Namık ÇINAR
Bazen çocukluk yıllarımın çizeri Raymond Peynet’in, sevdalı yüreklerden neşrolup havada tıpkı sabun köpükleri gibi dağılarak uçuşan kalp şekillerine ve sonbahar yapraklarıyla örtünmüş bir parkın bankında diz dize oturuşan sevgililerin dudak uçlarına iki çizik atarak gülücüklerini resmettiği hüzün çiçeği karikatürlerindeki naifliğe özenerek; ah diyorum, keşke bu sefer, epeyidir özlediğim iyimser bir yazıyı onun gibi kaleme alabilsem ben de.
Ama her şeyden önce inandırıcı bir dayanağımın olması gerekmiyor mu, bunun için?
Keyifli bir ıslığın ritmiyle sektire sektire zıplayıp da, fol yok yumurta yok, n’oldu bu adama böyle, dedirtmemeliyim okuyucularıma da.
Durup dururken yazılmaz ki, fıkır fıkır fingirdek bir yazı.
Arayıp edecek, kılıfına uyduracaksın!
Suriye savaşından gitsem, Başbakan’ın canı çok sıkkındır şimdi, diyerek hemen vazgeçiyorum.
Şu talihsizliğe bakın ki, bir türlü çıkmadı, canına yandığımın o harbi.
Amerikalılar Avrupalılar, aman bir naz, bir naz; tepeleyemediler gitti şu Esed’i.
Hâlbuki o kadar da rica minnet bir de, değil mi?
Üstelik olacak gibi de görünmüyor bundan sonra da.
Mısır desen, hakeza ondan beter.
Mursi’nin ve Müslüman Kardeşler’in siyasal çizgisi sizlere ömür.
Erdoğan’ın Ortadoğu’ya biçtiği kaftan, dikileceğini umduğu Sünni İslâmcı rejimler, daha giyilmeden attı dikişlerinden teker teker.
Kaldı ki, “kan içici” Amerika ile Avrupa başta olmak üzere, Rusya, Ermenistan, İran, Irak,Suriye, İsrail, Mısır, Kıbrıs, Yunanistan... “dört yanımız puşt zulası” âdetâ.
Hâsılı, Robinson Crusoe’ya taş çıkartacak bir “yeryüzü yalnızlığı”, uygunmuş gibi durmuyor güler yüzlü bir yazıya.
Fakat çok sıkılırsak Paraguay, Uruguay, Antiller gibi seçeneklerimizin olabileceğini de unutmamalıyız.
O kadar da değil yani!
Ekonomiden mi gitsem acaba, ne dersiniz?
4,4 büyünmüş bu son çeyrekte çünkü, baksanıza.
Kişi başına GSYH, on bin beş yüz dolar olmuş.
Bunu mu köpürtsem de, öve öve bitiremesem?
Lâkin, bir avuç tuzu kuru rantiye palazlandıkça, kara kalabalıklardaki yoksulluğun derinleştiğini kendi sokağımdaki dükkân vitrinlerinden, dönercilerin yaydığı ne idüğü belirsiz kokulardan, alışverişlerin pazarın toplanmasına ramak kala yoğunlaşmasından ve en önemlisi de gözlerinin feri sönmüş ama öfkeden sataşacak yer arayan insanların Amerikan filmlerindeki zombilere dönmelerinden, bildiklerim gördüklerim geliyor aklıma.
Keyfim kaçıyor.
Vazgeçiyorum bundan da.
Kürt meselesine girsem, biliyorum ki, başlı başına çıkmaz bir yol orası da.
PKK çekilmeyi durdurmuş, çözüm sürecini askıya almışmış.
İyi.
En azından bizimle, “çekiliyoruz” diye dalga geçemeyeceklerdir bir süreliğine.
“Demokrasinin olmadığı yerde, barış mı olurmuş” demiştik de, ne horlamışlardı bizi, anımsarsanız.
Bütün kentlerin her gece polisin gaz bulutu yorganıyla örtüldüğü, ama TV’lerin oralı dahi olmadığı “GEZİ” gösterilerini...
Veya,
medyanın Erdoğan’ın tayin ettiği patronların elinde birer kurşun askerden oyuncağa dönüştüğünü...
Yahut,
Başbakanın şıpır şıpır gözyaşı döktüğü Esma bile gösterilerde ölmedi mi de, bizim gençlere gelince takınılan o duyarsızca tavırlarını...
sorgulamaya kalksam, o cümbüşlü yazıların mümkün müdür ortaya çıkması?
Öfke küpü Başbakan’ın, Olimpiyatlar’a alınmadığımızdan bu yana pek görünmeyerek, kısa süreliğine de olsa haşlamayı ve ayar vermeyi erteleyip hepimizi biraz dinlendirmesi, optimist bir yazı konusu için belki de en iyisi.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016