Yıldıray OĞUR
13 Nisan 1909’da Konya’daki camilerde halkı şehirdeki Hristiyanlara karşı kışkırtan üç kişinin başlattığı olaylardan kaçan şehrin Ermenileri İngiliz konsolosluğuna sığınmışlardı. Gerilim artsaydı, büyük bir katliam yaşanabilirdi. Olayların daha fazla büyümesini Mevlevi Dergâhı’nın postnişininde oturan Abdülhalim Çelebi Efendi engellemişti. İttihatçılar bu ‘ihaneti’ unutmamış ve bir yıl sonra onun yerine dervişlerden bölük kurup İttihatçıların peşine gönderen Veled Çelebi’yi getirmişlerdi.
1915’de yine İttihatçıların karşısına çıktı Abdülhalim Efendi. Postnişinde oturmuyordu ama Vali Celal Bey’le birlikte tehcir edilen Ermenilere “Tarikatımızın esası insanlığa hizmettir” diyerek yardım faaliyetlerini örgütlemişti. İttihatçıların düşmesinden sonra yeniden postnişine oturdu. İstiklal Harbi’ne destek verdi, ilk Meclis’e Konya mebusu olarak girdi. Meclis Başkanlığı seçiminde 120 oy alan Mustafa Kemal Paşa’nın ardından 94 oyla Meclis Başkanvekili oldu. Mustafa Kemal’in 1922’deki Konya ziyaretinde onu dervişleriyle birlikte karşılayıp, ağırlayan, sema ayinini yöneten de oydu. 1923’de İstiklal Madalyası aldı. Ama tüm bunlar 1924’deki İkinci Meclis’le tasfiye edilmesini engelleyemedi.
Yetmedi, 1925’de postnişinliğinden yeniden alınıp yerine yine Veled Çelebi oturtuldu. Kısa bir süre sonra da Şeyh Said ayaklanmasının ardından “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz” diyen Mustafa Kemal Paşa bir kararnameyle tekke ve zaviyeleri kapattırdı. Abdülhalim Çelebi Ankara’ya gidip Mustafa kemal Paşa ile görüşse de işe yaramadı.
Yerine Konya Mebusu seçilen Refik Bey’in (Koraltan) verdiği teklifle tekke, zaviye ve türbeleri kapattıran, şeyhlik ve dervişlik gibi sıfatları yasaklayan kanun Meclis’ten geçirildi.
Üzüntüden hastalanan, sakallarını, saçlarını kestiği söylenen Abdülhalim Çelebi Efendi İstanbul’da yerleştiği otelin balkonundan ya düştü ya da intihar etti. Kaldırıldığı Fransız hastanesinde hayatını kaybettiğinde ise sadece 49 yaşındaydı.
Kapatılan Mevlana’nın türbesi iki yıl sonra 1927’de Konya Asar-ı Antika Müzesi olarak yeniden ziyarete açıldı. Ama 1925’den 1953’e kadar yeraltındaki ayinler dışında dervişler sema dönemediler.
O tarihe kadar sadece Konya Halkevi’nin organize ettiği Mevlana’yı anma toplantılarına izin verildi. Örneğin 17 Aralık 1949 yılında yapılan törenin programı şöyleydi:
1-Halkevi Başkanı tarafından açış.
2-Mevlânâ’nın hayatı (Öğretmen Necati Elgin)
3-Mevlânâ’nın tasavvufu, tasavvuf ahlâkı, Mesnevî’den seçme hikâyeler ve bunların teşrihi (Belediye Başkanı M. Muhlis Koner)
4-Şiirler
5-Neyle bir hatırlatma ve naat.
Ta ki 28 yıl sonra Konya’yı ziyaret eden mühim bir Amerikan heyetinde bulunan üst düzey bir subayın eşi sema gösterisi de izlemek isteyene kadar…
Bu geri çevrilemeyecek talep ortalığı karıştırmıştı.
Gerisini Kudsi Ergüner’in Ayrılık Çeşmesi kitabından okuyalım:
“1954-55 yıllarında diplomat ve askerlerden oluşan Amerikan heyeti, Marshall yardımının sonuçlarını yerinde görmek için Türkiye'ye gelir. O güne kadar ziyareti dahi yasak olan Konya'daki Mevlânâ türbesini gezdikleri sırada, heyetteki Amerikalı subaylardan birinin eşi, gelmişken dervişleri de görmek ister. Görevliler aceleyle bir derviş grubu bulma telaşına düşmüş ve o zaman Ankara'da görev yapan neyzenler üsteğmen babam (Ulvi Ergüner), Yüzbaşı Halil Can, harita subayı Selami Bertuğ ve kudümzen Saadettin Heper bir araya getirilerek misafirlere bir Mevlevî konseri verilmiş.
Bir sinema salonundaki ‘konserde’ konseri verenler bunun dini bir tören olmadığı konusunda sıkı sıkı tembihlenmişlerdi. Hulki Amil Çelebi ve Abdül Baki adlı iki derviş ancak kısa bir süre günlük kıyafetleriyle sema yapmışlardı.
Amerikalı subay eşinin yıktığı tabu ertesi yıl 17 Aralık’ta bugünkü Şeb-i Arus törenlerinin kapısını açtı. Aslında bu kadar kolay da olmadı. Neyzen Halil Can ve Saadeddin Heper uzun süre Konya’daki idarecileri bir Mevlana İhtifali (anma töreni) düzenlemek için ikna etmeye çalışmışlardı. Yenikapı Mevlevîhanesi’nin kudümzenbaşı Saadeddin Heper uzun süre ayinde Kur'an okunması için ısrarcı olmak zorunda kalmıştı.
Bir rivayete göre devrin Konya Valisi, ayin için İstanbul’dan Konya’ya gelen Mevlevilere 'bu bir gösteridir, eğer birinizin Allah dediğini görür veya hissedersem derhal iptal ederim' bile demişti. Sonunda DP iktidarı ve DP’li Belediye Başkanı’nın girişimiyle 16 Aralık 1954 akşamı sınırlı sayıda davetli için hazırlanan ilk Mevlana İhtifali yapıldı. Ama izdiham nedeniyle program üç kez tekrar etmek zorunda kalmıştı. Ertesi gün 17 Aralık’ta Mevlana’nın ölüm yıldönümünde tıklım tıklım dolan Şahin Sineması’ndaki programa katılanlar arasında Celal Bayar’ın eşi Reşide Bayar ve Adnan Menderes’in eşi Berin Menderes de vardı.
Shems (Ira) Friedlander The Whirling Dervishes kitabında o yıllarda ayinlere hangi şartlarda izin verildiğini şöyle anlatıyor:
Bu ilk sema ayinlerinden biri esnasında, polisler yaşlı dervişlerden birinin sema ederken dua ettiğini fark eder. Ayinden sonra Saadeddin Heper’e bu ayinin dervişler için değil turistler için yapıldığını hatırlatırlar. Saadeddin Heper, 'Yaşlıdır efendim. Ağzında dişi yok, bu yüzden dönerken çenesi aşağı yukarı hareket ediyor' diye cevap verir”
1960 darbesine kadar ağır aksak süren ayinler, 27 Mayıs darbesinin ardından kökten değişecekti. Sebep dervişlerin söz verdikleri gibi 'bir gösteri değil, sahiden ayin yapmasıydı...''
Kudsi Ergüner sinirlenen cuntacıların hışmından kurtarmak için dervişlerin İstanbul’a kaçırıldığını anlatır.
O tarihten sonra uzun yıllar 17 Aralık ayinlerinin organizasyonu Konya Kültür ve Turizm Derneği’ne bırakılır. Artık ayinlerde İstanbul’dan gelen gerçek Mevlevi dervişler değil, o gün için belediyenin yetiştirdiği profesyonel folklor ekipleri sema etmeye başlarlar. Son yıllarda dernek etkinliğini kaybetmiş, Şeb-i Aruslar Konya Valiliği ve İl Kültür Müdürlüğü eliyle yürütülmeye, gösteriden ayine doğru değişmeye başladı.
Ama 90 yıldır tarikatlar kapalı olduğu için Mevlevi ayinini Mevlevi dergahının yapması hâlâ mümkün değil.
100 yıl geçerse belki olur…
Yani 17 Aralıklardaki Şeb-i Aruslara da kolay gelinmedi…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025