Atilla YAYLA
Geçtiğimiz günlerde AK Parti tabanından gelen kişilerden müteşekkil gruplar iki defa Hürriyet gazetesini basmaya çalıştı. Gazete binasına taş attı, camları kırdı. Gerekçeleri gazetenin, çok sık yaptığı bir şeyi tekrarlayarak, Erdoğan'ın bazı sözlerini, kasıtlı olduğu anlaşılan bir tutumla, bağlam dışına çıkartarak, çarpıtmasıydı.
Vladimir Volkoff ünlü “The Set Up” adlı romanında enformasyon çarpıtma, dezenformasyon faaliyeti yürütme tekniklerini komünist dönemde Moskova'daki hayat üzerinden anlatır. Dezenformasyon yapmak hem bir sanat hem de bir ölçüde bir teknik bilgi işi. Ondan da evvel bir karakter ve tıynet, yani bir ahlâk meselesi. Dezenformasyonculuk zirvesine faşist, nasyonal sosyalist ve sosyalist sistemlerde ulaşmış olmakla beraber, demokrasilerin dezenformasyondan tamamen azade olduğu iddia edilemez. Tüm demokratik ülkelerde zaman zaman yoğunlaşan dezenformasyon faaliyetleri karşımıza çıkar ve birçok medya organı bunun aracı olarak işler.
Türkiye en yoğun dezenformasyon sürecine tek parti döneminde maruz kaldı. Demokrasiye geçilince dezenformasyonda biraz azalma oldu ama bu azalış mutluluk yaratacak seviyede değildi. Bunun ana sebebi sivil görünümlü bir totaliter yapı oluşturulmasıydı. Yakın dönemlere, medyada çoğulluk kelimenin gerçek anlamında artıncaya kadar ana hatlarıyla medya bu çizgide olageldi. Günümüz medyasına baktığımızda neredeyse her kanatta küçüklü büyüklü, bilinçli bilinçsiz dezenformasyon çabalarına şahit olmaktayız. Ancak, bunu en sofistike şekilde yapan yayın organı Hürriyet. Muhafazakâr medya “kör gözüm parmağına” usulü ilerlerken Hürriyet ortalama okuyucuya yaptığını hissettirmeyecek incelik ve sinsilikle yoluna devam etmekte. H. Dink cinayeti ve A. Kaya linçi gibi gazete yöneticilerinin öfkesini kontrol edemediği zamanlarda yakayı kolayca ele vermesini sağlayacak hatalar yapmakta. Diğer zamanlarda ise ustaca dezenformasyon ve manipülasyon faaliyetlerini sürdürmekte. Hürriyet'in dezenformasyon ve manipülasyon çabalarının en önemli hedeflerinden biri, gazetenin sahiplerinin, idarecilerinin ve yazarlarının ölesiye nefret ettiği AK Parti ve Erdoğan. Bu çerçevede gazetenin platform olduğu yüzlerce dezenformasyon vakasından söz edilebilir.
Gazetenin muhafazakâr toplum kesimlerinin tepkisini çeken son icraatlarının da dezenformasyon ve manipülasyon olduğuna kuşku yok. Bununla beraber, böyle olması gazetenin basılmasını, taşlanmasını, camının çerçevesinin indirilmesini haklılaştırmaz ve meşrulaştırmaz. Gazete protesto edilebilir, önünde gösteri yapılabilir, bildiri okuyarak kınanabilir, hatta sahibinin veya gazeteden başka birinin resmi vs. yakılabilir. Ancak, göstericilerin gazete bahçesine bir adım bile atma hakkı olamaz. Taş fırlatma ve camları kırma hakkı olamaz. Haklı bir tepki haksız yolları kullanmaya gerekçe kılınamaz, yanlış davranışları meşrulaştıramaz.
Aslında dezenformasyonun en büyük ilacı ve onunla en büyük ve etkili mücadele yanlışlara karşı doğruları açıklayıp yaymak, çarpıtmaları teşhir etmek ve kınamaktır. Bunu en iyi diğer medya organları yapabilir. İlgili toplum kesimleri de gösterilerle tepkilerini belli edebilir. Ancak, bu tür protesto eylemlerinde mutlaka meşru sınırlar içinde kalmak gerekir. Bu yapılmayıp gazete binası basılırsa, o zaman başka gazetelere karşı aynı tavrın gösterilmesinin yolu açılmış olur. Şahsen Hürriyet gazetesinin mağdur ettiği kimselerden biri olmama rağmen bunu istemem ve onaylamam. Nasıl ki Yeni Şafak'ın böyle bir muameleye maruz bırakılmasını istemezsem Hürriyet'in bırakılmasını da istemem; hem de gazete yönetiminin –Allah korusun- Yeni Şafak'ın başına gelebilecek böyle bir olayı en iyisinden sessiz bir mutlulukla izliyor olacağını ve ellerine fırsat geçerse şahsıma karşı hemen bir linç kampanyası açabileceklerini bilmeme rağmen.
Diğer taraftan, muhafazakâr tabanın protesto, kınama gösterisi gibi eylemlere girişmesini memnuniyetle karşılıyorum. Uzun süredir bu ülkede protesto gerçekleştirmek sanki modernist, seküler, sol kesimlere mahsus bir imtiyazmış manzarası sergilemekteydi. Muhafazakâr kesim daha ziyade evinde oturmakta, tevekkül göstermekte, yaratıcısına sığınmakta ve dua etmekteydi. Gezi'den beridir meydanlara çıkmaya ve mitinglerde, protestolarda boy göstermeye başladı. Bunu kendileri ve demokrasimiz için gayet sağlıklı bir gelişme olarak görüyorum. Elbette, meşru sınırlar içinde kalmak şartıyla. Bu yüzden, bana göre, Hürriyet'in protesto edilmesi uygundu ve bir hakkın kullanımıydı, fakat gazetenin bahçesine izinsiz girilmesi ve taş atarak bina camlarının kırılması yanlıştı ve haksızdı. Umarım muhafazakâr gençlik kitleleri protesto eylemlerini meşruluk sınırları içinde kalmaya ve hak ihlâline sebep olmamaya özen göstererek yapmaya devam eder.
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları


























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019