Mensur Akgün
Suriye sorununun çözülmesi, IŞİD’e karşı mücadelenin kalıcı başarıya ulaşması, PKK’nın PYD vasıtasıyla etki alanını genişletmemesinin sağlanması, mültecilerin evlerine dönmeye teşvik edilmesi, sadece askeri, siyasi ve diplomatik mücadeleyi değil, aynı zamanda ülkenin iktisadi açıdan ayaklarının üstüne basmasını da gerekli kılıyor. Ama görünen o ki ekonomiyi diriltmek barışı sağlamaktan daha zor olacak. Bu da barışın sürdürülebilirlik şansını azaltacak.
Yapılan çalışmalar savaşın yıkımının getirdiği maliyetin geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla 689 milyar dolara kadar çıktığına işaret ediyor. Nüfusunun yarısından çoğunun yerinden edilmiş, 5 milyona yakın mülteci vermiş, yüzde 11.5’u yaşadığı iç savaşta ölmüş, yaşam alanları yok olmuş bir ülkeden söz ediyoruz. Irak’tan farklı olarak ciddiye alınabilecek hiçbir doğal kaynağı yok. Bir miktar doğal gaz ve petrolü var. Ama o da kendine bile yetmeyecek düzeyde.
***
Ülkenin yeniden yaşanabilir hale gelmesi için dünyanın belli başlı ülkelerinin barışı desteklemesi, ciddi kaynak aktarımında bulunması gerekecek. Ancak dünya siyasetinde böyle bir irade, hatta bilinç olduğunu söylemek mümkün değil. Suriye’nin yeniden yapılması için oluşturulan fona (Syria Recovery Trust Fund) Kasım ayına kadar aktarılan tüm para 154 milyon dolar civarında. Barışın tesisinden sonra da bu miktarda radikal bir sıçrama olmayacağını söyleyebiliriz.
Mültecilere karşı akdi sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanan, IŞİD’e karşı mücadeleyi büyük ölçüde askeri tekniklere indirgeyen, kendi içindeki krizlerle baş etmekte zafiyet gösteren Batı dünyasının ve onun dışında kalan ya da kalmışların Suriye, dolayısıyla da bu bölge için ciddi mali katkıda bulunacaklarını düşünmek gerçekçi olmaz. Körfez ülkelerinden de mucize beklememekte yarar var.
Onlar da (en azından İran’la sürdürdükleri jeopolitik rekabet için) bir miktar yardımda bulunacaklardır. Fakat ne onların, ne de diğerlerinin yardımı Suriye ekonomisini plansız, programsız bırakıldığında ayağa kaldıramayabilir. Özellikle de savaş sonrası dönemde ekonominin işleyişi serbest bırakılırsa, daha doğrusu serbest piyasanın görünmez denen eline bırakılırsa, sağlanan kıt kaynakların da ülkenin geleceğini belirleyecek doğru kanallara akması mümkün olmayabilir.
***
Savaş ekonomisinin yarattığı özel ilişkiler ağı eski düzenin hastalıklarıyla da örtüştürse, zaten yetersiz ve etkisiz kaynaklar israf edilecek, ülkenin istikrara kavuşması en iyi tahminle ertelenecektir. Bu da Suriye’yle 911 kilometrelik sınırı olan, komşusundaki gelişmelerden kendi iç işi gibi etkilenen Türkiye’yi kaçınılmaz olarak rahatsız edecektir. Oysa barışın sağlandığı, yeni düzenin kurulduğu Suriye bizi de pek çok açıdan olumlu etkiler. Güvenlik kaygılarının azalmasına, bölgedeki ticaretin canlanmasına, yatırımların artmasına, işsizlik oranının düşmesine yardımcı olur.
Bu yüzden Türkiye’nin komşusunun iktisadi geleceği hakkında da düşünmesi, savaş sonrasında kalkınmasını ve ayakta durmasını sağlayacak planlar üstünde çalışması gerekmektedir. İktisatçı olmamakla birlikte tarım alanında Suriye’nin atılım yapması, kendi kendine yeterli hale gelmesi bana daha ucuz, kolay ve mümkün gibi geliyor. İnşaat ve enerji de bence olmazsa olmaz sektörler arasında. Ama bunun tahminlerle değil bakanlıklar arası bir çalışma grubu oluşturarak belirlenmesi, Suriye’nin ekonomik kalkınması için kapsamlı ve makul bir yol haritası hazırlanması daha doğru olur…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025
12.10.2025
8.10.2025
1.10.2025
10.09.2025