Ali BAYRAMOĞLU
Dink davası, sadece bu ülkenin vicdan meselesi değildir, aynı zamanda çözülemedikçe düğüm görüntüsü veren “karanlık bir devlet katmanı”nın anahtarıdır.
Ana dava malum bir kaç sıradan tespit ve tetikçi mahkumiyetiyle sona erdi. Pek çok idari mahkeme kararı ise ihmal ve sorumlukların üstünü örttü. Bir süre önce, AİHM'in etkili soruşturma yapılmadığı, ihmali bulunan kamu görevlilerine yaptırım uygulanmadığı gerekçesiyle Türkiye'yi mahkum eden kararına dayanarak, adliye tekrar bir soruşturma başlatmıştı. Son derece ciddi olarak, müdahillerin fikri ve talepleri de dikkate alınarak yürütülen bu soruşturma sonunda, ihmali görülen (asker kişi dışındaki) hemen tüm kamu görevlileri hakkında ağır cezalar isteyen bir iddianame hazırlandı.
Cezalandırılması istenenler içinde cemaatçisi de vardı, cemaatçi olmayanı da...
Ancak başsavcılık burada yer alan isimlerden bazılarına haksız ve gereksiz suçlama yapıldığı gerekçesiyle iddianameyi kabul etmedi.
İddianame okununca, dışarıda tutulması istenen isimlerle diğerleri arasında nitelik açısından büyük bir ihmal ve suçlama farkı yoktu. Dahası böyle durum, Dink iddianamesini devlet temizliğin, cemaate yönelik hesap sormanın aracı haline getirme riski taşıyordu.
Şu anda bu noktada bekliyoruz...
Oysa 8 yıl oldu ve her şey gözler önünde yaşandı.
Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü, İstanbul Emniyeti, Trabzon Emniyeti, Pelitli jandarması, Trabzon Jandarma Alayı, burada görev yapan, Dink'in öldürüleceğini önceden bilen onlarca isim karşımıza çıktı.
Onlarca belge, görüşme, ifade gördük.
“Bu sistematik ve toplu ihmal, kasıtsız olabilir mi” sorusunu kendimize durmaksızın sorduk.
Üzerine gidilmesini istedik.
Ancak araçsallaştırma oyunu ve iç kavga derhal başladı.
Ankara polisi İstanbul'u sorumlu tuttu. Trabzon Ankara'yı işaret etti. Polis jandarmayı, jandarma polisi sorumlu tuttu. İşin içine cemaat merkezli güçlenme ve itham faaliyetleri girdi. Onlar işi jandarmaya havale ettiler. Rahip cinayeti, Dink cinayeti ve Malatya katliamı arasında bağlar kurdular. Açıklamalar mantıklıydı. Ortadaki isimler olağan şüphelilerdi. Sonra asker çıktı ortaya, en üst düzeyden, emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un ağzından “Dink'in öldürülmesi paralel yapı ve ortaklarının işidir” “iması”nda bulundu, “bunu yaparak suçu askere atarak bize karşı girişecekleri operasyonlara zemin hazırladılar” diyordu. En nihayet son dönemde Dink'in vurulması ile paralel yapının İstanbul İstihbaratı ele geçirmesi arasında bağlantılar kuran görüşler ortaya atıldı.
Bunlar öleni tekrar öldürür.
Aklı boğar, nitekim boğdu.
İlk kez bir iddianame ayrım yapmadan tüm sorumlulara el attı.
Şimdi bu iddianame ve savcısı sahip çıkılmayı bekliyor.
Bu iddianameyle ilgili soruşturmaya dair günlerdir pek çok haber çıkıyor. Bu soruşturma kamu görevlilerini tahkik ederken, cinayetin icrasıyla ilgili kimi ciddi bulgulara ulaşmıştı.
Bugün Milliyet gazetesinden Tolga Şardan bu konuda yeni bilgiyle karşımıza çıktı.
Şöyle:
“Olay yeri çevresinde konuşlu olan ve cep telefonlarının çalışmasını sağlayan baz istasyonlarının yerinin olaydan bir süre sonra değiştirildiği ortaya çıkarıldı. Buna rağmen kayıtlar TİB'ten elde edilebildi. TİB'den alınan telefon görüşme kayıtlarının incelenmesi sonucunda, Dink öldürülmesinden hemen önce cinayetin işlendiği çevrede 6 kamu görevlisinin bulunduğu anlaşıldı. Bu görevlilerden birisinin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nda görev yapan astsubay olduğu tespit edildi. Ayrıca, Trabzon İstihbarat Şubesi'nin eleman görevine son verdiğini açıkladığı Erhan Tuncel ile teması sürdürdüğü de ortaya çıktı. Tuncel'in elemanlıktan çıkarıldığı tarih ile Dink'in öldürüldüğü gün arasında Trabzon İstihbaratı ile 34 telefon görüşmesi gerçekleştirdiği saptandı...”
Bir süredir dosyada bulunan şimdi kamuoyuna mal olan bu iddia son derece önemlidir.
Üzerine ısrarla gidilmelidir.
Ancak bu işin sağlıklı yürütülmesi sorumluluk bağlarının birbirinden kopartılmamasıyla mümkündür.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025