Ayhan BİLGEN
Yiğidi bol(!) memlekette yoğurt yiyiş farkları da hepimizin kaderini belirliyor, geleceğini şekillendiriyor. Elbette Türkiye gibi ülkelerde her şeyi kişilerin tarzı üzerinden okumak yanıltıcı olur. Ancak devlet içindeki genel arayışla kişisel öncelikler buluşunca, ortaya sanki herkesin mutabık kaldığı bir model varmış tablosu çıkar.
“Türkiye İran mı olacak ?” sorusu uzun süre bazıları için umut bazıları için korku vesilesi oldu. Oysa seksenli yıllarda Türkiye’ye biçilen rol ve toplumsal psikolojinin yönlendirildiği adrese baktığınızda bambaşka bir gerçekle yüzleşirsiniz.
Gerek muhafazakarlık ile kalkınma ilişkisi gerekse milliyetçilikle dindarlık ilişkisi açısından aslında modelin Güney Asya olduğu çok açıktır. Bu ülkelerdeki hamasete dayalı batı karşıtlığı ile iç içe geçmiş olan batıya bağımlılık dahil bir çok konuda ciddi benzerlikler görürüz.
Bu bir süreçtir ve Özal, Erdoğan bu sürecin belli aşamalarını sembolize etmektedir. Yeni dönemin nasıl ve kimler üzerinden şekilleneceğine dair tahmin yürütürken hem genel seyri hem kişisel geçmişleri birlikte ele almak gerekir.
Bu açıdan eğer Erdoğan köşke çıkmayı başarırsa yerini kime bırakacağı konusunun bir kaç bağlamda tartışılması gerekir. Birincisi en azından hayalleri örtüşen bir partner arayacaktır. Büyük devlet, güçlü ordu, tek millet vizyonu bu açıdan son derece belirleyici olacaktır.
İkincisi, kişisel olarak tüm siyasal ilişkilerini Erdoğan’a borçlu yani aslında parti içinde geçmişi olmayan dolayısı ile Erdoğan’ı tehdit edecek bir potansiyeli olmayan isimler içinden tercih yapılacaktır.
Üçüncüsü ise iç politik kavgalar ve iktidar mücadelesinde Erdoğan’ı savunmayı bağımsızlık savaşı gibi gören cephede konumlanmalı dolayısı ile son düşman cemaate karşı mesafeli duruşundan emin olunan bir isim olmalı, hatta mümkünse geçmişten gelen ordu ile iyi ilişkileri yeni ittifaklar için kolaylaştırıcı rol oynamalıdır.
Daha sayılabilecek bir çok boyut vardır elbette. Bu kadarı bile bütün yolların Roma’ya çıkması gibi Davutoğlu ismini ön plana çıkarmaktadır.
Türkiye’de bir süredir Malezya arka planı ile bilinen isimler siyaset ve medyada etkili konumlar yakalamaktadır. Malezya, milliyetçi İslam yorumu, İngiltere ile iyi ilişkiler gibi konularda model konumundadır.
Suriye politikasında bile savunulan ve uzlaşılan bir bakanla uzlaşmazlık konusu olacak nokta başka ve daha çok aktörlerin konumu ile ilgili olabilir. Daha açıkçası genel seçim sonrası Davutoğlu ve Gül ilişkisi konunun yumuşak karnıdır.
Kürt sorunu da bu denklemde Ortadoğu ile ilişkilerin bir parçası olarak görülecektir. Büyüme ve bölgeyi yönetme iddiası ne kadar ve nasıl hayat bulacaksa, Kürt sorunu da buna uygun konsepte göre konumlandırılacaktır.
Bu açıdan dışişleri bakanının IŞİD ile ilgili sözleri yanında, Mahmur’da yaşanan tablo kritik öneme sahiptir.
Ankara’da bu konuyla ilgili isimlerinbir süredir barış ve çözüm süreci deyince aklına ilk gelen konu Mahmur’un boşaltılması meselesidir. Şimdi ortaya çıkan fiili durum bu nedenle stratejik sonuçlar doğuracak niteliktedir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015