Mensur Akgün
Çevreleme, Amerika Birleşik Devletleri’nin Soğuk Savaş sırasında, yani kabaca 1946-1989 yılları arasında Sovyetler Birliği’ne karşı uyguladığı politikanın adıydı. ABD’nin Moskova Büyükelçiliği Müsteşarı George Kennan tarafından Hazine Bakanlığı’nın talebine istinaden yazılan ve daha sonra Uzun Telgraf olarak tarihe geçen yaklaşık 5 bin 500 kelimelik analizle temellerinin atıldığı söylenen bu politika, pek çoklarına göre Sovyetler Birliği’nin çöküşünü, komünizmin bir tehdit olmaktan çıkmasını sağladı.
Kennan daha sonra telgrafındaki görüşlerini geliştirerek Foreign Affairs dergisinin Temmuz 1947 sayısında adı yerine X harfini kullanarak başlığını Sovyet Davranışının Kaynakları (The Sources of Soviet Conduct) diye çevirebileceğimiz bir makale yayınladı. Her ikisinde de Sovyetlerle işbirliği yapmanın mümkün olmadığını, çünkü Kremlin’in dünyaya siyasetine nörotik bakışının altında içgüdüsel bir güvensizlik hissinin yattığını söyledi. Telgrafı ve makalesi Truman Doktrininin ilanına, bundan sonraki yıllarda izlenen politikaların şekillenmesine yardımcı oldu.
Kennan her ne kadar sonraki yıllarda yazdıklarının yanlış anlaşıldığını, ağırlığın askeri mücadeleden çok etki alanlarına dayalı bir siyasi mücadeleye verilmesi gerektiğini söylese de, çevreleme politikası genellikle onun adıyla anıldı, Amerika’nın dış politikasının en önemli mimarlarından biri olarak görüldü. Dile getirdiği pişmanlığa rağmen akademisyenler ve diplomatlar ona özendi, ülkeleri Amerika’nın dış politikasının mimarı olarak anılmak istedi. Ama hiç kimse onun gibi adıyla özdeşleşen bir dış politika öneremedi.
***
Soğuk Savaş’ın sonunda Francis Fukuyama tarihin sonunun geldiğini ilan ederken adını kısa bir süre için dahi olsa yeni dönemle özdeşleştirdi. Ancak anlatısının operasyonel hale getirilebilme şansı yoktu. O tarihin çok özel bir (Hegelci) yorumundan hareketle zafer ilan etmiş, ne olacağını söylemiş fakat ne olması gerektiği konusunda fazla ipucu vermemişti. Balkanlar ve Kafkaslarda yaşanan çatışmalar Fukuyama’nın hipotezinin sorgulanmasına yol açmıştı.
Aynı olaylardan yola çıkarak medeniyetlerin çatışacağını iddia eden Samuel Huntington da devletlerin aidiyetten çok çıkara dayalı politika izlemeleri yüzünden yeni bir Kennan olamadı. Öngörüleri bir türlü gerçekleşmedi. Zaten o da Fukuyama gibi ne yapılması gereğinden çok Soğuk Savaş sonrasında uluslararası sistemin hangi prensip üstünden hareket edeceğini anlatmış, aidiyet politikalarının büyük kriz ya da savaşlara yol açmaması için yapılması gerekenleri sıralamıştı.
Fukuyama ve Huntington dışında da başta Zbigniew Brzezinski ve Henry Kissinger olmak üzere pek çok Amerikalı yazar, düşünür, siyaset insanı ülkelerinin politikalarına yön vermek istedi. Zaman zaman yön verdiler de. Fakat hiç birinin etkisi çevreleme politikasıyla eşleşen Kennan kadar olamadı. Hiç birinin yazdığı görece kısa iki analizle Amerika’nın dış politikasını, dünya siyasetinin akışını bu denli uzun süre belirleyemedi. Bundan sonra da belirlemesi pek mümkün olacağa benzemiyor.
***
Çünkü her şeyden önce dünya çok değişti, ortada Batı sistemini tehdit eden varoluşsal bir tehlike yok. Komünizm bir yaşam ve siyaset tarzı alternatifi olarak gündemde değil. Rusya Ukrayna’dan bir dilim koparttı ama NATO’nun genişlemesi onun aldığından çok daha fazlasını ondan alıyor. Çin de askeri olmaktan ziyade ABD için ekonomik risk. İran deseniz hala uzlaşmadan yana ama Amerika ille de onu hasım haline getirmek istiyor.
Yine de bazı Amerikalı yazar, akademisyen ve düşünce çalışanları üç ülkenin de kendileri için tehdit oluşturduğunu söylüyor. Foreign Affairs’in son sayısına “Yeni Çevreleme” başlıklı bir yazıyla katkıda bulunan John Hopkins Üniversitesi’nden Michael Mandelbaum da bunlardan biri. Önerisi tıpkı eskiden Sovyetlerin çevrelendiği gibi bu üç ülkenin birden ve tek tek çevrelenmesi yönünde. İttifaklara ve daha pek çok konuya dikkat çekiyor ve aslında akademik konumuna yakışmayacak tutarsızlıkta bir analiz yapıyor. Varsayımı da, mantığı da bence hatalı.
Ancak önerdiği çok boyutlu çevreleme politikasının adı açıkça konmasa da, kendisine atfedilmese de benimsenebilir. Bu yüzden de hem çevreleme politikalı geçmişin muhasebesinin yapılmasında, hem de dünyayı ve Türkiye’yi nasıl bir geleceğin beklediğinin Mandelbaum’un yazıkları üstünden tartışılmasında yarar var. Tutarlı ya da kapsamlı olduğu için değil. Müttefikimiz ve bir ölçüde de hasmımız ABD’nin ne tür politikalar izleyebileceğini anlamak, doğabilecek fırsatlardan yararlanmak, zararlarına karşı şimdiden tedbir almak için…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024