Taha Akyol
TRUMP, sağlanan kalıcı ateşkesi “İsrail ve dünya için büyük bir zafer” olarak niteledi. Elbette Gazze’deki katliamın durması kutlanacak bir olaydır. Ama İsrail Parlamentosunda Trump defalarca “Bir daha asla!” diyerek konuştu.
Bu, Nazilerin yaptığı soykırım için Yahudilerin sloganıdır. Holokost, “bir daha asla” meydana gelmeyecek. Doğru, haklı…
Fakat Trump bunu, sanki Hamas Yahudi soykırımı yapıyormuş da kendisi durdurmuş gibi söylüyor.
İsrail militarizminin katlettiği 65 bin Gazzeli kurbanın, Trump’ın kararmış vicdanında yeri yok!
Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından “savaş suçu” faili olarak tutuklama kararı verilmiş bir insan kasabıdır. Trump bu adamı barış güvercini gibi göklere çıkardı, Knesset’te dakikalarca alkışlattı. Hakkında ağır yolsuzluk soruşturmaları bulunan Netanyahu içi af kanunu çıkarılmasını bile istedi!
Trump’ın “barış töreni”nde bile ortaya koyduğu bu küstah ve megaloman davranışlar, bundan sonraki gelişmelerde onun nasıl davranacağına dair endişe verici işaretlerdir.
TRUMP PLANI
Daha önce, 30 Temmuz’da, Fransa ve Suud öncülüğünde hazırlanan “New York Deklarasyonu” BM Genel Kurulunda 146 devlet tarafından onaylanmıştı. Buna göre Hamas silah bırakacak, İsrail Gazze’den çıkacaktı. İki temel ilke vardı:
Bir, “Hamas silahlarını teslim edecek, tek devlet, tek hükümet, tek hukuk, tek silah.”
Yani Batı Şeria ve Gazze’yi içine alan, Hamassız bir Filistin devleti…
İki, “İsrail devleti Gazze’den tamamen çekilecek.”
Ben köşemde, Hamas’ın silah bırakmasına dayalı bu Deklarasyonu olumlu bulmuştum. Fakat Türkiye o zaman “silah bırakma; ancak bağımsız, egemen ve bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin 1967 sınırları temelinde mümkündür” diyerek şerh koymuştu. Şerh koyan tek devlettik.
Sonra, Trump, Hamas’ı ikna etmedeki “harika” rolü sebebiyle Erdoğan’ı defalarca kutladı.
Bence, Türkiye dahil “8 İslam ülkesi”nin, tabii Fransa ve İspanya’nın, hatta İngiltere’nin de desteğiyle, Deklarasyon’u esas alarak Trump’la müzakere edilmesi daha iyi olurdu.
Sonunda, Deklarasyon’un çok gerisinde bir metin olan Trump Planı, “8 İslam ülkesi”nin desteğiyle kabul edildi.
O noktaya geldikten sonra Trump Planı’na destek vermekten başka seçenek yoktu…
İMZALAR ATILDI AMA…
New York Deklarasyonu’nda “1967 sınırları” vurgusu yapılıyordu. Bunun anlamı, İsrail’in kanunsuz yerleşimcilerle fiilen işgal ettiği Arap topraklarından çekilmesidir…
New York Deklarasyonu’nda, öngörülen Filistin Devleti’nin sınırları “1967 sınırları temelinde, Kudüs dahil” diyerek tarif edilmiş, “Kudüs” vurgusu yapılmıştı.
Dün Şarm el-Şeyh’te büyük tantanayla Türkiye, ABD, Mısır ve Katar liderlerinin imza attığı “Barış için niyet belgesi”nde ise “1967 sınırları” yoktur! Aksine Trump, Suriye’ye ait Golan tepelerindeki işgali bile onayladı. “1967 sınırları” referansına yer vermeyerek, Yahudi yerleşimcilerin gasp ettiği Arap topraklarındaki fiili işgali de onayladı.
Belge’de “iki devletli çözüm” kavramı da yoktur, “Kudüs” kelimesi de yoktur!
Trump zaten Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak resmen tanımıştı! (6 Aralık 2017)
Çok yetersiz olan Belge’nin bile dürüst uygulanmasında Netanyahu’ya mı, şeriki Trump’a mı güvenilebilir?
Trump, Knesset’deki konuşmasında İsrail faşizmine destek verirken, anlaşmaya İsrail’in de uyması gerektiği yolunda tek uyarı cümlesini ağzına almadı.
İsrail’in, tabii Trump’tan icazet alarak, provokatif eylemlerle anlaşmayı eğip bükmesi ve zaten bir takvime bağlanmamış olan “Gazze’den çekilmeyi” sürüncemede bırakması ciddi bir tehlikedir.
Yine de, sorun bu noktaya geldikten sonra Şarm el-Şeyh’te imzalanan anlaşma önemlidir; soykırımı durdurmanın başka alternatif yoktu.
PEŞİ BIRAKILMAMALI
Netanyahu’nun diğer liderlerle birlikte “Gazze zirvesi”ne katılması, insan kasabının siyaseten aklanması gibi olurdu. Trump da bunu istiyordu. Fakat Erdoğan’ın ve diğer liderlerin sert itirazlar oldu, katılamadı.
Zirveye birçok Avrupa liderinin katılmış olması da anlaşma için bir siyasi kefalet gibi görülmelidir.
Anlaşma Müslümanlar için, Filistinliler için, insanlık için zafer değildir. İç politika hesaplarıyla bunu zafer gibi göstermek soykırım faciasının üstünü örter.
Anlaşmanın kazasız belasız uygulanması ve Belge’de çok uzak bir geleceğe havale edilen Filistin Devleti’ne doğru adımlar atılabilmesi için Führer Natanyu’nun peşi bırakılmamalıdır. UCM yargılaması, çeşitli ülkelerin tutuklama kararları, Filistin Devleti’ni tanımaları ve uluslararası siyasetin bu kanlı haydudu tecrit etmesi, özenle sürdürülmelidir.
Yazarlar
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBOP’tan sonra Trump mutabakatı zamanı 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Keşke’ hissi duyduğum gün… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump’ın kararmış vicdanı 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOna ‘karşı reform’ derler Hüseyin Bey 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTürkiye’de konut sorunu 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAteşkes gerçekleşti, sıra diğer aşamalarda ama… 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySanayi verileri alarm veriyor: Almanya serbest düşüşte 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYakabaşı… Köylü dışında herkes suskun! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖcalan’ın Uyarısı... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDemirtaş serbest kalmadan Öcalan’a “umut hakkı yasası” çıkar mı? 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.10.2025
10.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
5.10.2025
3.10.2025
1.10.2025
30.09.2025
26.09.2025
24.09.2025