Ahmet ALTAN
Son otuz yıldır Türkiye’nin iç ve dış politikasını Kürt sorunu belirliyor.
“Milliyetçilik” etiketi altında Kürtlerin eşitliğini kabul etmeyenler, devletin çürümesini tercih ediyorlar nedense.
Ülkede iktidarı elinde tutmak ya da eline geçirmek isteyenler de Kürt sorununu sonuna kadar sömürüyorlar, bütün iktidar çatışmaları Kürt sorunu çevresinde şekilleniyor.
Bazı Kürtlerle Türklerin çeşitli kılıklara girerek bu savaşın sürmesi için birlikte çalıştıkları da her gün biraz daha belirginleşiyor.
Şu anda yaşadığımız ve mizah tarihine mi yoksa trajedi tarihine mi geçeceğini kestiremediğimiz garabetin merkezinde de gene Kürt sorunu var.
Polis ve yargı bir yanda, hükümet ve MİT bir yanda.
Polis ve yargının, kısaca “cemaat” denen Gülen Cemaati’nin kontrolünde olduğu söyleniyor, bu konuda bir yalanlama da yapılmıyor.
Bundan sonra yapılacak bir açıklamanın bu algıyı değiştirebileceğini de sanmıyorum.
Anlayacağınız, Cemaat çok sert bir siyasi kavgada şimdi baş aktör olarak sahnede.
Karşısında da hükümet var.
Polis ve yargı, MİT Müsteşarı Hikmet Fidan’ın peşinde gözüküyor ama Fidan’ı suçladıkları anda otomatikman onu görevlendiren Başbakan Erdoğan’ı da suçlamış oluyorlar.
Bunun mantıki sonucu, olayların böyle devam etmesi halinde Erdoğan’ın da sanık sıfatıyla mahkemeye çağrılacak olması.
Başbakan Erdoğan’ın geleceğini belirleyecek bir kavganın çok yumuşak geçmeyeceği açık.
Kavganın bir aşamasında anlaşacak olsalar bile taraflardan biri çok ciddi bir güç ve prestij kaybına uğrayacak, bu da kesin.
Ya Erdoğan ve taraftarları ya da Cemaat ve onun üyeleri devletin içinden sürülecek.
Onun için de ölümüne bir kavga bu.
Genellikle daha ılımlı ve kavgadan uzak bir görüntü çizen Cemaat’in kendini bu kadar açıkça ortaya koyup, riske girerek kavganın içinde yer almasının nedenlerini bilemiyorum doğrusu.
Ya kazanacaklarına çok eminler ya da her şeyi kaybetmeyi göze almalarını gerektiren bir tehditle karşı karşıya olduklarını düşünüyorlar.
Cemaat’e bağlı olduğu söylenen polis-yargı ittifakının MİT Müsteşarı Fidan’ı neyle suçladıklarını kimse tam bilemiyor.
Fidan, PKK ile yapılan Oslo müzakerelerine devletin ve Başbakan’ın temsilcisi olarak katıldığı ve PKK’yla görüştüğü için mi suçlanıyor?
Yoksa ortada dolaşan KCK-MİT ilişkileri yüzünden mi?
Eğer Oslo görüşmeleri yüzündense, bu, polis-yargı ikilisinin yetkilerini aşması anlamına gelir.
Bu, hükümetin siyasi tercihlerine ambargo koymak ve bu tercihleri hükümetin yerine belirlemek gibi hiçbir biçimde meşru olmayan bir iddiayı içinde taşır.
Bu anlayışla, polisin “düşmanla” Lozan Antlaşması’nı imzalayan İsmet İnönü’yü de trenden inerken tutuklaması gerekirdi, “düşmanla” hem görüşmüş, hem de anlaşmıştı.
Devletler, “düşmanla” görüşürler, buna da devletleri yöneten hükümetler karar verir.
Aksi takdirde savaşların hiç bitmemesi, hiçbir anlaşmanın yapılmaması gerekir.
“Düşmanla” görüşüp görüşmemeyi, anlaşma yapıp yapmamayı da hiçbir hükümet polise ya da yargıya sormaz, bunlar onların işi değildir.
Ama başka bir söylenti, MİT’in KCK’yı fiilen yönettiğini, suça ve şiddete kışkırttığını hatta bazı suçları KCK kılığında bizzat MİT ajanlarının işlediğini, polisle savcının bu nedenle Fidan’ın peşine düştüğünü ileri sürüyor.
MİT’in içindeki PKK’yla ilişkili Ergenekon yapılanmasına dokunulmadığını ve Fidan’ın bu yapıyı değiştirmek yerine bu yapıyı koruduğu iddia ediliyor.
KCK’nın aslında bir MİT yapılanması olduğu da söylentiler arasında.
Eğer öyleyse MİT’teki soruşturmayı kimse engelleyemez, Fidan’ı da kimse koruyamaz.
Ama bu iddiaların belgelerle kanıtlanması gerekir.
Tabii, hükümetin Fidan’ı korumak için çıkartmaya hazırlandığı yasa da bir başka tuhaflık, bu yasaya göre MİT’çiler istedikleri kadar suç işleyebilecekler, kimse onları sorgulayamayacak, kimse onları yargılayamayacak, her şey başbakanın kararına kalacak.
Bizi yasadışı bir şekilde dinleyen MİT’çiler de, Baransu’yu izlerken yakayı kaptıran ajanlar da dokunulmaz olacak.
Devletin ve hükümetin kendi “siyaset belirleme ve uygulama” yetkisini korumanın daha sağlıklı bir yolu bulunmalı bence.
Bugün tanık olduğumuz kavga büyük bir kavga.
Başbakan Erdoğan, bu kavgayı kazanmak için şu andaki çarpık devleti daha da çarpıtırsa bu tür kavgalar hiç bitmez, aksine gittikçe derinleşir, işin içine başkaları da karışır.
Bu devleti hukuka ve demokrasiye bağlı bir devlet olmazsa bu ülkede kimse güvende olmaz.
Birçok insan bunu defalarca anlatmaya çalıştı, Erdoğan anlamadı, umarım şimdi anlamıştır.
Yeni bir anayasa, yeni yasalar, demokratik bir düzen gerekiyor bize.
Aksi takdirde, yargının bir girişimi bütün ülkede “cemaat-hükümet” kavgası olarak algılanır, kimse devlete de yargıya da güvenmez, her şey bir iktidar kavgasına dönüşür.
Sonunda da mutlaka birilerinin canı yanar.
İşin en korkunç yanı da, haksız olanın değil, güçsüz olanın canının yanacağı gerçeğidir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018