Yıldız Ramazanoğlu
Hikaye yazmak zamana, hıza ve sürüklenmeye karşı koyarak başımızdan geçenlere dönüp salim bir akıl ve kalple yeniden bakmakla alakalı. Hikayelerimizi yeterince paylaşabilseydik, ortak insanlık halimize eğilebilseydik, tarih farklı akar, belki insan insanı bu kadar kolay vuramazdı.
Günümüz öyküsünün önemli temsilcilerinden biri olan Necip Tosun yaklaşık son ikiyüz yılımıza projeksiyon yaparak öykü yazma maceramızı mercek altına almış ve ‘Öykümüzüm Sınır Taşları’ başlığıyla yüz yazarı ve kitabını seçerek yorumlamış. Önsözde dar görüşlü, tek açılı, ideolojik ve duygusal yaklaşımlardan uzak durmanın ilkeselliğini vurguluyor; seçtiği eserlerde estetik ve sanatsal açıdan yetkinliğe öncelik vermiş. Fakat kitapların öykü tarihimiz, öykümüzün biçimlenişi ve gelişimi bakımından önemini de göz önünde bulundurmuş. Yine de tevazuyla seçmenin öznel yanına dikkat çekip seçkilerin eskime ve güncellenme payına dair uyarıda bulunuyor.
Kitapları seçkide yer alan yüz yazardan ancak birkaçından söz etmek mümkün bu yazıda. Emin Nihat’ın Müsameretname’si (1871) Batılı formda hikaye yazmanın ilk örneklerinden biri. Kitapta işlenen konular Batılılaşma olgusu karşısında alınacak tutum, kadın-erkek ilişkileri, medeniyet-uygarlık çatışması, Batılı alafranga tiplerin toplumdaki konumu, bireyselleşme macerası, yenilik ve değişim karşısında kişilerin şaşkınlığı. Bireyden örnek ve kahraman olarak söz edildiği geleneksel anlatılardan sonra tiplemelerin erişilmez varlıklar olmaktan çıkması, zaaflarıyla, eksiklikleriyle kimi zaman çaresiz ve yenik halleriyle sıradan insanlara evrilmesi bir sınır taşı Tosun’a göre.
Ahmet Mithat Efendi, Samipaşazade Sezai, Nabizade Nazım, Halide Edip, Ömer Seyfettin’den Necip Fazıl’a uzanan kronolojide Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yayınlanmış ilk kitabı olan ‘Abdullah Efendinin Rüyaları’, sonradan gelecek romanlarındaki masal, rüya, sembolizm ve incelikle kurulmuş cümlelerin habercisi. Kahramanlar ‘zamanın ne içinde ne de büsbütün dışında’dır. Hikaye kişisi “sanki o anda yaptığı ve söylediği şeylerden başka kendi içinde daha mühim, hayatını daha derinden kavrayan bir düşüncenin peşindeymiş, çok ayrı ve yalnız kendine mahsus bir zamanı yaşıyormuş gibi”dir.
Orhan Kemal, Adalet Ağaoğlu, Yusuf Atılgan, Bahaeddin Özkişi gibi nice hikayeciyi biliriz fakat okumadığımız birçok yazar ve kitap da var. Mesela ilk kez Ömer Lekesiz vasıtasıyla kitaplarından haberdar olduğum Feyyaz Kayacan’ın anlatım tarzı çok farklı ve ilham verici gelmişti. Seçkide rastlayınca sevindim. ‘Sığınak Hikayeleri’nde (1962) II. Dünya Savaşı’nda yaşama tutunmaya çalışan insanların hikayelerini anlatmış. Başdöndürücü bir sabırla uçan bombaları bekleyen, düşseler de kalanlarımız işine baksa hissiyatı içinde sığınakları mesken edinen insanların sıra dışı ama öte yandan yalın hayatları.
Sevim Burak, Mustafa Kutlu, Tomris Uyar, Cemal Şakar ve nice hikayecimize aşinayız ama Ali Karaçalı’yla ilk kez bu kitapta tanıştım. ‘Kamçı’ (1982) kitabının içeriği hakkında kuşatıcı bakıştan, bir hakikat etrafında kenetlenmiş bilinçli insanların dostluğundan söz ediyor Tosun. Birlikte direnmekten çıkan varoluş sıcağından, bir buyrukla mağarada toplanan insanların, üzerinden geçilen köprülerin, ulu çınarların kuş ve mektup seslerine karıştığı geniş öykülerden.
Necip Tosun değerli bir kaynak kitaba imza atmış. Bunu yüzlerce kitabı okuyarak ve süzgeçten geçirerek yapmış ki bu emeğini takdirle karşılamamak ne mümkün. Anladığım kadarıyla son on yılda tebarüz etmiş değerli genç öykü yazarlarımızı daha özel bir dosya düşündüğü için kitaba almamış.
Hikaye son kertede iyilik içindir. “Çok uzak yerlerden gelseler, yıllarca görüşmemiş olsalar da yüzleri aynı aydınlıktaydı, gözleri kinli değil düşünceliydi, yeryüzü katlanmış ceplerine sığmıştı” diyor Karaçalı.
‘Öykümüzün Sınır Taşları, Türkçenin En İyi 100 Öykü’ kitabı, Necip Tosun, Dedalus yay, 2016.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020