Namık ÇINAR
Okuyucularımdan tepkiler yağmaya devam ediyor. Demek derdimi iyi anlatamıyorum.
Üstelik sorgusuz sualsiz, gidişatın sihrine kapılmış insanlara lâf anlatmaya kalkmak da enayiliğin daniskasıymış gibi görünüyor.
Ben “barış olmasın” demiyorum ki, a kurban olduklarım!
Ben, “bu usullerle barış olmaz” diyorum.
Bu ikisi aynı şeyler mi?
O barışın olmasını en çok isteyenlerden birisi de benim.
Bu ülkedeki insanların, çağın dışında kalmış değerlere dayanarak yürüttükleri ve saçma sapan nedenlerle sürdürdükleri varoluş kavgalarını bir kenara bırakarak, artık insan gibi yaşamalarını özleyen gene benim.
Başta Kürtler olmak üzere herkesin hak ve özgürlüklerini savunuyorum. Bunu sağlayacak dinamiğin Erdoğan ve Öcalan ikilisinin gizli kapaklı iradelerine indirgenmesini şiddetle reddediyorum. Bir başka ikili olsaydı da reddederdim.
Yaşım 65. Bu toplumun akıllılarından olmasam bile, kocamışlarından; ve sanırım güngörmüşlerinden birisiyim.
Her önüme çıkan duruma kendimi kaptırıp, hüsran yaşamaya aşılı biri olarak derim ki size; ukalâ bulmayın lütfen, ama hep beraber cümbüş yaptığınız şu sırada, bırakın da kaygılarımı dile getireyim.
Eğer varsa ucunda kenarında dikkate değer bir şey, işinize yarasın istiyorum.
Şimdi bu yazının başlığını lâf olsun diye okuyup geçmeyin, rica ederim.
Duraklayıp, birazcık olsun düşünün!
Söyler misiniz, demokratikleşme yolunda hangi adımlar atıldı, ne mesafe alındı şimdiye kadar?
İçinden çıkılmaz bir parlamento aritmetiğiyle mi yüz yüzeyiz, yoksa tarihin görüp göreceği en sonuç alabilir meclis sayısallığıyla mı?
12 Eylül anayasasından kurtulup kurtulamayacağımız bile belli değil henüz.
Yeni ve sağlıklı bir düzen için yaratıcı ve yapıcı hiçbir gayret yok, ama bol bol çene var.
Parlamento çoğu konuda devre dışı bırakılmış. Siyaset, parti liderlerinin kendi gruplarına salıdan salıya popülist nutuklar çektikleri bir faaliyet hâline gelmiş. Sık sık alkışlamanın dışında herhangi bir düşünce üretmeye cüret edemeyen milletvekilleri, sadece parti başkanlarını kaval gibi dinleyen emirberlere dönüşmüş.
Bakanlar bile bu memlekette Başbakan’dan “talimat” alarak iş yapan bir mekanizma olmuşlar.
Başbakan bakanların amiri mi? Onlar da Başbakan’ın memurları mı? “Bakan arkadaşlara gerekli emirleri verdim” diyor, meselâ Başbakan.
Oysa Türkiye’de yürütme, “kabine esasına” göre işleyen bir organdı, daha düne kadar.
Ecevit, kendisine soru yöneltildiğinde, “yetkili kurullarda görüşülmeden herhangi bir açıklama yapamayacağını” söylerdi, hiç olmazsa. Şimdi artık o da kalmadı.
Bu kadar “tek adam”lık olur mu hiç?
Nasıl görmezsiniz bunları da, sindirirsiniz içinize?
Eskiden generaller derlerdi, demokrasi olmadan da yaşayabileceğimizi.
Ama biz buna hep birlikte itiraz ettik. Olmaz öyle şey dedik.
Siyasal olarak bu doğrultuda hareket ettiği için, AKP’ye de destek olduk.
Sonra gün döndü, devran değişti. Düzenin egemeni AKP oldu. Şimdi sıra onda ya; bu sefer o söylüyor,demokrasi olmadan da yaşayabileceğimizi.
Ayrıca, ne özgür basın bıraktı ortada, ne muhalif. Öfkesi önünde durabilene aşk olsun; haşlamadığı kalmadı.
“Barış istemiyor” suçlamalarıyla korkutup sindirerek, farklı siyasal görüşlerin susturulmalarına nasıl alet olursunuz, havsalam almıyor.
Siz bu koşulları, demokrasi çizgisi üzerinde emin adımlarla yürüdüğümüz şeklinde algılayıp yorumluyor olabilirsiniz.
Ama ne durumda olduğumuzu sizin sanrılarınız değil; örneğin Jandarma Genel Komutanı’nın birkaç gün önce “teşkilâtın 2012 faaliyet raporu” sunumuna eklediği, âdetâ generallerin eski hastalıklarını andıran o bildik siyasal serzenişleri belirler, bana göre.
Bakıyorum da, çıtınız bile çıkmıyor ama şimdi.
Galiba siz bana değil, asıl ben sormalıyım, n’oluyor diye size.
Yoruldunuz mu?
Alıştınız mı?
Ordu görevden alınıp, kışlasına çekilmeden körebe yapılamaz!
Meselâ şimdi de ordunun, PKK’nın geri çekilmesine nasıl göz yumacağının formülü aranıyor harıl harıl.
Bulabildikleri tek çözüm, valilerin sosyal olayları önlemede askerî birliklerden yararlandıkları İl İdaresi Kanunu’nun 11.maddesini bu defa tersten okumak.
Yani valiler, çıkan olayları bastırmak için nasıl ki askerî birlik talep ediyorlardı ise, şimdiki hâlde istememiş sayılsınlar; böylece askerî birlikler de bir talep olmadıya getirerek, durağan kalsınlar.
Şu çaresizliğe bakar mısınız allahaşkına!
Koca ordu, hangi yasal hükümlerle savaşıyor otuz senedir, belli değil demek ki?
Kaldı ki aynı kanunun dört ve on üçüncü maddeleri, valinin amir olamadığı iki kurumdan biri yargı ise, diğeri de ordu birlikleridir, şeklinde düzenlenmiştir.
Bu konuda yazacak epeyi şey birikti.
Ama biz bugünlük, geçmiş dönem orgeneralleri ve kalburüstü siyasilerin puslu ve müphem bıraktıkları yasalar ve görevler yüzünden, Silivri’de yatanların arasında çok sayıda yok yere mağdur edilmiş insanlar olduğunu hatırlatmakla yetinelim.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016