Namık ÇINAR
Bu yazıyı yazmamak olmazdı.
Netameli bir konu, çünkü.
Bazıları için durum, aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık vaziyetleri olmakla beraber; şu bizim yerli “Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi”ne seçenek bulmak bakımından önümüzdeki seçimde HDP‘ye oy vermek, kimilerini daha şimdiden arpacık kumrusuna çevirmişe benziyor.
Erdoğan‘ın ekmeğine yağ sürmeyi, hele benim gibi biri asla istemez.
Fakat HDP gerçeğini de söylemek gerekiyor.
Kimseyi caydırmak için değil elbet; lâkin, yarın Hakk’ın Divanı’nda Timur‘un karşısında yalnız bırakılmış Hoca Nasrettin durumuna kim düşmek ister ki?
Bir kere şu “Türkiye’nin partisi” olma savının, oy oranını arttırma kandırmacasından başka bir şey olmadığını ifşa ile söze başlayalım istiyorum.
HDP‘nin ne olup ne olmadığını, kıdemli PKK ağalarının bile çoğu zaman ağzı lâf yaptığı için katlandıkları Demirtaş gibi işlerine yaradığı sürece tutulan bir görevliden değil, Öcalancı Kürt Hareketi‘nin hâlen yürürlükteki manifestosu “KCK sözleşmesi”nden giderek anlamaya çalışmaktır, doğru olan.
Nitekim Zübeyir Aydar da “harekette farklı ‘baş’lar yok, farklı görevde bulunanlar var. Herkes Başkan Apo’ya bağlı olarak bir bütündür” diyerek HDP, KCK, Kandil ve Avrupa Diasporası‘nın mevcut yapılarını işbölümü çerçevesinde görmek gerektiğine dikkat çekmiştir.
Buna göre HDP, asıl parti olan PKK‘nın ve bağımsız Kürt ulusu yaratma azmindeki “KCK Önderlik Sistemi”nin, Türk Devleti’nin nezdinde Ankara’nın Meclis’inde açtığı, âdetâ İrtibat Bürosu mahiyetindeki siyasi organıdır.
Görevi, Kürt toplumunu KCK ilkeleri doğrultusunda bilinçlendirmek ve örgütlemek olup, hareketin PİAR’ını ve halkla ilişkilerini yürütürken; müzakere kuryeliğinin yanı sıra, Kürt taleplerini “Devlet”le de dengelemektir.
O yüzden bölgesel-yereldir ve sadece Kürtlere münhasırdır.
Ortak coğrafyada bütüncül bir toplumu değil, iki ayrı halklı bir modeli öngördüğünden, bölücü, ayrıştırıcı ve parçalayıcı karakterdedir.
Ayrı devlet kurma idealinden şimdilik vazgeçmiş görünmesi, Türkiye’nin varlığından beslenmenin ve umulan gelişmenin henüz tamamlanmadığı nedeniyledir.
AKP nasıl ki Erdoğan vesayeti altında bir partiyse; HDP de Öcalan despotizmi ve Kandil militarizminin vesayeti altında bir partidir.
Türkiye‘yi bu yönleriyle eleştirirken, HDP‘yi görmezden gelmek asla ahlâki sayılamaz.
Türkiye‘nin demokratikleşme sorunlarını AB konseptiyle kotarmak varken, dünyanın artık terke geçtiği şarka yaraşır arkaik milliyetçiliklerle telâfiye çalışmak, iler tutar yanı olmayan bir aymazlıktır.
Zira hiçbir haklılık, bir başka milliyetçi tavrı meşru kılmaz.
Tüm yurt çapında bütüncül bir akılla güdülecek ademimerkeziyetçi reformist yaklaşımların Kürdistan‘a yansıyan izdüşümü ile, Öcalancı Kürt projesinin Kürdistan‘a vereceği biçim aynı şeyler değildir ve aynı sonuçları doğurmayacaktır.
Sorun Kürtlerin özerk olması değildir.
Sorun bunun demokrasi içinde ve demokratik değerlerle olmamasıdır.
O nedenle de gerici ve maceracıdır.
Birbirleri için ileri geri konuştuklarına bakmayın, birlikte iş tutacak iki parti varsa, o da AKP ile HDP‘den başkası olamaz.
Çünkü çağı halâ yeterince kavrayamamış, umarsız iki parti olan CHP ve MHP ile kan uyuşmazlığı, onmaz sayrılıklar düzeyindedir.
Bu durumda HDP, AKP‘nin iktidardan düşmesini kesinlikle istemez.
Eğer koalisyon olacaksa da, bunu kimseye kaptırmaz.
İte kaka da olsa, ne yapılacaksa gene onunla yapmayı yeğleyecektir.
Demirtaş‘ın satır aralarında “AKP’nin tek başına iktidar olamayacağını” vurgulaması, iktidarı paylaşma niyetinin şimdiden bir işmarı sayılsa yeridir.
AKP‘den kurtulmak için HDP‘ye oy verenler, yağmurdan kaçarken doluya tutulacaklarını da hesap etmelidirler.
Ne ki, HDP barajı aşamazsa Erdoğan‘ın kâbus projelerinin işlerlik kazanacağı da bir gerçektir.
Ama Erdoğan HDP ile frenlenirse, bu defa da Öcalan senaryolarının önü açılacaktır.
Yani neticede öyle de olsa böyle de olsa kırk katırla kırk satır hâli söz konusudur ki, Şark‘ta yaşamak zaten bu demektir!
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016