Murat BELGE
Tayyip Erdoğan’ın kavgalı olmadığı kimse kaldı mı Türkiye’de ya da dünyada? Henüz sırası gelmemişler olabilir tek tük, sağda solda. Ama sırası gelmemiş olmak, sırası gelmeyecek demek değil. Tayyip Erdoğan’ın dünyasında iki büyük yığın var: düşmanlar ve potansiyel düşmanlar.
Bu hiç kimse için özlenir, özenilir bir durum olmamakla birlikte Tayyip Erdoğan şimdiye kadar bu kavgacılığının, bu hırçınlığının zararından çok yararını gördü –ya da kendisi böyle olduğuna inanıyor. “One minute” ile başlamış bir sürecin içinde. O “one minute” Erdoğan’ı birdenbire dünyanın ve Türkiye’nin gözünde odak noktası haline getiren bir “dakika” olmuştu. Özellikle Ortadoğu ülkelerinde, anında kahraman olmuştu. Popüler düzeyde bunun hâlâ devam ettiği herhalde söylenebilir.
O zamandan beri Batı’yla kavgalıyız, Amerika’yla da, Avrupa’yla da. Böylece, kendi ağzıyla da bir “baş belası” olduğunu söylediği Avrupa derdinden kurtulmuş olduk. “Avrupa” adı gündemden silindi gitti. Amerika’ysa, hele bir de şu “Pensilvanya” eyaletini bağrında barındırdıkça, “düşmanlarımız” listesinde yerini pekiştirecek. Mısır’daki yargı gerekçesiyle Erdoğan gene yüklendi, Amerika’ya, Avrupa’ya, Batı’ya. Oysa dediği doğru da değil; Batı, bu gibi durumlarda sesini yükselten Batı kurumları, bu karar karşısında da söyleyeceğini söylüyor.
Ama Erdoğan, burada kendi canını sıkan muhalefet eylemlerinden de Batı’yı sorumlu olarak görüyor.
Türkiye’deki muhalefetle kavga etmesi tabii olağan. Ama kavga etme üslûbu gene kendine özgü. Şu son seçim kampanyası ortamında dinî/ dindar söylem iyice ön plana çıktı: abdesti sağlam, namazı sağlam bir iktidar var karşımızda.
Tabii bu arada “Doğan medyası”, “TÜSİAD zenginleri” ve daha birçok kurum, kişi, kara listede. Onlar da belirli fasılalarla nasiplerini alıyorlar. “Düşman cephesi” burada da alabildiğine geniş.
Ama bundan daha şaşırtıcı olan, Tayyip Erdoğan’ın kendi “cephesi” olarak bilinen cenahta geçen olaylar. Erdoğan’ın en denetimsiz gazabıyla saldırdığı kesim, bir süredir, malûm, Fethullah Gülen Cemaati. “Aile içi” kavgalar en şiddetlisidir, diye duyardık ve gözlemlerdik. Bunun bayağı çarpıcı örneği şimdi karşımızda, sinema gibi oynanıyor.
Tayyip Erdoğan’ın kendi partisinde de, “Tayyip Erdoğan azarı” işitmemiş az kişi kaldı herhalde.
Birkaç kişinin işaret ettiği gibi, bu partiyi kuranlardan da, Erdoğan’dan başka, “aktif siyaset” içinde kimse kalmadı. Hakan Fidan yerinden oynayınca “Benim onayım yok” diyor; Diyanet İşleri Başkanı otomobilinden vazgeçiyor, Tayyip Erdoğan Diyanet İşleri Başkanı’nın otomobilinden vazgeçmiyor.
Peki, “dostlar” nerede?
Tayyip Erdoğan’ın dostları, mitinglerinde onu bunu yuhalatmayı başardığı anonim kalabalıklar. O kalabalıklar içinden bir çehre öbürlerinin önüne geçmeye başlarsa, onun yüz hatları, ağzı burnu, seçilmeye başlarsa, “potansiyel düşmanlar” kategorisine geçiyor. O zaman bir adı sanı, onu başkalarından ayıran bir kimliği olacak. Buysa tehlikeli bir şey.
Amorf, şekillenmemiş bir kalabalık olacak. İyice anonim kalmaları için bir renk gömlek de giydirilebilir. Siyah, kahverengi, mavi kullanıldı –bir başka ideoloji gölgesinde kırmızı da eskidi. Ama yeşil hâlâ bakir, örneğin.
Her kalabalık için asgari bir örgütlenme şart; yoksa nasıl haberleşecek, biraraya gelecek? Ama “asgari”yi geçmemeli bu. Öyle “il başkanı”, “ilçe başkanı” düzeyine çıkmamalı. Hepsi önderin ağzına bakan, görev emrini doğrudan doğruya ondan alan, SA, Devrim Muhafızı, Kızıl Muhafız, Mavi Gömlekli, Vigilante,.. yani tarihte benzerlerini tanıdığımız bir anonim güruh.
Bütün o “düşman” ve “potansiyel düşman” dünyaya karşı bu güruhla başa çıkabilir mi? Uzun vadede böyle bir şey mümkün değil. Ama kısa vadede çalışıyor, sonuç da alır gibi görünüyor.
Bakalım 7 Haziran ne getirecek
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025