Barış Soydan
Biliyorsunuz Suriye Harekâtı’nın gerekçelerinden biri, sınırda kurulacak güvenli bölgeye köyler ve ilçeler kurarak Türkiye’deki 1 milyon Suriyeliyi yerleştirmek. (Plana göre bu rakam zamanla 3 milyona yükselecek.) Böylece bir taşla iki kuş vurulmuş olacak: Hem AKP’ye oy kaybettiren Suriyeli mülteciler meselesi çözülecek hem de krizdeki inşaat sektörü ayağa kaldırılacak...
Bu projenin maliyeti 26.4 milyar dolar olarak açıklandı. Türkiye’ye bir yıl boyunca giren turizm gelirlerinin tamamına veya Merkez Bankası’nın kısa vadeli rezervlerinin tümüne yakın bir para bu. Nereden gelecek bu değirmenin suyu? Başta parayı Avrupa’nın vereceği söylenmişti. Ne de olsa "win win" olacaktı: Avrupalılar mültecilerin sınırlarına yığılması korkusundan sonsuza dek kurtulacak, Türkiye de Suriyeli meselesini çözecek ve ekonomiyi canlandıracaktı.
Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Juncker harekat başladıktan kısa süre sonra güvenli bölgede kurulacak yerleşim yerleri için kesinlikle para vermeyeceklerini açıkladı. O zaman? Güvenli bölgeye 1 milyon Suriyeli projesi muhtemelen tıpkı Kanal İstanbul projesi gibi küresel finans piyasalarının kapılarının Türkiye’ye yeniden açılacağı bir konjonktüre ertelenecek. Yani çıkmaz ayın son perşembesine. Çünkü Amerikan Merkez Bankası’nın "Parasal genişleme” politikasını yeniden başlatmaya hiç niyeti yok.
"Güvenli bölgeye 1 milyon Suriyeli" projesinin önündeki tek engel bu değil, bir engel daha var.

“Suriyeliler olmasa düz işçilik yapan yok”
Uzun zamandır gündemde olan ama pek konuşulmayan bir gerçek var: Artık kimse fabrika işçisi olmak istemiyor. Alışveriş merkezlerinin ışıltılı dünyasında özel güvenlik görevlisi olarak çalışmak varken kimse şehir dışındaki sanayi bölgelerinde toz toprak içinde işçilik yapmak istemiyor çünkü. “Patronlar maaşlara zam yapsın, bakalım işçi buluyorlar mı, bulamıyorlar mı?” diyeceksiniz… Haklısınız ama küresel kapitalizm buna engel. Bursa, Gaziantep, Konya gibi sanayi merkezlerinde işçilerin ne kadar ücret alacağını artık sadece Türkiye’deki ortalama ücretler değil, aynı zamanda Çin'deki, Vietnam'daki, Fas’taki işçilerin ücretleri de belirliyor. Küresel devler, buna Apple gibi “şık” şirketler de dahil, işçisine “rekabetçi” ücret vermeyenleri (Yani yüksek ücret verenleri) tedarik zincirinden çıkarıyorlar.
Peki bütün bunların Suriyelilerle ne ilgisi var? Yukarıda gördük: Sanayiciler ne zamandır çalıştıracak işçi bulamamaktan şikayetçi. Çözüm? Suriyeliler.
"Şu anda Kahramanmaraş’ta, Adana’da, Osmaniye’de, Gaziantep’te, hatta Ankara Ostim’de Suriyeliler olmasa düz işçilik yapan yok."
Bu sözler eski Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’a ait. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki fabrikalarda Suriyeli işçilerin yoğun şekilde çalıştığı sır değil. Suriyeliler, asgari ücretin altında, hem de epey altında çalışıyorlar. Kaçak çalıştıkları için tazminat yükleri yok, SGK prim dertleri yok. Suriyeli işçilerin yaş sınırı da yok; CHP'nin “Göçmen işçilik” raporuna göre Suriyeli işçilerin yüzde 20’sini 15 yaşın altındakiler, yani düpedüz çocuklar oluşturuyor. Reuters’a göre özellikle Gaziantep’te Suriyeli çocuklar tekstil sektöründe yoğun olarak çalışıyor.
Kısacası şirketlerin Suriyeli işçilere ihtiyacı var. Özellikle de AKP iktidarını başından beri destekleyen Anadolu şirketlerinin. Buna karşılık büyük şirketler, başta TÜSİAD üyeleri olmak üzere, “Aman iktidarın hışmını çekmeyelim” korkusuyla her şeyi kağıda uygun yapmaya çalıştığı için Suriyeli işçi çalıştırmaya çekiniyorlar. Trakya'daki bir tekstil fabrikasının patronu, "oyunu" kuralına göre oynadıklarını, işçi bulabilmek için kreşlere para harcadıklarını (İşçi açığını kapatmanın bir başka yolu kadınları işgücüne dahil etmek), buna karşılık Doğu ve Güneydoğu’daki birçok firmanın kayıt dışı Suriyeli işçi çalıştırdığını, bu durumun haksız rekabet yarattığını söylüyordu geçenlerde.
CHP’nin raporuna göre Türkiye'de kayıt dışı çalışan 1 milyonun üzerinde yabancı işçi var. Bunların büyük kısmının sanayide çalıştığını söylemek yanlış olmaz. Sanayide aşağı yukarı toplam 5 milyon kişi çalıştığını düşünecek olursak, Suriyeli işçilerin ekonomide ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu anlayabiliriz.
Sonuç: 1 milyon Suriyeliyi güvenli bölgeye yerleşirme planı bence iç kamuoyunu harekata ikna etmek için kullanılan bir vitrinden ibaret. Gerçekçi olmadığını iktidar da biliyor.
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021