin Star Açık Görüş’te “Yeni Türkiye’nin küreselleşme seçeneği” başlıklı değerli bir makale yazdı. Okumanızı tavsiye ederim.
Esasen modern sonrası dönem de, Batı medeniyetine alternatif yeni bir paradigmanın Doğu’dan yükselmesiyle başlayacaktır. Yukarıda bahsettiğim gibi, bunun Batı’nın ortaya koyduğundan daha iyi bir düzen olması beklenir ama bu garanti değildir. Bir hesaplaşma veya rekabet sarmalının içine düşebiliriz. Arzu ettiğimiz ise, dünya için makul adaleti tesis edecek, evrensel değerlere yaslanmış farklı bir bakış açısının her açıdan cazip olmasıdır.
Herkes için adaleti, herkes için refah ve özgürlükleri savunan, kazan-kazan formülünü benimseyen değer esaslı bir kültür, dünyaya çok iyi gelecektir. Bunun için de Türkiye’nin aya açması, yeniden tanımlaması ve onu bizzat temsil etmesi gerekir.
Tabii konu çok derin ve önemli. Bu tartışma artık Türkiye’de başlamalı ve siyasete de yön göstermelidir. Yoksa Sayın Metin’in dediği gibi, siyasetten hesap sormaya da hakkımız olmaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019