Nuray MERT
Hiç kuşkunuz olmasın, Suriye’de olanlar “insanlık suçu” olarak tarihe geçecek. Bu işe bulaşan hiç kimse sadece Esad rejiminin yaptıklarını öne çıkarıp bu suçtan azade olamayacak. Esad rejimi Ortadoğu’nun diğer ülkelerinden daha otoriter değildi; öyle olduğu halde rejim değiştirme planları ile savaş alanına döndürüldü. Bir ülke yıkıldı, halkı perişan oldu. Bu işe girişen Batılı ülkeler ve onların Sünni müttefiklerinin iddia ettikleri gibi, mesele Suriye halkının otoriter rejime karşı ayaklanması falan değildi. Öyle olmadığı artık iyice ortaya çıktı. Tam da bu nedenle, dünyanın dört tarafından cihatçı sevkıyatı ile alevlenen çatışmalardan kaçan sıradan Suriyeliler, çareyi ülkelerinden kaçmakta buldu, pek çoğu kaçış yollarında canlarından oldu.
Mesele halkın rejime karşı ayaklanması olsaydı, bu insanlar kaçmak yerine rejimle savaşmayı seçerdi, öyle olmadı, ülkelerini dolduran yerli yabancı radikal İslamcı gruplara katılmadı, canını kurtarmak adına Batı ülkelerinin yolunu tuttu. Evet, Batı ülkelerinin kapılarını zorladılar; zira aynı dili konuştukları, aynı dine mensup zengin Arap ülkelerinin kapıları sımsıkı kapalıydı, açık da olsa bu ülkelerde yaşamın Esad rejiminden bin beter olduğunu biliyorlardı. Arap ülkeleri içinde sadece Ürdün ve en fazla komşu Lübnan’a göçen oldu. Zaten kendi sorunlarıyla boğuşan ekonomisi bunca göçmeni barındırma imkânı olmayan Lübnan, şimdi bir buçuk milyon göçmen barındırıyor. Dahası, göçmen nüfus sadece ekonomiyi değil, zaten kırılgan olan mezhep dengesini bozuyor, Lübnan’ı daha da istikrarsız hale getiriyor.
Suriye halen savaş bataklığı içinde çırpınıyor, bu tabloyu yaratanlar şimdi de yarattıkları koşulların ürünü olan IŞİD’e karşı ülkede yeni savaş ve müdahele alanları oluşturuyor. Nedir IŞİD, “Ilımlı muhalefet” diye desteklenen diğer İslamcı gruplardan farkı nedir, ne kadardır? Bu sorunun cevabı çok karmaşık, öyle olduğu için IŞİD ile savaşa girişen Batılılar artık eğitecek, donatacak ılımlı grup bulamıyor, ilan ettikleri ateşkesi uygulayamıyor. Suriye’de rejim değiştirme hevesinin başını çeken ABD, her şey bir yana sonunda Rusya’yı Suriye’ye yerleştirmiş oldu. Şimdi güya birlikte Suriye’nin geleceğini kurguluyor. Oysa, herkes kendi çıkarı peşinde, olan Suriye halkına oluyor. Önce Batılı müttefikleri ile birlikte bu işe bulaşan Türkiye’nin de günahı, sorumluluğu büyük. Dahası, giderek sorumluluk bir noktadan sonra Batılı müttefikleri ile yolunu ayıran Türkiye üzerine yıkılıyor. Ta en baştan, “Suriye’ye müdahale heveslisi iktidar çevreleri hiç olmazsa Pervez Müşerref’in anılarını okusunlar” diyordum, artık çok geç. Türkiye çoktan, önce karanlık bir işe bulaştırılan sonra yalnız kalan Pakistan’a benzer hale geliyor. Batılı müttefiklerine katılıp IŞİD ile savaş girse bir sorun, girmese daha büyük sorun.
Dahası, Türkiye’nin Suriye politikası, zaman içinde fazlasıyla Kuzey Suriye’deki PYD kazanımları karşısında duyulan tedirginlik ile belirlenir oldu. Türkiye’nin kısa bir süre önce, “IŞİD karşıtı koalisyon” ile giriştiği Fırat Kalkanı operasyonu, PYD’nin Kürt koridoru hedefini engellemiş gibi görünse de, bu operasyon ne ABD ile ilişkilerinin daha da gerilmesinin önüne geçiliyor ne de zar zor sağlanan Rusya ile barışma sürecinin tehlikeye girmesi engellenebiliyor. Tam tersine, son olarak Suriye sınırında ABD bayrakları kriz yarattı, dahası Türkiye ile anlaşmalı olarak Suriye’ye giren ABD özel kuvvetleri Türkiye’nin müttefiki ÖSO mensupları tarafından protesto edilip geri dönmek durumunda kaldı.
Dahası Rusya bu operasyona başından beri sıcak bakmıyor, kısacası kördüğüm çözülmek yerine daha da dolanıyor. Bir adım sonra Rakka, Musul derken, ölçeği 90x45 kilometreye düşmüş fetih hayalleri bile suya düşmek üzere. Rusya ve ABD’nin Suriye üzerinde anlaştıkları ilan edilen anlaşmada Türkiye yok, anlaşmanın içeriğinden ise kimsenin haberi yok. Sonuçta, herkes günahkâr ama Türkiye bir de ahmak durumuna düşürülüyor.
İktidar destekçilerine bakarsanız, suçlu Türkiye’nin büyümesine, parlamasına tahammül edemeyen yedi düvel, her alanda Türkiye’nin kuyusunu kazdığı için bugünlere geldik. Ama belli ki artık Cumhurbaşkanı bile bu masala inanmadığı için Batılı müttefikleri ile gerilimden kaçınmaya başladı, dostlarını artırma çabasında Suriye konusunda radikal çıkışlar yapmaktan kaçınıyor. Ama hâlâ, ortada Türkiye’nin içine girdiği darboğazdan ciddi bir çıkış yolu görünmüyor.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024
6.11.2023
14.10.2023
2.10.2023
24.09.2023