Fehmi KORU
Türkiye bizim ülkemiz. Bu ülkede yaşıyorum, günü geldiğinde yine bu ülkede son nefesimi vereceğim. Bu sebeple ülkemin iyi hali de kötü hali de beni ilgilendiriyor. İyi olan yönlerin artmasını, kötü gördüğüm yönlerin ortadan kalkmasını arzu ediyorum.
Ülkemin dışarıdan bakanlar tarafından nasıl göründüğü de beni ilgilendiriyor.
Nasıl bir ülke Türkiye?
Dışarıdan bakanlar ülkemizi nasıl görüyor, nasıl değerlendiriyor?
Her ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin de dışarıda temsilcilikleri var. Son 20 yılda büyükelçiliklerimizin bulunduğu ülke sayısı çok arttı; bugün dünyanın belli başlı devletlerinin büyükelçilikleri bulunmayan ülkelerde bile en üst düzeyde temsil ediliyoruz.
[Son durumu dışişleri bakanlığı sitesinden aktarayım: “1924 yılında 39 dış temsilciliğe sahip olan Türkiye Cumhuriyeti, bugün itibarıyla 142 Büyükelçilik, 13 Daimi Temsilcilik, 85 Başkonsolosluk, 1 Konsolosluk Ajanlığı ve 1 Ticaret Ofisi olmak üzere toplam 242 misyona sahip bulunmaktadır.”]
Yurtdışına hizmet de götürüyor Türkiye. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) pek çok ülkede altyapı faaliyetlerine katkıda bulunuyor. Devletin kurduğu Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlar yakın-uzak coğrafyalarda eğitim ve kültür alanında faaliyet gösteriyor.
Takdire şayan hizmetler bunlar.
Bir zamanlar ihtiyaç içinde bulunduğu fark edilen ülkelere mali yardımda bulunuluyor ve bununla övünülüyordu; herhalde bu alanda da varlığımız devam ediyordur.
Ancak ülkemiz yurtdışında bu özellikleriyle gündeme gelmiyor. Ülkelerin medyası birer ayna ise, değişik ülkelerin gazeteleri ve televizyonlarında, uluslararası medyada Türkiye’nin görüntüsü hiç de iç açıcı değil.
Eskiden hakkımızda neler yazıldığını, televizyonlarda hangi haberlerle gündeme geldiğimizi ancak neden sonra öğrenebilirdik. Şimdi günü gününe, hatta aramızda saat farkı bulunan daha batımızdaki ülkelerin vatandaşları henüz uykularından uyanmamışken, Türkiye’nin herhangi bir köşesinden yabancı gazeteleri okuma imkanına sahibiz.
Televizyonlar mı? Her ülkenin ana kanallarını anlık izlemek çok kolay.
Herhalde devletin ülkenin dışarıda nasıl ele alındığı, hakkında neler konuşulduğu, hangi değerlendirmelere tabi tutulduğu konusunu takiple görevli birimleri, yazılan ve söylenenleri takip ediyordur.
Takip ettiği gibi bilmesi gerekenlere de iletiyordur.
Biraz daha yakından bakalım
Yazılıp konuştuğu için biliniyor: ABD başkanı günlük mesaisine CIA yetkilisi tarafından kendisine verilen sözlü bilgilendirmeyle başlıyor. [Galiba Donald Trump seleflerinin uyduğu bu rutini beğenmedi ve durdurdu; fakat ondan sonra gelecek olan eski adete dönecektir.]
Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığı ile devletin istihbarat örgütü herhalde bizde de günlük bilgi paylaşımı yapıyordur.
[Arama motoru Google isteyene ilgilendiği konu başlıklarında çıkan haberleri bir dosya halinde gönderiyor. Yıllar öncesinden başlayarak ‘Türkiye’ ile ‘Tayyip Erdoğan’ başlıklarıyla çıkan haberleri o sayede yakından takip ediyorum. Önceleri bir-iki günde bir ve az sayıda haber çıkıyordu bu iki başlık altında; şimdilerde ise her gün en az beş kez ve çok sayıda başlık taşıyan dosyalar geliyor. Türkiye dünya medyasında şu sıralar çok popüler.]
Zaten ben de yukarıdaki soruyu, “Türkiye’ye dışarıdan bakanlar ülkemizi nasıl görüyor?” sorusunu, bu sebeple sorma ihtiyacı duydum.
Kısa cevap şu: Dışarıdan ülkemize bakanlar bizi sorunlarla boğuşan bir ülke olarak görüyorlar.
Ekonomik sorunlar.. Siyasi sorunlar.. Sosyal alanda çatışmalar.. Yargı ve hukuk sorunları..
Sonuncu ve en önemli başlık da şu: Taraf olunan uluslararası çatışmalar…
Ülkemiz Suriye’de, Libya’da asker bulunduruyor. Bu iki ülkeyle ilgili hemen her haberde Türkiye’nin adı mutlaka zikrediliyor. Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Mısır ve Fransa ile değişik konuları da içeren ihtilafın karşı tarafıyız. Birkaç gündür bu konulara Azerbaycan-Ermenistan ihtilafı sebebiyle başgösteren yeni bir çatışma alanı daha eklendi.
İçeride bu konuların kendi aramızdaki değerlendirmelerinin nasıl olduğunu biliyoruz: Türkiye artık kabına sığamıyor.. Herhangi bir önemli sorun, eğer bizi uzaktan da olsa ilgilendiriyorsa, bizim katkımız olmadan çözülemez.. Türkiye artık büyük ve dikkate alınması gereken bir ülke..
[Örnek olsun diye bugün çıkan bir yazıdan kısa bir bölüm aktarayım:
“(..) konjonktürel durum Türkiye’de sistem değişikliğine gidilmesine yol açtı..
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile birlikte siyasi ve ekonomik istikrar yakalandı..
Ardından hızla silah sanayi millîleştirildi..
Türkiye bölgesinde sonuç alıcı kapasitelere ulaşmasını bildi..
Sahaya askerî olarak da müdahale edebiliyor..
Bölgesel çatışma sahalarında çözüm üreten ülke olarak anılıyor..” (Siyahlar yazara ait.)]
İçeriden bakılınca durum genellikle böyle görünüyor.
Dışarıdan bakanların gördüğü ise çok farklı.
Sorunlar var ve Türkiye sorunların parçası…
Acaba bu görüntü bizler için iyi mi kötü mü?
Onun özeti de şu: Görüntü, iç siyaset açısından iktidar cephesini olumlu etkiliyor, çekirdek destekçi tabanı sağlam tutmaya yarıyor ve bunun seçimlere de yansıması beklentisiyle 2023 ve 2071 gibi yakın-uzak hedefler gözetilebiliyor. Buna karşılık, dışarıdan bakanlar, gördükleri manzaraya bakıp tavır alıyorlar. İttifak ilişkileri sorgulanıyor, aralarında yaşayan Türklere bakışları olumsuzlaşıyor, yeni yatırımlar bir tarafa var olan yatırımların sonlandırılması düşünülüyor. [Suudi Arabistan Türk mallarına ambargo koydu. Ne oldu da koydu ambargoyu Suudi Arabistan?]
İçeriyi elde tutmak önemsendikçe, dışarısı kaybediliyor…
Son bir soruyla konuyu kapatayım: Dışarısının kaybedilmesinin maliyetinin taşınamayacak kadar ağır olduğu ortaya çıkarsa içeriyi elde tutmak mümkün müdür?
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025