Akif BEKİ
Gezi davasında tüm sanıklara beraat, Osman Kavala'ya tahliye kararı çıktı. AİHM, iddianamede tutuklu yargılamayı gerektiren ve suçlamaları destekleyen hukuki bir delile rastlanmadığına, tutuklumanın siyasi olduğuna ve derhal tahliyesine hükmettiği halde Kavala düne dek içeride tutuldu.
Yok yere kaybettirilen özgürlüğü bulduruldu diye, yine de sevinçle karşılayabiliyoruz.
Başka davalarda da gördük. Mahkemeler, Yargıtay'la Anayasa Mahkemesi ve AİHM'in hak ihlali, hukuksuzluk ve tahliye kararlarına direndi. Anayasa'nın açık hükmüne rağmen hem de.
Görevi kötüye kullanmak, kanunlarımızda yasak. Cezai takibat gerektiren bir suç. Hakim, savcı ve polisleri de bağlayan bir yasak bu. Tespiti halinde yaptırım öngörülüyor. AYM ve AİHM'ce bu sebeple mağdurlara ödenmesi istenecek tazminat cezalarının, önce Hazine'den alınıp bilahare hakim ve savcılara döndürülmesi gibi...
Yine, Cumhurbaşkanı Erdoğan Ombudsmanlar Konferansı'nda hatırlatmıştı ki...Kanunlar, öncelikle vatandaşların haklarını devlete, devlet gücünü kullananlara karşı korumak için var, onları vatandaştan korumak için değil.
Fakat kanun uygulayıcılar, vatandaşa karşı korunmaya devam ediyor, görevi kötüye kullanmak yapanın yanına kalıyor ki ardı arkası kesilmiyor.
Vatandaş; yetkisini aşan, hukuksuzluğa alet olan kamu görevlilerine karşı savunmasız ve korumasız. Yeri geldiğinde, Anayasal hak arama yolları bile kapalı. Çünkü muhataplar, takmama gücünü kendilerinde görebiliyor.
Haksız tutuklama ve benzeri işlemlerden doğan tazminatlar, yine vatandaşa fatura edildikçe neden kendilerini güvence altında hissetmesinler ki?
Cumhurbaşkanı'nın buyurduğu üzere, hukuk evvela vatandaşa karşı devlet gücünü kullananları sınırlandırmak içindi oysa.
Fiilen mutlak sorumsuzluk ve dokunulmazlık tanınırsa hakim, savcı ve polisin keyfi ve hukuksuz tasarruflarından nasıl hesap sorulacak? Kimi kime şikayet edecek, yetkililerin hukuk dışına çıkarak zorbalaşmayacağından nasıl emin olacak vatandaş?
Son iki gündür yaşananlara bakın...
Yazar, avukat ve eski milletvekili Mahmut Alınak, örgüt üyeliği iddiasıyla bilmem kaçıncı kez tutuklandı.
68 yaşındaki Alınak, kaçma imkanı yokken, evinden baskınla alınmışken göz önünde kelepçe takılarak cezaevine götürülmek istenmedi mi? Kelepçeleme şartları mevcut değil, zorunluluk yokken bu tedbire başvurmak kanunsuz diye uyarmasına rağmen, polise laf dinletebildi mi?
Yazar Müfid Yüksel, bir hakaret davası nedeniyle sabaha karşı evine baskın düzenlenerek karakola çekilmedi mi?
Kanun insanları yanlış yaparlarsa sıyrılamayacaklarını, sorumlu tutulacaklarını bilse, müeyyideye çarptırılmaktan çekinseler bu orantısız uygulamalar yine yaşanır mıydı? Hukuku zorlayan, bazen hiçe sayan pervasız tatbikatlar yine görülür müydü?
Gezi davasındaki beraatlere ve Kavala'nın tahliyesine, hak yerini buldu, bir haksızlık giderildi diye seviniyoruz.
Aslında giderildiği filan yok, sadece sonlandırıldı.
E hani geciken adalet, adalet değildi?
Bu gecikmenin, onca zaman içeride haksız tutulmanın hesabını kim verecek şimdi? Sorumluluk, sahiplerine rücu ettirilmedikçe haksızlık giderilmiş, adalet tecelli etmiş sayılabilir mi?
Aksine; yargı, polis ve diğer kamu görevlilerinin yanına kalan her çarpık uygulama, hukuksuzluğu teşvik ve cesaretlendirmek değilse nedir Allah aşkına!
Ha babam özgürlüğünü kaybettirip tekrar buldurarak yaşatılan sevinçle mi yetinecek vatandaş? 'Bu kadarına da şükür'le mi teselli bulacak? Hukuk devletinden kısmetimize düşen bu mu?
Gül ve Davutoğlu’nun ‘hukuka davet’ çıkışları
Gelecek Partisi’nin, siyasallaşmış hukuka tepki ve tarafsız, bağımsız yargıya dönme çağrısı olarak Davutoğlu’nun, şikayetçi ve mağdur sıfatıyla taraf olduğu davalardan çekildiğini açıklaması...Sadece adı verilen terör örgütlerinin dosyaları istisna tutulduğu için, bunun Bakanlar Kurulu üyesi olarak mağdurlar arasında ismi geçirilen Gezi davasını da kapsaması...
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, dün Karar’a verdiği röportajda hukuksuzluklara karşı iktidarı uyarması...Ülkeyi normalleştirmek, olumsuz havayı değiştirmek, iyileştirmek isteniyorsa yazar, siyasetçi ve sivil toplum aktivistlerinin tutuklu yargılanmasına hemen son verilmesi, devam eden hukuksuzlukların süratle düzeltilmesi gerektiğini söylemesi...
Yabana atmayın, bence bu iki çıkış da dün esen geçici iyimserlik havasının oluşmasında hayli etkili oldu.
NOT: Gündüz buldurulan özgürlük, akşam bu yazı baskıya gittikten sonra tekrar kaybettirildi zaten. Hukuk galip geldi diye duyduğumuz birkaç saatlik sevinci de yanımıza alıp dağılabiliriz şimdi. Kaldığımız yerden devam...
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
24.09.2025
23.09.2025
18.09.2025
11.09.2025
10.09.2025
9.09.2025
4.09.2025
3.09.2025
2.09.2025