Akın ÖZÇER
ETA’nın silahlı faaliyetine son verdiğini açıkladığı geçen 20 ekimden bu yana terör örgütünün kendini feshetmesi ve militanları ve mahkûmlarının topluma yeniden kazandırılması (reinserción) sürecinde kayda değer bir gelişme olmadı. Bunda sürecin önce erken genel seçimler nedeniyle derin dondurucuya konulması, ardından iktidarı devralan Halkçı Parti’nin (PP) hükümet çalışmaları ve İspanya’nın ertelenemez ekonomik sorunlarına öncelik vermesi rol oynadı. Ayrıca altının çizilmesi gereken bir başka husus, Rajoy hükümetinin sosyalistlerden farklı olarak bu süreçte ETA ile teknik nitelikli bir müzakereye girilmesine soğuk bakmasıydı.
Silah bırakma karşılığında hep siyasi taleplerde bulunagelen ETA bu kez yenilgiyi kabullenmiş ve bu süreçte mahkûmlarının durumuyla (yakın cezaevlerine nakli, hasta mahkûmların affı ve Parot doktrini uygulamasına son verilmesi gibi) ilgili teknik nitelikli talepleri dillendirir olmuştu. Örgüt kendini feshetmesiyle sonuçlanacak süreçte en azından militan ve mahkûmları için bir şeyler elde etmek istiyordu. Bunun için de haliyle hükümetle diyaloga ve bir yol haritası belirlenmesine ihtiyaç duyuyordu. Ancak PP, yukarıda da belirttiğimiz gibi, seçim öncesinden bu yana “yol haritası da ne demek, örgütle müzakere edeceğimiz bir şey yok” şeklinde özetlenecek tutumunu sürdürüyor.
Rajoy hükümeti, ETA mahkûmları için örgütün istediği gibi toplu değil, birey bazında çözümden yana. Bireysel çözümse, konuyla ilgili yazımda belirttiğim gibi, sosyalistlerin ETA’nın daha silah bıraktığını açıklamasından önce başlattığı, Rajoy hükümetinin de benimsemiş olduğu bir stratejiye dayanıyor. Şiddeti lanetleyen, örgütle bağlarını kopardığını kamuoyu önünde açıklayan ve terör kurbanlarının yakınlarından özür dileyen ve onlara tazminat ödemeyi kabul eden mahkûmların ceza indirimleri alarak erken tahliyesini öngören bu stratejiye “Nanclares yolu” ile tahliye deniyor. Zira bu uygulamadan ilk yararlanan Fernández Pérez de Nanclares isminde bir ETA mahkûmu; 2023’e kadar hapis cezası almışken ceza indirimleriyle geçen aralık ayında Rajoy hükümetinin onayıyla cezaevinden çıkıyor.
Ne var ki bu stratejinin ömrü pek uzun olmuyor. Şu âna kadar bu yola başvurmuş olan mahkûm sayısı sadece 20 ve bu başvuruların tümü ETA’nın silah bıraktığına ilişkin açıklamasından önceki döneme ait. ETA mahkûmları bu tarihten sonra hükümetle mutlaka teknik bir müzakere süreci olacağı ve varılacak uzlaşma sonucu daha kolay ve erken tahliye olacakları veya ceza indirimleri alacakları düşüncesiyle bireysel başvuruda bulunmuyor. Bu nedenle bizzat İçişleri Bakanı Jorge Díaz Fernández “Nanclares yolu”nun artık kapandığını kabul ediyor. Ancak ETA’nın mahkûmlarını kandırdığını, toplu çözüm olmayacağını vurguluyor ve bireysel çözümü yeniden çekici kılmak için koşullarını yumuşatıyor: Bundan böyle şiddeti kınadığını ve örgütten ayrıldığını kamuoyu önünde açıklamak bireysel çözümden yararlanmak için yeterli koşul sayılıyor. Ancak Rajoy hükümetinin bu tür küçük iyileştirmelerle yetinmesi ve ETA’nın kendisini feshetmesini, süreci işletmek için koşul olarak öne sürmesi haliyle çözümü de geciktiriyor.
Bununla birlikte İspanya’da geçen hafta konuyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. ETA’yı silah bırakmaya ikna ettiği söylenen, her ne kadar Zapatero ve Rajoy hükümetleri yetkisini tanımasa da, terör örgütünün altı aylık silahsızlanma sürecini kontrol eden uluslararası komisyonun sözcüsü Prof.Ram Manikkalingam, örgütün hükümete diyalog çağrısında bulunduğunu açıkladı. Sözcünün verdiği bilgilere göre, ETA silahsızlanma sürecine uygun davranıyor ve tek yanlı silah bırakmak ve şiddet sürecini noktalamak için mahkûmlarının durumunu da içeren bir uzlaşmaya varmak istiyor.
Luis R. Aizpeolea, El Pais’teki “Tony Blair’in uzayan gölgesi” başlıklı yazısında bu uluslararası girişimin perde arkasındakilerden birinin İngiltere eski Başbakanı’nın kabine şefi Jonathan Powellolduğuna dikkat çekiyor. Kuzey İrlanda barış sürecinin kilit isimlerinden olan Powell ayrıca 2007 yılında Zapatero hükümeti temsilcileri ile ETA arasındaki gizli görüşmelere de katılmış bir uzman. Çatışmaların çözümü çerçevesinde Kürt sorunuyla ilgili bazı toplantılara katıldığından Türkiye’de de tanınıyor. Aizpeola, Powell’ın IRA’da olduğu gibi, ETA’da da silah bırakma sürecini tehlikeye düşürecek bir bölünme yaşanmasından kaygılandığını, bu nedenle Rajoy hükümetinin süreci biran önce sonlandırması gerektiğini düşündüğünü vurguluyor.
Ne var ki Rajoy hükümeti henüz bu kaygıyı paylaşıyor görünmüyor. İçişleri BakanıFernández uluslararası komisyona ilk tepkisini ETA’nın silahsızlanma sürecine uyup uymadığını kendilerinin pekâlâ kontrol edebileceklerini, bunun için komisyona ihtiyaç duymadıklarını söyleyerek veriyor. Ardından yaptığı açıklamayla ETA ile diyaloga kapıları kapatıyor: “Örgütle kendini feshetmeden temas olmayacak.” Fernández devamla PP’nin seçim kampanyasında kullandığı dövizi yineliyor: “Hükümet ETA ile hiç görüşmedi, görüşmüyor ve görüşmeyecek.”
Ana muhalefet lideri Rubalcaba, terörün sonlandırılması sürecinde hükümete desteğini yineliyor. Devletin bu süreçte hedefe varmak için her şeyi yapması gerektiğini vurguluyor ama şu nüansı eklemeyi de ihmal etmiyor: “Terörle mücadelenin ayrı bir aşamasındayız.” Ama Rajoy hükümeti hâlâ bu mücadelede yeni bir aşamaya girildiğinin farkında değilmiş gibi hareket ediyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025