Ayşe HÜR
Hilafetin İlgasına ve Hanedan-ı Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki Haricine Çıkarılması Hakkındaki (431 Sayılı) Kanun, oturuma katılan 158 üyenin 157'sinin oyuyla kabul edildi. Tek red oyunu Zeki Bey vermişti
Geçtiğimiz günlerde IŞİD adlı İslamcı barbarlar örgütü, Irak’ta bir İslam Devleti kurduğunu ve lideri Ebubekir El Bağdadi’yi halife seçtiğini ilan etti. Bunu ciddiye alıp üzerine yorum yapanlar olduğu gibi ciddiye almayanlar da çok. Benim açımdan ise sadece bu haftaki yazı konumu seçmeme yardımcı olan bir olay. Evet, bu hafta son Halife Abdülmecit Efendi’nin 16 aylık serencamını anlatmaya çalışacağım sizlere.
İtilaf Devletleri’nin Lozan Barış Görüşmelerine katılmak üzere hem İstanbul, hem de Ankara hükümetlerine davet mektubu göndermeleri üzerine Mustafa Kemal’in ustaca manevraları sonucu bir oldubittiyle 1-2 Kasım 1922’de Saltanatın kaldırılması ve Hilafetin TBMM’nin uhdesine alınması içte ve Avrupa ülkelerinde genellikle olumlu karşılanırken, İslam dünyasında farklı tepkilere yol açmıştı. Başından beri Milli Mücadele’yi destekleyen Asyalı Müslümanlar Saltanatın kaldırılmasını ilk ağızda, Hilafetin özüne dönmesi olarak nitelemişlerdi. Hindistan’ın ileri gelen Müslüman liderlerinden Emir Ali’nin Londra’da Times gazetesinde yayınlanan telgrafında Halifelik seçiminde TBMM’nin yerinde karar vereceğine inancını belirtmekteydi. Benzer tepkiler Hint Müslümanlarının İngiltere temsilcileri Muhammed Ali ve Şevket Ali tarafından Lloyd George’a iletilmişti. İsmailiyye Tarikatının lideri Ağa Han ise durumun bir telgrafla Hintlilere açıklanması gerektiğini söylemiş ancak karşı koyacak bir durum olmadığını eklemişti. Bütün bunların son padişah Vahdettin’in cesaretini iyice kırdığını tahmin edebiliriz. Son bir ümitle yaveri vasıtasıyla Ankara’nın temsilcisi Refet (Bele) Paşa’ya Mustafa Kemal’le görüşmek istediğini söyleyen Vahdettin’in isteğini yazılı olarak tekrarlaması istenince bir daha girişimde bulunmadığı, Refet Paşa’nın Yıldız Sarayı çevresinde güvenlik çemberini iyice sıklaştırması üzerine de iyice korktuğu sanılır. Bir kaç gün sonra İstanbul’daki İşgal Kuvvetleri Komutanı General Charles Harrington’a “İstanbul’da hayatımı tehlikede gördüğümden İngiltere Devlet fahimesine iltica ve bir an evvel İstanbul’dan mahalli ahare naklimi talep ederim efendim” şeklinde bir mektup yazan Vahdettin (mektubu Halife-i Müslümin diye imzalamıştı) maiyetindeki 9 kişi birlikte 17 Kasım sabahı saat 6.00’da iki İngiliz Kızılhaç Ambulansı ile önce Tophane rıhtımına, oradan da İngilizlerin HMS Malaya gemisine götürüldü. Refet (Bele) Paşa Vahdettin’in “Sarayburnu’ndan gaybubet eylediğini” (dikkat edilirse “kaçtı” demiyor, “meydanda görünmüyor” diyor) Ankara’ya haber verdi. (Vahdettin önce Malta’ya götürülmüş ama Britanya masraflarını ödememeye başlayınca, eski Mekke Şerifi, yeni Hicaz Kralı Hüseyin’in daveti üzerine Cidde’ye gitmişti. Bölge halkının ilgisizliğine ve ağır iklim koşullarına dayanamayan Vahdettin Hayfa üzerinden önce Kıbrıs’a oradan da hayatının sonuna kadar yaşayacağı San Remo’ya gidecekti.)
Vahdettin
YENİ HALİFE SEÇİLİYOR
Büyük Millet Meclisi’nin 18 Kasım 1922 Cumartesi günkü gizli toplantısında Rauf Bey Sultan Vahdettin’in kaçışına değinerek, “boş kalan İslâmlığın imamlığına” birinin seçilmesi gerektiğini, böylece bu mevkiin dağılmaktan, yok olmaktan kurtarılacağını söyledi. Hükümetin teklifinin Abdülaziz’in oğlu Abdülmecit Efendi olduğunu belirtti. Abdülmecit Efendi, altı dil bilen, piyano çalan ve resim yapan kültürlü, zarif bir saraylıydı. Halifeye biat edilip edilmeyeceği, Halifenin nerede oturacağı ve bir dizi başka konuda ateşli tartışmalar yapıldıysa da, 19 Kasım Pazar günü seçime katılan 162 mebustan 148’i Abdülaziz’in oğlu Abdülmecid Efendi’ye oy verirken, 9 milletvekili çekimser kaldı, diğer 5 oy II. Abdülhamid’in şehzadelerinden Selim ve Adürrahim efendilere gitti. Ankara Mebusu Beynamlı Hacı Mustafa Efendi’nin okuduğu dua ile işlem tamamlandıktan sonra TBMM’nin kararını Abdülmecid Efendi’ye tebliğ etmek üzere Müfid Efendi başkanlığında kura ile seçilmiş 15 kişilik heyet İstanbul’a gönderildi.
Ancak, Ankara törenin sade olmasını isterken, Abdülmecid’in bazı istekleri vardı. Mustafa Kemal bunlar arasında özellikle Abdülmecid’in Fatih kıyafetine bürünmek istemesini alaylı bir gülme ile karşıladı. Refet Paşa’ya bir telgraf çekerek Vahdettin’in ‘Halife-i Müslümin’ unvanıyla birlikte ‘Hadimü’l-Haremeyn’ unvanını da kullanabileceğini ancak Fatih kıyafeti ya da askeri üniformayı kesinlikle giyemeyeceğini, kıyafetinin ‘İstanbulin’ (pantolon ve ceketten oluşan sade bir kıyafet türü) olacağını kesin bir dille belirtti. Ancak iş bununla bitmedi. Abdülmecid Efendi biat töreni sırasında Saltanat tahtının Topkapı Sarayı’nın Akağalar kapısı önüne konulmasını, Kılıç Alayı ve muayede denilen el öpme töreninin yapılmasını, ardından Eyüp Sultan’a gidilmesini istedi. Anlaşılan eski günleri canlandırmayı hayal ediyordu. Ancak bunlardan sadece biri (törenin Topkapı Sarayı’nda yapılması) gerçekleşti.
HALİFELİK TÖRENİ
Meclis Heyeti’nin başkanı Müfid Efendi’nin anlattığına göre, 24 Kasım 1922 Cuma günü önce Topkapı Sarayı’nda Kutsal Emanetler bölümüne giden heyet, burada Vahdettin’in gidişinden sonra hiçbir şeyin eksik olmadığına dair mazbatayı almıştı. Sonra Bağdat Kasrı’na gidildi ve Müfid Efendi bir konuşma yapıp kırmızı bir atlas kese içinde seçim mazbatasını yeni Halife’ye verdi. Emânât-ı Mübâreke Dairesi’nin (Kutsal Emanetler Dairesi) anahtarı Abdülmecid Efendi’ye teslim edildikten sonra hep beraber Hırka-i Şerîf’in ziyaret edilmesiyle Bîat Merasimi (Halifeliği Tanıma Merasimi) tamamlandı. Cuma namazı için gidilen Fâtih Camii’nde hutbeyi Halife Hazretleri değil, heyet başkanı Müfid Efendi okudu ve Abdülmecid Efendi’nin hilafetini cemaate duyurdu. Rivayete göre Fatih Camii’nin avlusunda İstiklal Marşı çalınmıştı. Ayrıca hutbenin İstanbul’dan önce Ankara’daki Hacı Bayram Veli Camii’nde ve Meclisin bir temsilcisi tarafından okunması iktidarın Ankara’ya devrini ima eden sembolik olaylardı. Ancak bütün çabalara karşın İstanbul’daki törenin “bir cins Saltanat alayına” da dönmesi rejimin değiştirilmesinin pek kolay olmadığının işaretleriydi. Ancak Mustafa Kemal kararlıydı. Sadece uygun anı bekliyordu.
22 Ocak 1924’te Mustafa Kemal Başbakan İsmet Paşa’dan şifreli bir telgraf almıştı. Paşa, Halife Efendi’nin bazı isteklerinden bahsediyordu. Bunlar arasında en önemlisi Halife’ye tahsis edilen bütçenin arttırılmasıydı. Bu talep Mustafa Kemal’in canını çok sıkmıştı çünkü yeni oluşturulan Cumhurbaşkanlığı makamı için 247.320 lira ayrılırken, Halifelik makamı için bir önceki yılla aynı miktarda yani 331.695 lira tahsis edilmişti. Diğer talepler arasında bulunan Halife’nin yabancı siyasi konukları kabul etmek için izin istemesi konusu ise Mustafa Kemal’in Halife yanlılarına nihai darbeyi vurması için altın tepside sunulmuş bir fırsat gibiydi.
Mustafa Kemal ani bir kararla aynı gün İsmet Paşa’ya bir telgraf yazdı. Telgrafta Halife’nin gerek kendisi gerekse makamı ile ilgili olumsuz gösterilere yol açtığını belirtip yaşam tarzını, Cuma Alaylarını, tantanalı gezintilerini eleştiriyordu. Devamında Hilafet makamının ancak tarihsel bir anı olduğunu hatırlatarak Halife’nin bu tür siyasi ilişkiler kurmak istemesinin Cumhuriyet’e saldırı olduğunu söylüyordu. Telgraf, kendisine ayrılan ödeneğin yaşamını sürdürmesi için verildiğinin, debdebe için olmadığının hatırlatılmasıyla bitiyordu.
HALİFELİĞİN İLGASI
Ardından kayınpederi Uşakizade Muammer Bey’in İzmir-Göztepe’deki köşküne davet ettiği bir grup İstanbullu gazeteciye (ki bu gazetecileri daha bir ay önce ‘Halifeliği savundukları gerekçesiyle İstiklal Mahkemesi’nde yargılayarak gözdağı vermişti) Halifeliği kaldırmayı düşündüğünü açıklayan Mustafa Kemal, 1924 Şubatı’nda da bir Fransız dergisine verdiği demeçle işaret fişeğini attı: “Tarihimizin en mutlu dönemi hükümdarlarımızın Halife olmadıkları zamandır (...) Ne Acemler, ne Afganlılar, ne Afrika Müslümanları İstanbul Halifesini asla tanımadılar. Bütün İslam milletleri üzerinde yüce ruhani görevini yerine getiren tek Halife fikri gerçekten değil, kitaplardan çıkmış bir fikirdir. Halife hiçbir zaman Roma’daki Papa’nın Katolikler üzerindeki kuvvet ve iktidarını gösterememiştir (…) Biz Halifeyi eski ve saygıdeğer bir geleneğe saygı duyarak yerinde bıraktık. Halifeye saygımız vardır.”
Ancak Abdülmecit Efendi, hâlâ durumun nezaketini idrak edememiş olmalıydı ki, 12 Şubat günü Türkiye’ye gelen Britanya temsilcisi Mr. Lindsay’ı kabul etmekten çekinmedi. Tam bu günlerde İsmet Paşa, Kâzım Paşa ve bir grup asker Harb Oyunlarının açılışına katılmak üzere İzmir’e gitmişler ve Mustafa Kemal’le buluşmuşlardı. Manevraların amacı İtalya’nın faşist lideri Mussolini Yunanlılarla ittifak ederek Türkiye’ye saldırırsa Türk ordusunun başarılı olup olamayacağını anlamaktı ancak bir araya gelen devlet büyükleri bu arada Halifelik meselesini de görüştüler.
Tam o sırada Meclis’te bütçe görüşmeleri başladı. 3 Mart 1924 tarihindeki son oturumda bütçenin lehinde ve aleyhinde görüşlerin dinlenmesine geçildiğinde işin rengi ortaya çıktı. Urfa Milletvekili Şeyh Saffet (Yetkin) Efendi ve 53 arkadaşı tarafından verilen bir önerge ile Halifeliğin hem ülke içinde, hem de dış ilişkilerde iki başlılık yarattığı, Hanedanın yüzyıllardır bir felaket olduğu ve Türk milletinin yıkımına sebep olduğu, Halifeliğin Türkiye’nin bekası açısından yeni tehlikelere gebe olduğu söylendi ve ilgası (kaldırılması) istendi. Halifeliğin kaldırılmasına Kastamonu Mebusu Miralay Halid (Akmansü) Bey ile Gümüşhane Mebusu Zeki (Kadirbeyoğlu) dışında karşı çıkan olmadı.
(Hilafetin kaldırılmasına karşı çıkan iki mebus: Zeki Kadirbeyoğlu ve Halit Akmansü)
Hilafetin İlgasına ve Hanedan-ı Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki Haricine Çıkarılması Hakkındaki (431 Sayılı) Kanun, oturuma katılan 158 üyenin 157’sinin oyuyla kabul edildi. (Tek red oyunu Zeki Bey vermişti. Halid Bey Halifelik lehine konuşmakla birlikte Hilafetin ilgasında bir mahsur görmediğini söyleyerek lehte oy vermişti.) İronik biçimde, halifeliğin kaldırılması Şeyh Saffet Efendi ve arkadaşları gibi ‘sarıklılara’, halifeliği savunmak ise Zeki Bey ve Halid Bey gibi dinî eğitim almamış sivil ve asker iki kişiye düşmüştü. Aynı oturumda daha önce Şer’iye ve Evkaf ve Erkânı Harbiye-i Umumiye Vekâletinin İlgasına Dair Kanun ile Tevhid-i Tedrisat Kanunu da kabul edildi.^
ABDÜLMECİD EFENDİ’NİN TEPKİSİ
Durumu Halife Efendi’ye bildirme işi İstanbul Valisi Haydar Bey’e ve Polis Müdürü Sadettin Bey’e kaldı. İddialara göre Abdülmecid Efendi, ilk anda karara inanmak istememiş ve heyeti saraydan kovmaya kalkışmıştı. Sarayın çevresinin sarıldığını ve telefon bağlantısının kesildiğini anlayınca sakinleşmişti ancak kendisini ülkeden ayrılmaya razı etmek için, Vali’nin Ankara’dan gelmiş olduğunu iddia ettiği hayali bir telgrafı okur gibi yapması gerekecekti.
Ertesi sabah, saat 5.00’te Halife ve ailesi halkın galeyana gelmesini önlemek için gizlice Çatalca İstasyonu’na götürüldüler ve Simplon Ekspresi’ne (eski Şark Ekspresi) bindirildiler. Abdülmecit Efendi’nin istasyona gitmek üzere otomobile binerken “Mademki milletin ve memleketin saadet ve selameti için çalışıyorsunuz. Allah muvaffak etsin,” dediği; trende kendisine ulaşmayı başaran gazetecilere ise “Bütün düşüncem, milletin kararı karşısında mütabaat etmektir (tabi olmaktır). Millete duacıyım. Şimdilik İsviçre’ye gidiyoruz. Yabancı ihtiraslara alet olmayacağım,” dediği rivayet olunur.
Tren Bulgaristan sınırlarına girer girmez, İstanbul basını haberi genel olarak olumlu bir dille duyurmaya başlamıştı. Aynı günlerde Mekke Şerifi Hüseyin kendisini halife ilan etti. Ardından dokuz ülkenin yöneticisi daha kendilerini halife ilan ettiler.
Halifeliğin ilgası haberleri Müslüman dünyasında büyük yankı uyandırmıştı. Asya’daki Hilafet Hareketi’nin lideri Muhammed Ali, Türkiye davası için 1,5 milyon pound yardım topladı. Hareketin başkanı Şevket Ali Ankara’ya bir telgraf yollayarak Mustafa Kemal’den kararı bir kez daha gözden geçirmesini rica etti. Mustafa Kemal kendisini şöyle yanıtladı: “Hilafet hükümet etme yeteneği demektir. Bu koşullar altında ayrı bir Halife Türkiye’nin iç meselelerinde ve dış politikasında ikilik çıkarır.” Bu cevaba rağmen Komite Ankara’ya bir delegasyon göndermeye karar verdi fakat Britanya Hükümeti, delegasyona pasaport vermeyi reddedince bu iş gerçekleşmedi. Son bir hamle olarak Komite Mustafa Kemal’e kendisinin Halife olmasını isteyen bir telgraf gönderdi. Muhammed Ali toplanan paradan kalanları Antalya Milletvekili ve Kızılay’ın Hindistan temsilcisi Rasih (Kaplan) Bey’e teslim etti. Mustafa Kemal konunun bu hale gelmesinden büyük rahatsızlık duyduğunu belirterek “Efendiler açık ve kati söylemeliyim ki, ehli İslam’ı bir Halife heyulasıyla hâlâ işgal ve iğfal gayretinde bulunanlar yalnız ve ancak ehli İslam’ın ve bilhassa Türkiye’nin düşmanıdır. Böyle bir oyuna raptı hayal eylemek de ancak ve ancak cehil ve gaflet eseri olabilir (...) Rauf beylerin, Vehip paşaların, Çerkez Edhem ve Reşitlerin, bütün Yüz Elliliklerin, mülga hilafet ve saltanat hanedanı mensuplarının, bütün Türkiye düşmanlarının elele vererek aleyhimizdeki hararetli say-ü gayretleri, din gayretleriyle mi vuku bulmaktadır? (…) Buna inanmak için cidden kara cahil ve koyu gafil olmak lazımdır!” diyerek son noktayı koydu. Ardından hanedanın yurt dışına çıkarılması işi başladı.
(Sürgündeki Abdülmecit Efendi, kızı Dürrüşehvar Sultan’ın Haydarabad Nizamı’nın oğlu Azam Şah ile evlilik töreninde, Nice, 1931.)
ŞEYH SAİD İSYANI’NIN NEDENİ Mİ?
Aradan 90 yıl geçti ancak, Halifeliğin kaldırılmasının faydalı mı zararlı mı, iç ihtiyaçlarla mı dış baskılar mı kaldırıldığı konusundaki tartışma bitmedi. Örneğin İngiliz Dışişleri belgelerini inceleme fırsatını bulmuş olan Ömer Kürkçüoğlu, Britanya’nın Musul’daki bir görevlisinin “Türklere sadece halifelik bağı ile bağlı olan Kürtlerin durumunu düşününce, bu olayın Türklerin kendi bindikleri dalı kesmelerinin İngiltere için inanılmayacak kadar mükemmel olduğunu” söylediğini aktarır. Kürkçüoğlu’na göre Hilafet’in kaldırılması “İslam Türklerle Kürtler arasındaki tek bağ olduğu, Türkler ise şimdi bunu kopardığına göre Kürtler de kendi geleceklerini düşünmek zorundadırlar,” diyen Şeyh Said’in 1925’teki ayaklanmasında rol oynadığı gibi, bu durum Musul üzerindeki Türk iddiasına da darbe vurmuştur. Bu görüş bugün yaygın olarak taraftar bulmuş görünüyor.
Bazıları Musul Meselesi ortada dururken, İngiltere’ye tek baskı yapma aracı olan Hilafetin kaldırılmasının ardında İngilizleri arar. Örneğin Rauf Bey, İsmet İnönü’nün 4 Şubat 1923’te Lozan görüşmelerine ara verilmesini fırsat bilip 18 Şubat’ta Batı Anadolu seyahatini yapmakta olan Mustafa Kemal’le Eskişehir’de buluşmasından sonra Halifelik aleyhine faaliyetlerin artmasını Britanya temsilcisi Lord Curzon’un Lozan’da İsmet Paşa’ya yaptığı baskılara bağlar. Ancak bugüne dek bu iddiaları destekleyecek somut bir bilgi, belge ortaya çıkmamıştır.
Mete Tunçay’a göre ise (ki benim de katıldığım bir görüştür bu) Halifeliğin kaldırılması demokratikleşmeden çok laikleşmeye önem veren Mustafa Kemal tipi Jakoben modernleşme projesi açısından gayet anlamlıdır. Sadece zamanı tartışmaya açıktır. Ancak bu zamanlamanın da Mustafa Kemal açısından gayet mantıklı olduğu olayların gidişatından anlaşılır. Şeyh Said İsyanı bahane edilerek çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu ve buna dayanarak yeniden canlandırılan İstiklal Mahkemeleri ile 1926 İzmir Suikastı Davası sırasında yaşananlar, Mustafa Kemal’in Halifeliğe karşı mücadeleyi siyasi rakiplerini tasfiye ederken uygun bir zemin olarak gördüğünü ve hem içte hem dışta büyük taraftar kitlesi bulunan Halifeliği kaldırarak gücünü herkese ispat etmeyi amaçladığını düşündürür. Benim adlandırmamla ‘barbar İslamcı’ IŞİD’in ilan ettiği halifeliğin, 90 yıldır bu darbenin sarsıntısını atlatamayan çevrelerin dertlerine (!) derman olup olmayacağını zaman gösterecek…
Özet Kaynakça: Ali Satan, Halifeliğin Kaldırılması, Gökkubbe Yayınları, 2008; Seçil Karal Akgün, Halifeliğin Kaldırılması ve Laiklik, 1924–1928, Temel Yayınevi, 2006; Mete Tuncay, Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetimi’nin Kurulması, 1923-1931, Tarih Vakfı Yayınları, İst. 2005; Mehmet Demiryürek, “Hilafetin Kaldırılmasının Türk Basınındaki Yankıları I-II-III”, Toplumsal Tarih Dergisi, (sırasıyla Kasım 1994, Aralık 1994 ve Ocak 1995, ilgili sayfalar; Ömer Kürkçüoğlu, Türk-İngiliz İlişkileri, AÜ SBF Yayınları, 1978.
.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2024
9.09.2024
17.11.2022
6.11.2022
7.06.2019
26.12.2017
21.03.2016
13.03.2016
6.02.2016
28.02.2016