Akın ÖZÇER

Akın ÖZÇER
Akın ÖZÇER
Tüm Yazıları
Mısır üzerinden darbe tehdidi
7.07.2013
2801

 Mısır’da önceki gece seçilmiş devlet başkanı, yetkisi olmayan bir kurum tarafından güç kullanılarak görevden alınıyorsa bunun adı darbedir. Bu darbeyi yapan da asker olduğuna göre bir “askeri darbe” ile karşı karşıyayız demektir. Demokrasiye inanmış olan birey ve kurumların öncelikle Mısır’daki bu olaya adını koyması ve bunun kabul edilemez olduğunun altını kalın çizgilerle çizmesi gerekir. Çünkü seçimle işbaşına gelmek ve dönemi içinde buna hiçbir gerekçeyle müdahale edilmemesi demokrasinin abecesini oluşturuyor.

Demokrasinin evrensel ölçütleri var kuşkusuz. Bu ölçütlerin başında da mutlak doğrunun bilinemeyeceği temelinden hareketle zaman içinde değişen çoğunluk yönetiminin en doğru yöntem olduğu gerçeği geliyor. Mutlak doğru biliniyor olsaydı, o doğruyu bilenlerin yönetimi söz konusu olacak, doğruyu bilmeyenler yönetime gelemeyecekleri gibi kendi yöneticilerini de seçemeyeceklerdi ki tarihte bu tür yönetimlerin örneklerine rastlanıyor. Seçim bir toplumu belirli bir zaman dilimi içinde yönetecek siyasetçileri belirlemek bakımından önemli ve bu sürece yukarıda da belirttiğimiz gibi hiçbir şekilde müdahale edilmemesi gerekiyor.

Demokrasi sandıktan ibaret değil

Demokrasi sandıktan, çoğunluğun belirli bir zaman dilimi içinde toplumu yönetmesinden ibaret değil kuşkusuz. Öyle olsaydı, anayasalardan, bireysel temel hak ve özgürlüklerden ve erkler ayrılığı ilkesi ve yargı denetiminden söz edilmez, yöneticilerin kendi dönemleri içinde yönetilenler üzerindeki mutlak hâkimiyeti doğal karşılanırdı. Oysa demokrasi, ölçütleri, ilke ve kurallarıyla işleyen bir düzen ve toplumların zaman içinde içselleştirebildiği bir kültür anlamına geliyor.

Mısır gibi uzun yıllar diktatörlükle yönetilmiş bir ülkenin Mursi dönemiyle birlikte demokrasi ile kucaklaştığını söylemek mümkün değil elbette. Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olan Türkiye’nin bunca yıldır yaşadığı deneyime karşın hâlâ demokrasi kültürüne sahip olamadığı, bir türlü yeni bir anayasa yapamadığı dikkate alınırsa, Mısır’ın demokratikleşme konusunda karşılaştığı güçlükleri anlayışla karşılamak gerekir. Ama bu, demokrasiyi ortadan kaldıran bir askeri darbeye hoşgörüyle bakma anlamı taşımıyor. Daha açık bir ifadeyle, Tahrir’i dolduran muhaliflerin demokratik haklarını kullandığına işaret ederek,  “demokrasi sandıktan ibaret değildir” diyerek darbeye hoşgörü göstermek mümkün değil. Demokrasinin sandıktan ibaret olmadığı gerçeği darbelere gerekçe oluşturmuyor kısacası.

Mısır’daki darbeden ders çıkarmak

Mısır’daki darbeden bazı dersler çıkarmak mümkün elbette. Ama CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuyla ilgili ilk açıklamasında söylediği gibi değil. Mısır’da askeri bir darbe olmuş, ana muhalefet lideri demokrasiyi sandıktan ibaret sananların yanıldıklarını söylüyor. Taleplere duyarsız kalmanın, onları görmezden gelmenin, “benim oy çokluğum vardır, ben artık istediğimi yaparım” demenin günümüzde geçerli olmadığını vurguluyor. Öyle bir açıklama ki insanın aklına “demokrasilerde taleplere duyarsız kalmanın karşılığı darbe mi” sorusu geliyor ister istemez. Kılıçdaroğlu böyle düşünenler olacağını düşünüyor olmalı ki “darbelerin hiçbir zaman kabul edilemeyeceğini” söyleyerek hepimizi ferahlatıyor. Ama sonra yine geriye dönüp, “eğer siz uzlaşmayı bir tarafa bırakır, benim dediğim olsun derseniz, yüz binlerce kişiyi Tahrir Meydanı’ndan uzaklaştıramazsınız. Geldiğimiz nokta budur” diyor. Bu sözlerden “siz muhaliflerinizin dediğini yapmazsanız, onlar meydanları doldurur, sonra askeri darbe olur” sonucunu çıkarmak mümkün.

Bu kadarla kalsa sorun değil ama ana muhalefet lideri “Mısır’daki darbe Türkiye’yi nasıl etkiler” sorusunu yanıtlarken aklında hep Gezi olayları varmış gibi tepki veriyor. Türkiye’de kimsenin askeri darbe istemediği gerçeğini dile getiriyor ama lafı döndürüp kendi deyişiyle “hükümetin dayatmacı anlayışına” getiriyor. Gençlerin bu konuda gerekli dersi verdiğini söylüyor. Bu konuda “başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, hem yetkili makamlar, hem siyasi partilerin gerekli dersleri çıkarması gerekiyor” diyor. Sonra Başbakan Erdoğan’ın “anlayışsızlığını” dile getiriyor, “umuyorum ki o da yakın bir gelecekte gençleri anlar, bireysel hak ve özgürlüklerin önemini kavrar” diye ekliyor. Peki, bütün bu anlattıklarının Mısır’daki darbeyle ne ilgisi var?  Yoksa var da görmek mi istemiyorum bilemem.

Kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan biri olarak ben Mısır’daki askeri darbeye MHP lideri Bahçeli’nin gösterdiği tepkiyi çok daha iyi anlıyorum doğrusu. Sayın Bahçeli’nin “demokrasiye rağmen hiçbir yönetim ayakta kalamayacak, demokrasiye karşı hiçbir yönetimin meşruluğu ve ahlakiliği bulunmayacaktır” ve “Mısır’ın yapması gereken demokrasi vicdanının, demokratik kuralların kararlılıkla arkasında durmaktır” sözlerini alkışlıyorum. Bu topluma yıllardır sosyal demokrat olduğunu yutturan bir partiden böylesine net bir demokrasi mesajı alamıyoruz. Ne tuhaf değil mi?

Demokrasiyi etrafından dolanmak

Mısır’daki askeri darbeden çıkarılacak önemli bir ders var aslında. O da bir süredir altını çizmeye çalıştığım gibi demokrasinin etrafından dolanmamak. Meydanları dolduranların demokratik taleplerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle iktidarları eleştirebilir, yerden yere vurabilirsiniz ama bunu askeri darbeye gerekçe olarak kullanamazsınız. Talepler demokratik diye gelen darbe demokratik mi olacaktır sanki?

İşte demokrasinin etrafından dolanmak dediğim şey bu. Bugün Mısır üzerinden Türkiye’de iktidara bazı imalarda bulunanlar var. Ama bugüne kadar darbelerden çok çekmiş ve bıkmış olan toplumumuzun bu tür imalarda bulunanlara sandıkta tepkisinin nasıl olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

CHP lideri talihsiz ilk açıklamasından sonra nihayet parti meclisinde “Mısır’daki darbe Tahrir Meydanı’nın demokrasi üretmesine engel olmuştur” gibi doğru bir söz söylemiş. Devamını da getirmekte yarar var: demokrasi üreten meydanlar darbeye zemin hazırlamayanlardır. Bu dersi alması gerekenlerin kimler olduğunu söylemeye gerek yok, onlar biliyor zaten.       

http://www.hispanatolia.com/bolum/25/id_cat,2/id,350/misir-uzerinden-darbe-tehdidi

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar