Halil BERKTAY
KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Mustafa Akıncı yüzde 65’e varan oyla Derviş Eroğlu karşısında ezici bir üstünlük sağladı ve Mehmet Ali Talât’tan sonra Kıbrıs Türklerinin ikinci solcu devlet başkanı oldu.
1950’ler ve 60’larda gerek Yunan ve Kıbrıslı Rum, gerekse Türk ve Kıbrıslı Türk milliyetçiliklerinden, hem her iki tarafın, hem de her iki tarafın solcularının çekmediği kalmamıştı. Bu alanın önde gelen araştırmacılarından Niyazi Kızılyürek’in defalarca belirttiği gibi, Kıbrıs hem 1914-18’de kayalara toslayan Türkçü irredantizmin, hem 1919-22’de aynı şekilde kayalara toslayan Yunan irredantizminin adetâ son hedefiydi. Bir yanda enosis (yani ilhak), diğer yanda ise “Kıbrıs Türktür Türk kalacaktır” ve ardından “ya taksim ya ölüm” sloganlarını attılar. Karşılıklı EOKA-B ve TMT’lerini kurdular. Bunları her iki “anavatan”dan gönderilen subaylarla (Türkiye açısından, adanın her şeyin sorulduğu en yetkili makamları haline gelen gizli Bayraktar ve Sancaktarlarla) eğittiler. Hem birbirleriyle savaştılar, hem de “kendi” alanlarında mutlak ideolojik ve politik hegemonya peşinde koştular. Nitekim örneğin Denktaşçı TMT’ciler, artık nihaî emirleri kim veriyorduysa, yerine göre Türk solcuları ve radikal sendikacılarını da ezip susturmak, yerine göre faili meçhul cinayetlere uğratmaktan çekinmediler.
Gel zaman git zaman, devran değişti. Evet, bunda Türkiye’nin 2002’den bu yana yaşadığı demokratikleşmenin çok büyük payı var. Kuzey Kıbrıs da hem bu sayede, hem kendi çabalarıyla büyük ölçüde rahatladı. Bir yanda, TC için KKTC yuttuğu bütün fonlar ve uluslar arası alanda yol açtığı diplomatik dezavantajlarla, giderek bir kambur (ama telaffuz edilemeyen bir kambur) haline geldi. Diğer yanda, Kıbrıs Türkleri de Türkiye’nin patronajından bıktı ve yoruldu. Bu çerçevede önce Talât, bir fasıldan sonra şimdi Akıncı, AKP hükümetlerinin gerçek olumlu muhatapları olabilecek, dolayısıyla yekdiğerinin kıymetini bilmesi gereken konumlara geldi. Ne ki, yarım asırlık bir himaye ve bağımlılık ilişkisi, kendi zihnî deformasyonlarını da üretmiş bulunuyor ve bunlardan kurtulmak kolay değil. Nitekim “yavru vatan” söylemine yansıyan kibir ve üsttencilik bunun bir parçasıdır.
Bu bakımdan, Mustafa Akıncı’nın “yavru vatan değil kardeş vatan” fikrini ortaya atması gayet normal, haklı ve doğrudur aslında. Temelde, adı konmamış bir sömürgelik halinin koşullar da olgunlaştığından artık son bulması talebinden başka bir şey değildir. Kaldı ki, hiçbir Türkiye karşıtlığı da içermemekte; karşılığında rahatlıkla “zaten biz de bunu isteriz ve hep istedik” denebilecek bir fikri herkesin onaylayabileceği bir üslûpla dile getirmektedir.
Hal böyleyken, anlaşılması zor olan Erdoğan’ın kullandığı “ağzından çıkanı kulağı duysun” cümlesidir. İç politikada, partiler arası polemiklerde olabilir de, diplomaside pek yeri yoktur; bir cumhurbaşkanı başka bir cumhurbaşkanına karşı böyle bir ifade kullanamaz, kullanmamalıydı. Dahası, farkına bile varmaksızın, Mustafa Akıncı’nın şikâyet ettiği eşitsizliği, buyurganlığı, tepeden bakışı, “yavru vatan” muamelesi ve mantalitesini yüzde yüz doğrulamaktadır. Erdoğan önemli bir siyaset ve devlet adamı diye, her yaptığı ve söylediği doğru olacak değil. Ayrıca, AKP ve Erdoğan, benim de yukarıda belirttiğim gibi, Kürt ve Ermeni sorunlarının yanı sıra Kıbrıs konusunda da en ileri adımları atmış olabilirler. Ama bu, ne onlara Akıncı’ya “haddini bildirme” hakkını tanır, ne de bu konuda yazan yorumcuların bu kadar aşikâr bir konuda bile Erdoğan’a tek söz etmeyip sadece Akıncı’yı eleştirmelerini makul ve adil kılabilir.
Bu bağlamda iki nokta daha var eklemek istediğim. 26 Nisan Pazar günü kendisiyle yapılan bir röportajda, Erdoğan hakkında Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a“Sinirli olduğunda nasıl yatıştırıyordunuz?” diye sorulmuş; cevaben “Bazen arkadaş gibi, bazen de çocuğu gibi, kardeşi gibi yaklaşmanız gerekir. Duruma göre değişir” demiş. Olabilir de; bence bir liderin kendisinin etrafındakileri çocuk yerine koyamaması, hele başka bir ülkenin cumhurbaşkanını asla çocuk yerine koymaya ve çocuk gibi azarlamaya kalkmaması gerekir.
İkincisi, Kıbrıs Türkleri (yani Kuzey) Kıbrıs Rumlarıyla (yani Güney ile) tekrar ortak bir gelecek oluşturmak istiyorsa, bunu mümkün görüyorsa, bu da onların hakkıdır. Nankörlük gibi görmek; Rumlara karşı Türkiye’nin koltuğundan çıkmamaları gerektiği yolunda imâlarda bulunmak yanlıştır. Bu öyle bir kaygan zemindir ki, bağımsız dediğiniz ve öyle görmek-göstermek istediğiniz KKTC üzerinde yeniden ilhakçı iddialara kadar gider. Oysa Güneyin de Kuzeyin de ne yapacağı, sonuçta ulusların kendi kaderini tâyin hakkına girer.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları






























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024