A.Turan ALKAN
Karşıgazete.com’a polisler baskın yapmış. Geçmiş olsun. Havuza atlamayan her gazete, baskın zevkini tadacak galiba bu gidişle!
Haberi duyunca, “Polis epeydir gazete basıp medyaya gözdağı vermemişti; acaba son baskın hangi tarihte, kime yapılmıştı?” diye merak edip araştırdım, karşıma 6 Ocak 2002 tarihli bir web sayfası çıktı.
Gazetenin adını vermiyorum; meraklısı anında bulur zaten. Haberin özeti şöyle: ‘Örümcek’ ve ‘Torpilbank’ haberleri üzerine Organize Suçlar’a bağlı 20 polis, zırhlı araçlarla gazeteyi basıyor, giriş-çıkışları kapatıyorlar. Gazeteci arkadaşlar arama izni sorunca kısa bir telaş yaşanıyor, sonra nöbetçi savcılıktan izin çıkıyor. Polisler de aradıklarını bulamayınca çıkıp gidiyorlar. Gazete sonra yaşananları şöyle anlatıyor: “İnternet siteleri haberi flaş olarak izleyicilerine duyururken, basın ve televizyon kuruluşları muhabir ve kameramanlarını gazetemize göndererek baskını bizzat tesbit ettiler.” Böyle zor günlerde meslektaş dayanışması güzel şey tabii...
Gazetenin Ankara temsilcisi aynı saatlerde devrin İçişleri bakanını arayıp ‘rezalete son’ vermesini istiyor. Bakan, haberim yok, duruma el koyacağım, diyor ama daha sonra ‘mahkeme izni varmış’ diye topu Adalet Bakanlığı’na atıyor. Gazetenin GY yönetmeni, “Yaptığımız yayınların bazı kesimleri rahatsız ettiği, bu baskınla ortaya çıktı. Basın hürdür, sansür edilemez ve gazetelere baskın kabul edilemez. Çok acıdır ki bugün basın sansür edilmiştir. Personelimiz baskı altında tutulmuştur” diye yakınıyor, genel müdür ise, “Aranan kişiler, arasında 40 yıldır sarı basın kartı taşıyan fikir işçileri var. Bu insanlar, bu ülkede kamu hizmeti gören ve bu ülkenin güvendiği insanlardır. Tarihte, bu şekilde taciz edilen gazete sayısı bir elin parmakları kadar azdır. Bu demokrasi ayıbıdır” diyerek polislere bu görevi veren kişiler hakkında görevi suiistimalden suç duyurusunda bulunacaklarını da sözlerine ekliyor.
Aranan gazetenin Ankara temsilcisi, ertesi günkü “Bizi susturamayacaklar” başlıklı yazısında haklı olarak devrin hükümetine veryansın ediyor, “Polisin gazete basması alışıldık bir olay değil, ama biz, ... çalışanları, bugünkü hükümet sayesinde bunu da yaşadık. Ellerinde arama izni bile bulunmayan polisler kapımıza dayandılar. İstim, yani ‘arama izni’ arkadan geldi. Polisin yetkilerini kötüye kullanmaktan çekinmeyenler, ellerinde ‘arama izni’ olmadan arama yapamayacaklarını anlayınca, bir savcı ve bir hakim bulup adalet bakanlığını da olayın içine katmaktan çekinmediler. Gazetemizin basıldığı gün, yani 5 Ocak 2002 günü, Türk basın tarihine, kara bir gün olarak geçecek. Biz üzülmüyoruz. Baskını yapanlar, onları buna zorlayanlar, cesaret aldıkları siyasiler üzülsünler... Üzülsünler, çünkü bir gazetenin gazetecilik çabasının önüne polisiye yöntemlerle geçemeyeceklerini bu vesileyle öğrenecekler. Başka ülkelerde basın özgürlüğünü ayaklar altına almaktan çekinmeyenler, sonradan, bağımsız yargıçlar karşısında hesap verdiler. Basın özgürlüğünü kısıtlamak evrensel bir suçtur ve bizdeki kirli eller de bu gerçeği öğrenecekler. Tarih, hür basını susturmaya çalışanların sonlarının iyi olmadığının tanığı. Bugünün iktidarına bu gerçeği öğretmek de bizim üzerimize vazife olsun.”
Aradan 12 yıl geçse de aktüalitesini hâlâ koruyan bu satırların altını imzalıyorum; merak bu ya, 12 yıl evvel aynen Karşı Gazete gibi baskına uğrayan bu güzide gazetemizin, 12 yıl sonra vuku bulan bu baskını nasıl gördüğünü merak edip internet sitesine baktım, öğle 14 suları itibariyle bir şey yoktu. Görmemişler yani. Manşetler içinde en tipik olanı, “Paralel savcı evini cephaneliğe çevirmiş” başlığıydı.
Şimdi fark ettim, 99 senesinde bir güzide gazete daha baskına uğramış: Aynı hikâye; Taner Kışlalı cinayetiyle ilgilendirilen baskında polis iki yazarı gözaltına aldıktan sonra serbest bırakıvermiş. Az önce o gazetenin web sitesine de göz attım; onlar da “ABD polisinden alçaklık” haberini manşete taşımışlardı. Tın yoktu yani. Yeni Türkiye, fena halde eski Türkiye’yi andırıyor. Polisimiz, tekerrüre düşmemek için her defasında farklı gazete basarak formunu koruyor!
Ne diyordu o gazetenin yazarı, “Tarih, hür basını susturmaya çalışanların sonlarının iyi olmadığının tanığı”. Göreceğiz!
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016