Sezin ÖNEY
Romanya, Türkiye’nin gıpta ettiği bir ülke değil.
Hatta, Türkiye’de kamuoyuna sorsanız, büyük ihtimalle Romanya deyince akla, fakirlik, yolsuzluk ve Avrupa’nın kıyısında sorunlu bir ülke geliyor herhalde.
Gerçekten de Romanya’daki yolsuzluk skandallarının bini bir para. Batı Avrupa’da iyice tırmanan göçmen korkusunun başlıca sebeplerinden biri, Müslümanlardan çok, “Doğu Avrupa”dan gelen, geleceği varsayılan göçmenler. Romanya da, göçmenlere, özellikler de Romanlara yönelik önyargılar nedeniyle iyice sorunlu bir algı yaratıyor.
Buna karşılık, Romanya Senatosu, geçtiğimiz haftalarda, (popüler ve sevimsiz deyişle) bir “destan yazdı”.
2013 sonunda Türkiye’ye, Türkiye’deki milletvekillerine, Türkiye’de “başka siyaset” bekleyen herkese örnek olacak bir karar aldı.
Ve “Avrupa’nın doğa harikalarından Transilvanya’daki, kıtanın en büyük altın madeni işletilemez” dedi. Kararın gerekçesi olarak da, “Bizim en büyük zenginliğimiz, doğamız. Altının getireceği zenginlik gelip geçici, doğa ise gelecek nesillere de kalacak değerimiz” diye yazıldı.
İnsan, bu kararı okuyunca şöyle bir sarsılıyor.
10 Aralık’ta, Senato’da 119 redde karşı sadece üç destekle rafa kaldırılan altın madeni tasarısı, “demek ki, olabiliyormuş” dedirtiyor.
Avrupa’nın en büyük altın madeninin bulunduğu Roşia Montană’da (Dağların Roşia’sı) madencilik yapılsa, vergiler, madenin yaratacağı istihdam gibi “artı değerle”, Romanya’nın yaklaşık beş buçuk milyar dolarlık bir kazanç elde edeceği öngörülüyordu.
Öte yandan, altın madeninde kullanılacak siyanür, muhteşem doğayı geri dönüşü olmayacak şekilde tahrip edecek ve madenin bulunduğu yerde koskoca bir “siyanür gölü” oluşturacaktı.
Proje onaylansa, madenin 16 yıl ömrü olacaktı. 350 ton altın ve 1500 ton gümüş çıkarıldıktan sonra da, kaynaklar tükeneceğinden kapatılmak zorunda kalacaktı.
Roşia Montană’daki 16 köyde yaşayanlar, çok fakir insanlar. Ancak, maden projesine en çok onlar karşı çıktı.
Onların “madene hayır” demesi, tüm Romanya’da yankı buldu.
Madenin yüzde 80’ine sahip olan Kanada şirketi, projeyi gerçekleştirmek için 14 yıldır mücadele veriyor. 2007’de Avrupa Birliği üyeliği ile beraber, maden konusu tamamen gündemden kalkar gibi olmuştu.
2013 Eylül’ünde, ülkenin sol kanattan başbakanı Viktor Ponta, özellikle madenin açılmasını sağlamak için oluşturulan bir kanuna onay vermişti. Bu yasa, Romanya genelinde yüzbinlerce kişinin katıldığı protestoları tetikledi.
Sosyal medya üzerinden örgütlenen ve “Birleşerek Kurtarıyoruz” ve “Uyandık” sloganlarını kullanan protestocular, özellikle başkent Bükreş’te, Komünizm sonrası, sokakları gösteri için dolduran en büyük kalabalığı oluşturdu.
Başbakan Ponta, gösteriler için şöyle demişti; “Gayet medeni ve barışçı biçimde yapılan bu gösterileri bastırmaya çalışmanın, dağıtmak için şiddet kullanmanın bir anlamı yok”. Senato, yasayı onaylamadıktan sonra da, Ponta’nın tepkisi; “Bu proje artık ölmüştür, başka şekilde önüme gelse de, artık ben kabul etmem” demek oldu.
Bükreş ve Transilvanya’nın merkezi Cluj Napoca’daki gösterilere katılanların çoğunluğu gençler ve onların sokağa çıkmaya teşvik ettiği akrabaları, yakınlarıydı. Romanya medyasına göre, göstericiler “Gezi protestolarından etkilendiklerini” söylüyordu.
Hayret ki, Romanya’da kimse, “Bu hain senaryo, Türkiye lobisi tarafından, Romanya’nın altın rezervlerini kıskandığı için sahneye konuldu” demedi.
Benim hiç sevmediğim ve takmadığım altın, malum, ülkemizde çok sevilir, satılır.
Gerçek altının ne olduğunuysa, herhalde bu yaz yaşanması çok muhtemel kuraklık sonucu acı şekilde anlayacağız.
Romanya da, başka bir yolda ilerleyecek tarihte...
Türkiye ise, çok daha dolambaçlı ve trajik bir başka yolda ısrarlı gözüküyor...
Yazarlar
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024