Ümit KARDAŞ
Yolsuzluk soruşturması devam ederken, Başbakan Erdoğan’ın, 2010 referandumuyla yeniden yapılandırılarak bir ölçüde demokratikleştirilen HSYK’ya yönelik yaptığı eleştiriler ve ortaya koyduğu niyet Brüksel’de şaşkınlıkla karşılanmış gözüküyor. Oysa Başbakan, referandumdan “evet” çıkması için büyük çaba sarf etmişti. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Avrupa Parlamentosu (AP) veAvrupa Konseyi, HSYK’nın performansını överken, 2010 referandumu kazanımlarından geriye gidilmemesi uyarısı yapmakta.
Başbakan’ın yolsuzluk ve rüşvet iddialarının soruşturulmasının yolunu açacağına, hukuk düzenini çökertecek bir şekilde yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcıları açık ve doğrudan hedef alması ve soruşturmanın gizliliğini kaldıran düzenlemeler yapması HSYK’da da yansımasını buldu. Başbakan,HSYK’nın son açıklamasından sonra Adalet bakanının elinde bulunan yetkilerin Kurul’a bırakılmasının yanlış olduğunu belirtti.
Değişiklikten önceki durumda, Kurul’un başkanı Adalet bakanı, bakanlık müsteşarı ise Kurul’un tabii üyesiydi. Anayasa’nın 159. maddesinde değişiklik yapılırken bu durum aynen korunmuş ve Kurul’un yönetim ve temsilinin başkan olan Adalet bakanına ait olduğu belirtilmişti. Ancak yapılan en önemli değişiklik Adalet bakanının dairelerin çalışmalarına katılamaması olmuştur. Böylece Adalet bakanının hâkimlerin özlük haklarına ilişkin kararlara katılması önlenmiştir. Aslında, siyasi hüviyeti bulunan Adalet bakanının ve bürokrat olan bakanlık müsteşarının Kurul’da yer almaları daima eleştirilmiştir. Avrupa’nın birçok ülkesinde kurulun başkanı ya kendi üyeleri arasından seçilir ya da yargıtay başkanı veya cumhurbaşkanı kurulun başı kabul edilir.
Başbakan’ın arzuladığı, referandumdan önce olduğu gibi Adalet bakanının dairelerin çalışma ve kararlarına katılmasıdır. Hâkimlerin özlük işlerine ilişkin kararlara yürütmeyi temsil eden bakanın katılması güçler ayrılığı ilkesine aykırıdır ve bu yönde yapılacak bir değişiklik hâkim bağımsızlığı açısından bir geriye gidişi ifade eder.
Hükümet, ayrıca HSYK üyelerinin seçilmesindeki usulde “Venedik Kriterleri”ne aykırı olacak şekilde değişiklikler yaparak Kurul’u yeniden yapılandırmak istemektedir. Özellikle hâkim ve savcıların kendi aralarından üye seçmeleri düzenlemesinin kaldırılması da bir geriye gidiş anlamı taşır. Hâkimlerin ve savcıların kendi özlük haklarını ve yargıyı ilgilendiren kararlar alan bir kurulda yer almaları önemli bir adımdır ve bundan geriye dönülmemelidir.
Nitekim AB Komisyonu, ekim ayında açıkladığı ilerleme raporunda HSYK’nın icraatlarını övmüş, Kurul’un aldığı kararların “şeffaflığının ve öngörülebilirliğinin” arttığına dikkat çekmişti. AB Komisyonu, AK Parti’nin HSYK’nın yapısını değiştirme teşebbüslerine de atıf yaparak 2010 referandumunda elde edilenlerden geriye gidilmemesi uyarısında bulunmuş, özellikle HSYKüyelerinin yarısından fazlasının hâkimler ve savcılarca bizzat seçilmesi kuralının korunması gerektiğini vurgulamıştı. Raporda ayrıca, HSYK’da Adalet bakanı ile müsteşarının yetkilerinin hâlâ sorun oluşturduğuna işaret edilerek, bir sonraki reformda bu mesenin çözülmesi de talep edilmişti.
AP de hazırladığı Türkiye taslak raporunda HSYK’nın yapısının değiştirilmemesi yönünde iktidarı uyarmakta ve “Venedik Komisyonu Kriterleri”ne uyulmasını talep etmekte. Yine, Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’nun da kasım ayında, özellikle yargı alanındaki kazanımlarından geriye gidilmemesi konusunda iktidarı uyardığı biliniyor.
İktidarın, hâkim bağımsızlığını ve hukuk devletini daha çok teminat altına alacak reformlar yapacağına panik hâlinde bu ilkelerden uzaklara savrulması endişe veriyor.
www.umitkardas.com
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.10.2025
1.10.2025
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025