Ali BAYRAMOĞLU
İnsanın, iki temel zaafı, kendisini zamanın ve mekanın merkezi sanmasıdır. Kendi zamanı ve mekanını mutlaklaştırma eğilim çok baskındır. Özellikle siyaset, siyasi değerler söz konusu olduğunda, insanların yaşam dilimi ve diyarı, tüm zamanlar ve coğrafya içinde algının, açıklamanın, korkunun, beklentinin ağırlık noktasını oluşturur.
Algı, açıklama, korku ve beklentisinin toplumsal, kültürel bir zemini, kolektif bir boyutu vardır. Velhasıl tekil insan geçerli olan topluluklar için de geçerlidir.
Bu iki zaafın sistemleşmiş ya da modern biçimlerinden birisi milliyetçiliktir. İster ulus-devlet milliyetçiliği, ister etnik milliyetçilik, mekanizma benzer çalışır.
Milliyetçilik, topluluğu baştan aşağıya, geçmişten geleceğe inşa eder.
Geçmiş zamanı, şimdiki zamanı ve gelecek zamanı tek odakta yoğunlaştırır, tek noktada toplar. Şimdiki zamanda geçmişi kurgular, törpüler, şekillendirir, yüceltir, öyküleri, simgeleriyle bir tür yaratır. Gelecek için şimdiki zamanda fedakarlık, tek tip düşünce talep eder, güç, refah, üstünlük vaat eder.
Kuşatma ve yayılma gücü keskindir, diğer siyasi ideolojilere, sağa, sola, İslamcılığa her yere sızar.
Kurgulanmış “ben” ve “biz”i bir fetiş haline getirerek toplumun damarlarına zerk eder. “Ben” ve “biz”i farklı anlatmak, farklı algılamak, eleştirmek büyük tabudur. Toplumu hep övgü aynasının karşısında tutar. Başarı ve fetih vurgularıyla biteviye kendisini kendisine anlatır, hatırlatır. Bunun dışında durana ahlaki, siyasi, kanuni disiplin uygular. İçerideki “öteki”ye yönelik dışlama duygusunu böylece sıradanlaştırır.
Türkiye’de bugün böyle dalga esiyor.
Ülke sadece kendi içinden, iç gelişmelerinden beslenmiyor. Farklı kesimlerde farklı vurgu ve hassasiyetler ortaya çıkmasına aldanmamak gerekir, güç, çatışma, millik ve biz-öteki ayrımı dünya siyasetinde öne çıktıkça, dış dalgalardan da besleniyor.
Söz konusu olan, farklı kültürlere, inançlara karşı güvensizlik duygularıyla örülmüş, saf kültür, biz olarak siyasileşmiş, devlet ve devletçilik merkezli, sivil, medeni, makul görünümlü bir mensubiyet duygusu.
Özgürlüğü insan değil, has kültüre, milli varlığa, devlete atfediyor, insanı düşüncesi, rolü, eylemiyle bunların hizmetkarı olarak görüyor. Toplumsal düzeni doğal ve değişmez olarak tanımlar. Sorgulamayı, değişimi, farklı talepleri bile bozulma olarak görür ve yaptırıma tabi tutar, değişim ve talep yanlılarını ise öteki kılar.
Dolayısıyla siyaset anlayışı toplum dışıdır bu milliyetçiliğin. Siyasetten kültürel ve milli çıkarları ve buna ilişkin arasındaki güç mücadelesini anlar. Bu güç mücadelesinde şiddeti bir araç, bir hakem olarak görür, hatta bir “değer” kılar.
Şiddet ve mensubiyet öyle merkezi bir işlev görür ki, masum çocuklar, insanlar öldürüldüğünde tınmayız, ölüm bizim elimizden gelse bile, faydalı görüyorsak, bu faydayı vicdan ve ahlak dahil her şeyin üzerinde tutarız.
Nitekim şiddetin lügatimizdeki anlamı hep tepkidir, hep savunmadır, hep karşılık vermektir.
Bu tür milliyetçilik sadece bir ideoloji değil, aynı zamanda damar tıkayan bir tortudur.
Orada ya da burada, Batı’da Doğu’da, farklı biçimlerler, dozlar ve meşreplerle yaşanan büyük salgın budur.
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
11.09.2025
6.09.2025
4.09.2025
30.08.2025
28.08.2025
23.08.2025
21.08.2025