Yıldıray OĞUR
"Bu fotoğrafı sütunlarımıza geçirirken, Şair Eşref'in Abdülhamid'e yaptığı tavsiye aklımıza geliyor. Bu tavsiye; "Resmini teksir ettirip dağıt ki, millet doya doya yüzüne tükürsün" mealindedir. Biz de yukarıdaki resmi Nazım hesabına aynı gaye ile basmış bulunuyoruz."
90. yılını kutlayan Cumhuriyet Gazetesi’nin 1951 yılında çıkan haberde yüzüne tükürülsün diye fotoğrafının basıldığı söylenen Nazım, Nazım Hikmet.
Aynı tarihlerde Arthur Miller’ın da Cadı Kazanı’nı yazıp, ABD’deki McChartizm’i eleştirmesi tesadüf değildi. Soğuk savaşın en soğuk günleriydi.
Hâlâ bir terim olarak kullanımını sürdüren McChartizm’nin banisi Senatör McCharty’nin komünist cadı avında ağlara Arthur Miller’dan Charlie Chaplin’e Einstein’a kadar onlarca ünlü isim takılmıştı. Senatör, arkasına kendisi gibi bir anti-komünist FBI başkanı Hoover’ı da alıp 40-50’li yıllarda ABD’de kara listeler hazırlayıp, terör estirmişti.
Bu cadı avının en ünlü ve bedelini en ağır ödemiş kurbanları şüphesiz Rosenberg çiftiydi. Amerikan Komünist Partisi üyesi olan mühendis Julius Rosenberg ve eşi Ethel, Ethel’in ABD’nin atom bombası projesinde çalışan çavuş kardeşinden gizli bilgileri alıp, KGB için çalışan İsviçreli kurye Harry Gold üzerinden Sovyetler'in New York Konsolosluğu’na ulaştırmakla; yani casuslukla suçlandılar ve idamlarına karar verildi.
İdam kararını durdurmak için büyük kampanyalar düzenlendi. Sartre yargılamayı “cadı avı ve yasal linç” ilan etti. İmza kampanyalarına katılıp Rosenberglerin masum olduğuna inananlar arasında Albert Einstein, Bertolt Brecht, Pablo Picasso, Frida Kahlo da vardı. Papa bile çağrı yaptı. Ama Rosenberglerin elektrikli sandalyedeki korkunç idamlarını kimse durduramadı.
Arkalarından filmler çekildi, Melih Cevdet, Nazım Hikmet onlar için şiirler yazdı. Dünya çapında en çok bilineni ise ünlü Fransız tarihçi Alain Decaux’ün yazdığı "Rosenbergler Ölmemeli" adlı oyundu. Oyun, 2012 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi programına alındı, oynandı ve sonra birden programdan çıkarılınca büyük bir gürültü koptu. Gerçek kısa bir süre sonra anlaşıldı. Oyunun yazarı solcu tarihçi Alain Decaux oyunun tüm dünyadaki temsilini yasaklamış, oyununu geri çekmişti.
Sebep Rosenberglerle ilgili çıkan yeni belgelerdi. 1995’te CIA’nin açıkladığı Venona Dosyası’ndaki kriptolarla Rosenberglerin KGB'ye çalıştıkları ispatlanmıştı. Bu bilgiyi Rosenberglerin amiri olan KGB görevlisi Aleksandr Feklisov da doğruladı.
Dünya tarihinin en kötü şöhretli adamlarından biri olan Senatör McCharty 40 yıl sonra bu konuda haklı çıkmıştı...
Devlet içindeki cemaat yapılanmasıyla ilgili Başbakan’ın “Paralel yapıya hizmet edenlerin görev yerlerini değiştirmek cadı avıysa evet biz bu cadı avına devam edeceğiz” sözleri üzerine McChartizm hatıraları yeniden canlandırıldı, epey klişe “cadı avına hayır” tepkileri yükseliverdi.
Hem de cemaatle ilgili yazdığı kitaptan bir ay sonra silahlı bir devrimci örgütün üyesi olmaktan tutuklanan muhafazakâr emniyet müdürü Hanefi Avcı cezaevindeki dördüncü yılını tamamlarken.
Herhalde kendilerini Sartre falan zanneden bu isimler, “cadı avına hayır” cümlelerinin sonuna, cemaatin geliştirdiği o klasik savunma cümlesini eklemeyi de ihmal etmiyorlar: Varsa paralel devletle ilgili belge, tabii ki ortaya çıkarılsın, yargının önüne getirilsin.
Daha hangi delili arıyorlar acaba? Cemaat hükümete kızınca, Başbakanı, oğlunu tutuklamaya kalkan kamikaze savcılar, polisler, hakimlerden başka hangi delil onları ikna edecek?
Peki bu deliller hangi yargının önüne getirilsin istiyorlar? Kör bir babanın evinde hard disk bulup yüzlerce insanı tutuklayan yargının mı, isim benzerliğinden yanlışlıkla bastığı evde aradığı kişinin belgelerini bulan becerikli polisin eline mi?
Yoksa 2010 KPSS sınavında full çeken onlarca çiftle ilgili 4 yıldır soruşturma açamayan tembel savcılar mı yapsın bu işi?
Cemaat ve onun çeperinde duranların “varsa” diye hâlâ kendilerini kandırmasını anlamak mümkün, askerlerin derin devletine karşı çıkıp, cemaatin derin devletiyle yüzleşememek, bu gerçeği kabul etmemek için Allah’ın gazabına uğrayan kayısıların arkasına saklanmak anlaşılır. Zordur bunu kabullenmek.
Peki ya, bugüne kadar bu yapıyı, onun yaptığı cadı avlarını görmediğimiz için bizi haklı olarak eleştirenler bugün hangi öfke nöbetiyle, hangi hesap kitapla henüz atıl(amay)an adımları dahi cadı avı ilan ediyor? "Düşmanımın düşmanı dostumdur"cu bu kullanışlı kurnazlığın hesabını nasıl vermeyi düşünüyorlar?
Bu tasfiye süreçlerinde bu kez kurunun yanında yaşın yanmaması için hassasiyete, bir kimliğin, inancın, fikrin suçlu ilan edilmemesi konusunda duyarlılığa elbette sonuna kadar ihtiyaç var. Bu konuda Türkiye’nin sicili hiç parlak değil. Dünyanın da sicili pek parlak değil. Ama tersi de mümkün. Beş yıldır ne cemaati canım çektirilen koskoca bir kamuoyu mesela...
Rosenberglerin idamı korkunçtu, ama onlarca aklı başında insan casus olmadıklarına inandı yıllarca. Tıpkı yıllardır devlet içinde cemaat paralel bir devlet kurdu diyenlere, “yok canım, daha neler” diyen bizler gibi, koskoca bir kamuoyu gibi.
Cadılar yok, korkmayın. Ama cadı avları var. O cadı avcılarına karşı dört yıl önce kitap yazıp hepimizi uyaran ama kazana atılmaktan yine de kurtulamayan Hanefi Avcı, o kazanın içinden Sartrevari epik cadı avı nutuklarınızı da okuyor bugün. Ve hâlâ “varsa…” diyerek sürdürdüğünüz cümlelerinize gülümseyerek bakıyor.
Yazarlar
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025