Akın ÖZÇER
Başlık, Pablo Gómez’in Türk-İspanyol haber sitesi Hispanatolia’da yayımlanan köşe yazısının (http://www.hispanatolia.com/seccion/23/id_cat,1/id,425/turquia-las-dos-caras-de-la-verdad) Türkçe karşılığı. Gómez, Batı medyasında görmeye alışmadığımız derinlikte kapsamlı bir yerel seçim sonuçları analizi yapıyor. Yazıyı son bir yıl içinde Erdoğan’ın otoriterleştiği ve AK Parti’nin hızla zayıflamakta olduğu temasını işlediği için sonuçları şaşkınlıkla karşılaşan İspanyol basını için bir özeleştiri olarak da görmek mümkün.
Gómez yazısının başında Türkiye’de Gezi olaylarıyla başlayan, yolsuzluk iddialarıyla tavan yapan siyasal tansiyon sürecini, Berkin Elvan’ın cenaze töreninde İspanyol basınını etkileyen hükümet karşıtı protestoları hatırlatıyor. Bütün bu olumsuz faktörleri değerlendiren İspanyol basınının gidici olduğuna inandığı “AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana en büyük yerel seçim başarısına imza atmasını” ana muhalefet partisi CHP gibi şaşkınlıkla karşıladığını ama hâlâ Türkiye’de gerçekte neler olup bittiğiniaraştırmadığını belirtiyor. Buna örnek olarak El País’in yerel seçimlerle ilgili “Erdoğan otoriter sapmasını sandıkta meşrulaştırdı” başlıklı haberini gösteriyor.
Gazete söz konusu haberinin altına “Otoriter sapma” (deriva autoritaria) başlığıyla Gezi’den bu yana hükümetin otoriterleşmesine kanıt oluşturduğunu düşündüğü olayları sıralamıştı. Gezi ve arkasından patlak veren protestolarda polisin aşırı güç kullanması, ardından “İslamcı eski müttefiki Hizmet hareketine savaş ilan etmesi” (dershanelerin kapatılması böyle takdim ediliyor). Sonra 17 Aralık operasyonu (ayakkabı kutusundaki para dâhil tüm ayrıntılarla), dört Bakan’ın istifası ve “AKP’nin salt çoğunluğa sahip olduğu Meclis’ten interneti yargı kararı olmaksızın kontrol altına alması” (yasa böyle demese de böyle takdim ediliyor) ve nihayet HSKY düzenlemesi… Gazetede yerel seçim sonuçları okunduğunda, bu haberin altındaki söz konusu bölümle Türk seçmeninin bütün bunlara onay verdiği gibi bir sonuca varılıyor.
Gerçeğin öteki yüzünü görememek
Gómez insanların yaptığı en büyük hatanın, olayları “iyi ve kötü” ve “siyah ve beyaz” gibi kategorik şekilde değerlendirmek olduğuna dikkat çekiyor. Bu kategorik yaklaşımın herkesin düşündüğümüz şekilde düşündüğü yanlışına götürdüğüne işaret ediyor. Düşündüğümüz şeyin olmadığını gördüğümüzde de hatanın kendimizde olduğunu bir türlü kabul edemediğimizi hatırlatıyor.
Türkiye siyasetine yaklaşımda da hataların buradan kaynaklandığını vurgulayan Gómez, tüm faktörleri “a priori” kendi doğrularına göre değerlendiren İspanyol ve Batı medyasının, bu değerlendirmeyi Türk seçmeninin yapması gerektiği halde, onun yerine AKP döneminin sona erdiği sonucuna vardığının altını çiziyor. “Oysa Türkiye’de son bir yıl içinde meydana gelen tüm olaylarda –Gezi Parkı protestoları dâhil- hükümete karşı bir çoğunluk görüşü oluşmadığı, kamuoyu anketlerinin de bunu gösterdiği” gerçeğine dikkat çeken Gómez, El País’in “otoriter sapma” olarak sunduğu listedeki olaylarla ilgili farklı fikirleri de açıklıyor. Bu bağlamda, yolsuzluk iddialarının hükümetin dershaneleri kapatma kararıyla Gülen Cemaati’nin hem parasal hem de eleman kaynaklarını kurutma girişiminden bağımsız görülemeyeceğinin altını çiziyor.
Gómez, yolsuzluk iddialarının Erdoğan’ın muhafazakâr politikaları ve Gezi’de yaşananlardan memnun olmayanlar tarafından tartışılmaz gerçekler olarak kabul edildiğini, ama birçok kişi tarafından da, mensupları polis ve yargı başta olmak üzere idare içinde önemli mevkilerde yer alan Cemaat’in yönettiği “hesaplaşma operasyonu” olarak değerlendirildiğini hatırlatıyor. Bu kesimin ayrıca AK Parti ile Cemaat işbirliğine geçmişte eleştirel yaklaşan CHP’nin şimdi bu operasyonda birlikte hareket etmesini, dershaneleri kapatan yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürmek gibi “Cemaat’in kirli işlerini” yapmasını tasvip etmediğine dikkat çekiyor.
Taraf olmak
Gómez, İspanyol ve Batı medyasının bir başka hatasının da gerçeğin gördüğü tek yüzünü aktarırken yanlı davranmak olduğuna parmak basıyor. Türkiye’de meydana gelen protestolarda tıpkı protestocular gibi AK Parti karşıtlığını genelleştirdiklerine ve çoğunluğun düşüncesiymiş gibi yansıttıklarına dikkat çekiyor. Örneğin İstanbul’da İnternet Yasası’na tepki gösterenlerin belli bir ideolojisi olan bir azınlık olduğunu göz önüne almadıklarını söylüyor.
Gómez, İspanyol medyasının Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal’le konuştuğuna ilişkin videokaseti, kaynağını ve olası nedenlerini sorgulamadan hükümetin yolsuzluk yaptığının kanıtı olarak aktardığını, oysa birçok Türk gibi kendisinin de dinlerken bu kasetinmontaj olabileceği izlenimi edindiğini belirtiyor. Gómez, “Erdoğan ve oğlu belki kara paradan bahsediyor olabilir ama olmayabilir de, bilemem ama bir süredir dinlendiklerini bile, bile telefonda böyle bir konudan bahsetmiş olabileceklerine pek ihtimal veremiyorum. Ayrıca kasetin cızırtılı bir yerinde Başbakan’ın sesinin taklit edildiğini anlamam sadece 30 saniyeme mal oldu” diyor ve daha sonra benzeri montajların muhalefet liderlerine de yapılabileceğinin ispat edildiğine dikkat çekiyor.
Gómez, Twitter ve Youtube’un engellenmesinin de Türkiye için yeni bir şey olmadığını vurguluyor. Bu bağlamda, Vimeo, Blogger, Youtube ve benzeri sitelerin, “Atatürk’e hakaret” niteliği taşıdığı öne sürülen içerikler nedeniyle, mahkeme kararıyla iki yıl boyunca kapalı kaldığını hatırlatıyor. Ama o zaman CHP’nin Kemalist ve milliyetçi ideolojisine göre kabul edilemez bulduğu için kalkıp “İnternete sansür uygulandığı” gibi bir uyarı yapmadığını belirten Gómez, aksine eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın kendisi hakkında internete düşen kaseti yayınlıyor diye El Mundo gazetesine Türkiye’den ulaşılmasını engellettiğine dikkat çekiyor.
Yazısının bundan sonraki iki paragrafını seçim gecesi yaşananlara ve sonuçlara CHP’nin yaptığı itirazlara ayıran Pablo Gómez, şaibe iddialarıyla ilgili olarak, Avrupa Konseyi ve AGİT gözlemcilerinden bu yönde bir uyarı gelmediğini vurguluyor. Kişisel olarak, bir siyasi partinin yenilgisini hazmedememesinden üzüntü duyduğunu dile getiren yazar, CHP’nin seçim kazanamamasını ve daha da önemlisi Türk seçmeni için bir türlü inanılır ve güvenilir bir alternatif oluşturamamasını anlayamadığını belirtiyor.
Pablo Gómez, bütün bunların genelde uluslararası, özelde İspanyol medyasının Türkiye’nin gerçekleri hakkındaki “engin bilgisizliğini” ve haberlerini ön yargıyla hazırladıklarını ortaya koyduğunu vurguluyor. Bilgisizliğe bir örnek olarak Başbakan Rajoy’un Türkiye’yi ziyareti sırasında metro açılışına gelen AKP seçmenini “İslamcı” olarak tanımlamasını gösteriyor. Bunun İspanya’da Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) seçmenine “kızıllar”, iktidar partisi PP’nin seçmenine de “faşistler” demekle eşdeğerli olduğunu söylüyor.
Gómez, bütün bunlardan çıkarılması gereken dersler olduğunu belirtiyor ve bu bağlamda İspanyol medyasının kendisini sorgulaması, bir siyasi parti, bir gazete, bir tweet ya da bir komşunun söylediklerini mutlak doğru olarak kabul etmemesi ve kendi kalıpları ve özellikle ön yargılarından sıyrılması gerektiğini vurguluyor. Ve yazısını şöyle noktalıyor: “Çoğunluğu muhalefete değil de AK Parti’ye oy veren Türkler yanılıyor mu? Deli mi oldular, mazoşist mi, yoksa aptal mı? Yoksa yanılan, her şeyi bilen ama hiçbir şeyi anlamayan bizler miyiz?”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018
31.01.2018