Ural ATEŞER

Kavram Kargaşası ve Nazizm/Faşizm geyikleri...
7.02.2017
2241

 Jale Mildanoğlu hatırlattı (Çavuşoğlu savuruyor, İstediğimiz yerde miting yaparız diye. Antalya'da ev alan emekli Avrupalılara yaptıklarınız hatırlasanıza...), Antalya onbinlerce yerleşik Avrupalı'nın yaşadığı bir şehir... Özellikle Almanlar çoğunlukta... Onlar ve sonradan Antalya'ya yerleşen yurdun her tarafından Türkiyeli emekliler Antalya'nın yerlileriyle birlikte bir hemşeri yumağı oluşturuyor... Her sene "Oktoberfest" kutlanırdı Antalya'da... Yaşadıkları, integre oldukları ve tüm gelirlerini bu şehrin esnafına, hizmet sektörüne bırakan bu hemşerilerin senede bir gün bir araya gelip eğlendikleri, Türkiyelilerle kaynaştıkları bir festivaldi bu... Bugün yasak bu festival... "Bira içiliyor ve gençlerimize kötü örnek oluyor" diye... Kendine demokrat, kendi yasaklarını deldikten sonra başkalarına yasak koyan zihniyet...

Almanya'da uygulanan toplantı yasağı, Almanya'da yaşayan ve bir kaç nesildir "Almanyalı" olan, vergisini ödeyen, Almanya toplum düzenine uyumlu olan ve Almanya'nın anayasasıyla temel hakları olan Türkiye kökenlilerin Anayasal haklarına tecavüzdür... Almanya'da tüm dünyasal konularda açık-kapalı toplantı yapmak serbestken, PKK, HDP ve CHP gibi Türkiye kökenli hareketler serbestçe istedikleri konuşmacılarla toplantı yaparken ve desteklenirken, hatta siyasi nedenlerle Almanya'ya sığınan gazetecilerin serbestçe gazetecilik yapabildiği bir ortam varken, bu Türkiyeli Almanyalıların da istedikleri konuda ve istedikleri misafirleriyle toplantı yapma özgürlükleri anayasal bir haktır... Türkiye'deki insan hakları ve demokrasi değerleri ne olursa olsun bu değerlendirme değişmez... Bunlar, bizim ülkemizde alışkın olmadığımız bir demokratik sistemin ve insan haklarına saygının sonuçlarıdır.. Almanya'da yaşayan herkes gibi Almanyalı Türklerin de anayasal hakları vardır ve dokunulamaz...Onların bu yasaklamaya itirazları, protestoları anlaşılır bir şeydir...

Ama, gelgelelim kendi ülkesinde insan hakları ve demokrasi konusunda tartışmalı duruşlar sergileyenlerin bu konuda konuşmaları en azından komik... Hele bu toplantı yasaklamasını faşizmle özdeşleştirmek ülkemizde kavramların işporta değerinde olmasının bir sonucu olsa gerek...Beğenmediğin her şeye ve herkese "faşist", her antidemokratik uygulamaya "diktatorya", her iktidar karşıtlığına "devrimci", milliyetçi ve devletçi partiye "sosyaldemokrat" ya da iktidara her karşı çıkışa "FETÖ'cü, darbeci" falan denilen güzel ülkemin insanları buna alışık... Ama alışmamalıyız...

NAZİZM/FAŞİZM GEYİKLERİ...

Almanya hükümet Sözcüsü Steffen Seibert Nazi benzetmesine tepki gösterdi. Nazi benzetmesini reddeden Sibert, "Nazi karşılaştırmaları her zaman saçma ve yersiz. Bu tür karşılaştırmalar, nazizmin işlediği insanlık suçunu önemsiz göstermeye hizmet ediyor" demiş... Ve bunun haberini veren Türkiye medyası, "ALMANYA'DAN ERDOĞAN'A KÜSTAH CEVAP" başlığını kullanıyor...

Yahu bu söz neden "küstah" oluyor, anlamak mümkün değil... Türkiye'de her demokratik olmayan  davranışa "Nazi/faşist" demek moda olduğu için, bizim insanımız seviyor böyle başlıkları... Oysa bu kavramların işporta tezgahı gibi kullanılması sonucu faşizme, Nazizme, milliyetçiliğe ve her türlü musibete karşı hassasiyetler köreldi bu memlekette... Bence de yanlış olan  toplantı yasaklama davranışına "faşist/Nazi" damgasını vurursak, ki bunu ülkelerinin güvenliği gerekçesine (saçma) dayandırıyorlar, Türkiye'deki toplantı ve yürüyüş yasaklarına ne ad vermek gerekir diye kimse düşünmüyor... Geniş halk kitleleri bunu düşünmeyince, politikacılar da bol keseden atıyorlar böyle ithamları...

Sorun, toplantı yasaklamaları, oralarda yaşayan Almanyalı Türkiyelilerin o ülkelerde sahip oldukları anayasal haklarına saygısızlık, hatta bu haklarına tecavüzdür... Konuyu bunun dışında tartışmak, boşa kürek çekmektir... Türkiye açısından ise konu, müttefik bir ülkenin, başka bir müttefik bir ülkenin iç siyasetinde taraf tutmak ve bunu eyleme geçirmektir... Konu bu zeminde tartışılmadığında, külhanvari tehditlere dönüşür ki, bunun sonu yoktur... Devletler arasındaki sürtüşmeler, hele de müttefik devletlerse söz konusu olanlar, diplomasiyle çözülür...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar