Yalçın AKDOĞAN

Yalçın AKDOĞAN
Yalçın AKDOĞAN
Star GAZETESİ Tüm Yazıları
'Darbe ihanettir'
28.11.2012
2440

 Başbakan R. Tayyip Erdoğan'ın Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun sorularına verdiği yazılı cevaplar, sadece bir dönemde yaşanan olaylara ışık tutmuyor, aynı zamanda darbeci anlayışa yönelik siyasi analizler de içeriyor. Darbeleri, "kara leke, millet düşmanlığı, cumhuriyete ihanet, hastalıklı zihniyet" gibi sıfatlarla tanımlayan Başbakan Erdoğan, darbe olgusuna yönelik çok önemli tespitlerde bulunuyor. Onlarca sayfayı bulan cevapları okuyamayanlar için önemli bazı vurguları aktarmak istiyorum:

Darbeci ve vesayetçi anlayıştan kurtularak ileri demokrasiye ulaşabilmemiz, çok yönlü mücadeleyi gerektiriyor. Darbeci odaklara, vesayetçi kurumlara ve bu olguyu meşrulaştıran ideolojik zihniyete karşı toplumun tüm kesimleri hukuki, siyasi ve demokratik bir mücadele vermek durumundadır.

Darbe ne kadar kötüyse, vesayetçi anlayış da o kadar kötüdür. "Demokrasiye ve milli iradeye bir gecede kökten müdahalede bulunan darbelerin yaptıkları olumsuz etki ile bürokratik oligarşinin her gün milli iradeyi örseleyen bir vesayet uygulaması arasında fark yoktur. Doğrudan veya dolaylı olarak, bir gecede veya sürekli olarak, silah marifetiyle veya bürokratik aygıtlarla milletin iradesine ve onun adına yetki kullanan demokratik kurumlara tasallutta bulunan her girişim, her müdahale, her tavır aynı derecede kötüdür, aynı derecede demokrasi ve millet düşmanlığıdır." Darbecilerin anayasal ve yasal zeminini hazırlayarak oluşturdukları vesayet düzeni, hem milli iradeyi örselemekte, hem de darbeci zihniyeti yaşatmaktadır. Vesayetten kurtulmadan müdahaleden kurtulmak mümkün değildir.

Demokratikleşme sadece siyaset alanını değil, yargı, medya, sivil toplum ve tüm kurum ve alanları kapsamalıdır. "Gücünü milletten almayan, milli iradeye dayanmayan, temel hukuk devleti normlarını, hak/özgürlükleri yansıtmayan her türlü iş, işlem, uygulama ve düzenleme demokratik meşruiyetten yoksundur."

Darbeler belli bir ideolojiye ve toplumun belli kesimlerine dayanarak gerçekleşmiş, her dönemde farklı kavramları istismar etmiştir. "Darbecilik, müdahalecilik ve vesayetçilik, ideolojik veya siyasi maskeler altında varlığını sürdürmüş; kimi zaman milliyetçi duyguları, kimi zaman laiklik gibi kavramları, kimi zaman dini/mezhebi anlayışları istismar ederek kendisini var etmeye çalışmıştır". Darbelerden medet uman kesimler, darbelerin hışmına uğramaktan kurtulamamıştır.

Darbeler siyasetçilerin, bürokrasinin, ekonomi çevrelerinin, medyanın ve sivil toplum örgütlerinin destek verdiği bir konsorsiyum şeklinde gerçekleşmiştir. Yüzleşme sadece failler değil, destekçiler nezdinde de olmalıdır. Statükodan beslenen kesimler kendi imtiyaz düzenlerini devam ettirmek veya rakiplerini bertaraf etmek için askeri müdahaleden medet ummuşlar ve darbelerin suç ortağı olmuşlardır.

Güçsüz, geri kalmış, içine kapanmış ülkeler müdahalelere daha fazla açıktır. "Demokratik sistemin darbelere ve vesayetçi müdahalelere karşı dirençli olması, aynı zamanda sistemin topyekün gelişmesine, güçlenmesine ve her türlü keyfiliklere kapanarak şeffaflaşmasına bağlıdır". Vesayetçi anlayış, ülkeyi geliştirecek kalkınma hamlelerine ayak diremiş, terör dahil siyasi iktidarı zayıf düşürecek bir çok olumsuzluktan fayda ummuştur. Bu yüzden ekonomik gelişme ile demokratikleşme atbaşı gittiği takdirde sistem direnç kazanmaktadır.

Türkiye'de müdahaleci ve vesayetçi anlayış tamamen ortadan kalkmamakla birlikte, demokratik sistem, kendisine yönelik tehlikeleri bertaraf edebilecek güce ve donanıma ulaşmıştır. 27 Nisan sürecinde yaşanan gelişmeler, kararlı duruş sergilendiği ve gerekli adımlar atıldığı takdirde demokratik rejimin kendisini koruyabilecek güce ulaştığını göstermiştir.

Başbakan'ın verdiği cevaplar üzerinden darbe olgunu ve vesayetçi zihniyeti yeni baştan sorgulayabilir, demokratikleşmeyi kurumsallaştırmak için her alanda ne tür düzenlemeler yapılması gerektiğini yeni baştan tartışabiliriz.

 

YASİN DOĞAN

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YasinDogan/darbe-ihanettir/35154
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar